Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Bæsın Yayın

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-02-2007, 09:47   #21
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ceride - i Havadis devlet tarafından desteklemiş, özel çaba ve sermaye tarafından çıkarılan yarı resmi ilk Türkçe gazete sayılmaktadır. 1 Ağustos 1840 tarihinde, William Churchill adlı bir İngiliz gazeteci tarafından yayınlanmıştır.45
Ekim 1860'ta yayın hayatına başlayan Tercüman - ı Ahval, özel girişim tarafından ve hazineden yardım almadan çıkarılan ilk Türk gazetesidir. Bu yönüyle Türk basın tarihinde bir dönemin başlangıcı sayılmaktadır.46
Tercüman - ı Ahval ile profesyonel gazeteci olan Agah Efendi tarafından çıkarılmıştır.
Tercüman - ı Ahval'da eğitim sisteminin aksaklıklarını belirten yazılarla ilk siyasi eleştiri örneği de verilmiştir. Yazarı Ziya Paşa olduğu ileri sürülen ve eğitimdeki aksaklıkları konu alan, her yazı üzerine, hükümet duruma müdahale etmiş ve 1861 Mayısı'nda Tercüman - ı Ahval iki hafta süreyle kapatılmıştır. Böylece basın tarihinde ilk gazete kapatma olayı meydana gelmiştir.47
Bu kapatılışın çeşitli nedenleri olduğu akla yakın gelmektedir. Ya hükümet Ceride - i Havadis ile Tercüman - ı Ahval gazeteleri arasında çıkan tartışmadan endişe duymuştur. (Çünkü taraflardan birisi İngiliz uyrukludur ve ülkede kapütilasyonlar vardır) ya da hükümet, eğitim politikasının eleştirilmesini hoş karşılamamıştır. O günlerde, ülkede henüz bir basın kanunu ya da basın tüzüğü mevcut olmadığından Tercüman -ı Ahval'ın kapatılması keyfi mahiyette bir işlem olarak değerlendirilmiştir.48
Daha sonra Tasvir - i Efkar gazetesi yayın hayatına girmiştir. Şinasi'nin kalemiyle hürriyet düşüncesini yayması açısından, bu gazetenin Türk basın tarihinde çok önemli bir yeri vardır. O dönemin en güçlü, en özlü ve en kültürlü yazıları onun kaleminden çıkmıştır. Tasvir - i Efkar kendinden önce yayınlanmış üç gazeteden daha gelişmiş bir nitelikte, o döneme göre güçlü bir fikir gazetesi olarak, sütunlarında halk için çok yararlı makalelere ve başyazılara yer vermiştir. Gazete okuyucu mektuplarını yayınlayarak halkın fikirlerine sütunlarında yer vermiştir.49
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 09:47   #22
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Özel gazeteler çoğaldıkça baskı ve sansür de artmaya başlamıştır. Gazetelerin kapatılması, gazetecilerin sürgüne gönderilmesi, gazetelere ön sansür uygulamaları ve ekonomik baskılar başlamıştır.
1960'lı yıllarda yayın hayatına katılan 3 yeni gazeteden biri ve önemlisi Ali Suavi yönetiminde çıkan MUHBİR gazetesidir. Türk basın tarihinde özel bir yeri ve önemi bulunan bu gazetenin sahibi, okuyup yazması pek fazla olmayan ancak gazetenin yayınlanması için gerekli sermayeyi sağlayan Filip Efendi'dir.50
Ali Suavi, hükümet politikalarını sert bir şekilde eleştiren bir gazetecidir.
Ali Suavi yazılarında, hükümetin "Girit Sorunu" konusundaki tutumunu yetersiz bulduğundan, hükümeti sert bir dille eleştirerek, ülke sorunlarının çözümü için, yurttaşlık haklarına dayalı bir yasalar düzeni ve halk oyuyla seçilen bir parlamento önermiştir. Muhbir gazetesi ayrıca, Girit'te ezilen Türkler ve Müslümanlar için yardım kampanyası açmış ve önemli bir miktarda para toplamıştır.51
Muhbir Gazetesi'nde Belgrat Kalesi'nin elden çıkması nedeniyle Ali Suavi tarafından yazılan bir yazı nedeniyle gazete bir ay süreyle kapatılmış ve Ali Suavi Kastamonu'ya sürgün edilmiştir. Kastamonu'ya sürgün edilen Ali Suavi, Namık Kemal'in yardımıyla Fransa'ya kaçırılmıştır.
Yurtdışına kaçırılan Ali Suavi gibi gazeteciler, orada Hürriyet, Ulus gibi gazeteler çıkarmışlardır. Bunlar arasında İngilizce, Fransızca ve başka dillerde çıkarılan gazeteler de vardır.
Osmanlı'da özellikle ilk Türkçe gazeteler, genel anlamda hükümetin icraatını duyurma amacıyla yayımlanmış ya da yayımlatılmıştır. Ancak bir süre sonra basında, hükümetten talimat ya da nakti yardım almadan özel kişiler tarafından yayımlanan gazeteler görülünce, yönetimin keyfi kaçmıştır. Bu gazetelerin hükümete ve onun icraatına muhalefet etmeleri, yeni öneriler ortaya atmaları, hükümetleri bazı önlemler almaya yöneltmiştir.52
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 09:47   #23
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2. 2. 1. 1. Matbualar Nizamnamesi (1857)

Doğrudan basın ile ilgili değildir. O yıllarda ruhsatsız ve gizli çalışan basımevlerinin varlığı anlaşılmış bu yüzden devletin vergi gelirlerinin azaldığı görülmüştür. Buna çare olarak bu nizamname ile basımevlerinin ancak padişahın izniyle açılabileceği, kitap ve risalelerin basımdan önce sansür edilmesi hükme bağlanmıştır.
Nizamnamedeki hükümlere göre, İstanbul'da Basımhane açmak isteyenlerin durumları Maarif Meclisi ve Zaptiye nezaretiyle tahkik olunduktan sonra, adı geçen meclisten ve sadrazamlık makamından sorulacak, sakınca görülmezse basımevi açabileceklerine ilişkin "Sened - i Mahsus" verilecektir. Öteki illerde oturanlar, valiliklere başvuracaklar ve onlar için de aynı işlem yapılacaktır.53
Bu nizamnamede basın aleyhine bir hüküm bulunmamasına rağmen zaman zaman basın aleyhinde de kullanılmıştır. Bu nizamname 1908 yılına kadar yürürlükte kalmıştır.

2. 2. 1. 2. Ceza Kanunu (1858)

Bu kanuna padişah, hükümet ve halklar aleyhine yayın yapan ahlaka aykırı yazı ve resim basan ve iftirada bulunanlara para ve hapis cezaları öngörülmüştür. Matbaalara ise kapatma cezaları getirilmiştir.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 09:48   #24
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2. 2. 1. 3. Matbuat Nizamnamesi (1864)

35 maddeden oluşan bu nizamname, 1852 yılında basını denetim altına almak maksadıyla Napolyon tarafından çıkarılan kararname örnek alınarak hazırlanmıştır. Basına hukuki bir düzen vermeyi amaçlamıştır.
Ruhsat verilebilmesi için, Osmanlı uyruğundaki kişilerin 30 yaşını bitirmiş, ceza kanununun herhangi bir maddesine göre cezalandırılmamış ve kişilik haklarını kullanabilir durumda olmaları gerekmektedir. Çeşitli basın suçları ile bunlara verilecek para cezalarının da belirlendiği nizamname, hapis cezalarının yanısıra, kapatma cezaları da içermektedir.54
Nizamname, yabancı dildeki basının, kapütilasyonların öngördüğü ayrıcalıklardan yararlanamayacakları belirtilerek, yerli, yabancı basın farkını ortadan kaldırmış ancak Osmanlı yöneticileri ve memurları gibi yabancı hükümdarları ve elçileri de dokunulmazlık statüsünde bırakmıştır.
Nizamnamede ayrıca, ön sansürün kaldırılması basın davalarına bakacak mahkemelerin belirlenmesi ve basımın denetimi için "Matbuat Dairesi" kurulması konularında hükümler de yer almıştır.55
Nizamnamenin ikinci bölümündeki maddelerle, ceza gerektiren fiiller şöyle sıralanmıştır:
- Ruhsatsız gazete çıkarmak
- Gazetenin imzalı bir sayısını ilgili devlet dairesine göndermemek
- Hükümetten gelen resmi yazıları yayımlamamak
- Devletin iç güvenliğini bozacak suçlardan birinin icrası için bazı kişilerin kışkırtılması
- Genel adaba ve milli ahlaka aykırı yazılar
- Padişah ve ailesini tahkir ve hükümranlık haklarına tecavüz sayılabilecek yazılar
- Bakanlara dokunacak sözler yazılması
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 09:48   #25
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

- Dost hükümdarlara dokunacak deyimler kullanılması
- Meclisleri, mahkemeleri ve devletçe kurulan heyetleri kötüleyen yazılar
- Devlet memurları aleyhine kötü yazılar yazmak
- Yabancı elçileri kötülemek
- Halkı kötülemek56
Bu nizamname 1908 yılına kadar 45 yıl yürürlükte kalmıştır.

2. 2. 1. 4. Pul Resmi (1864)

Basını denetim altına almak için cezai yaptırımları yeterli bulmayan hükümet, ekonomik baskı yolunu da kullanmayı düşünmüş. Bu maksatla her gazeteye iki paralık pul yapıştırma zorunluluğunu getirmiştir. Abdülhamit'in tahta geçişinin 25'inci kutlamaları vesilesiyle pul vergisi kaldırılmıştır.

2. 2. 1. 5. Ali Kararname (1867)

Bazı gazeteler, hükümetin Girit politikasını eleştirmeyi sürdürünce Sadrazam Ali Paşa bu kararnameyi çıkarmıştır. Bu kararnamenin geçici olarak çıkarıldığı söylendi ise de uzunca bir süre yürürlükte kalmış. Abdülhamit tarafından da sık sık kullanılmıştır. Bu kararname ile basın özgürlüğü kaldırılarak gazeteler kapatılmış, gazeteciler sürgüne gönderilmiştir.
Bu kararnamede özetle, "İstanbul'da yayımlanan gazetelerin bir süredir kullandıkları dilin ve tuttukları yolun ülkenin genel yararına aykırı aşırılıklarının, devlete bile uzatmalarının ayrıca fesat aleti olarak bir takım zararlı fikirleri ve yalan haberleri yazanların, hükümetçe tasvip edilmediği belirtilerek, asayişin ve ülkenin muhtaç olduğu düzenin korunması, bu kaideye aykırı davranan gazetelerin bütün devlete ve millete olan zararlarının önlenmesi için, matbuat nizamnamesi dışında olarak, hükümetçe eğitici ve önleyici tedbirler alınmasına karar verilmiştir." denilmiştir.57
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 09:48   #26
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2. 2. 1. 6. Ön Sansür Hakkında Ali Kararname (1876)

Sadrazam Mahmut Nedim Paşa tarafından, 10 Mayıs 1876'da çıkarılan bir kararnameyle bütün gazetelere ön sansür konulmuştur. Bu kararnamede; "Osmanlı basınında çıkan yazılara, hükümet gerekli dikkati göstermiş ve çoğu zaman gazeteleri süreli ve süresiz kapatmışsa da basın disiplin altına alınamamıştır. Bunun için gazetelerin baskıdan önce muayenesine karar verilmiştir." denilmiştir.58
Bu kararname büyük tepkiler almış. Bu tepkiler üzerine Mahmut Nedim Paşa ise kararnameyi yürürlükten kaldırmıştır. Böylece bu kararname sadece 2 gün yürürlükte kalabilmiştir.
30 Mayıs 1876'da Abdülaziz tahttan indirilmiş, yerine 5. Murat padişah olmuştur. 5. Murat sadece 3 ay padişahlık yapabilmiştir.
5. Murat'ın kısa süreli iktidarında geçici bir özgürlük dönemi başlamış, bundan yararlanan sürgünler İstanbul'a dönmüşler, gazetelerde her çeşit yazılar yayınlanır olmuştur. Basının tam özgürlüğe kavuştuğu sanıldığından bazı yeni gazeteler yayın hayatına girmişlerdir. Oysa 5. Murat'ın 3 aylık saltanat süresi içinde de halk arasında dedikodular yayıldığına, bunun savaşan askerler üzerinde kötü etki yaptığına işaret edilerek, bundan böyle devlet yönetimine ilişkin aleyhte söz söylemeye cesaret edenlerin en ağır şekilde cezalandırılacakları ilan edilmiştir.59




  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 09:49   #27
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2. 2. 1. 7. II. Abdülhamit Devri Basını


Abdülhamit 31 Ağustos 1876'da ülkeye meşrutiyet rejimini getireceğine söz vererek tahta çıktı. Gerçekten de 23 Aralık 1876'da Türkiye'nin ilk anayasasını ilan etti. 18 Mart 1877'de Çift Meclisli (Ayan Meclisi ve Mebuslar Meclisi) Parlamento'yu açtı. Fakat 28 Haziran 1877'de meclisi kapattı. Abdülhamit kuruntulu bir yapıya sahipti. Herşeyden ve herkesten şüphelenir, büyük ölçüde jurnalcilerin etkisinde kalırdı. Onun zamanında çok şiddetli, bazen de komik sansür uygulamaları yapıldı.
Rejimin başka dayanağı ise sansürdü. Kapsamına yalnız gazete ve dergileri, kitapları almakla yetinmeyen tramvay biletine, ilanlara, konyak şişesi etiketlerine kadar akla gelen ve gelmeyen herşeye uygulanan ve sonunda gülünç olan Abdülhamit sansürü.60
119 maddeli Osmanlı Anayasası'nın 12. maddesi "Matbuat kanun dairesinde serbesttir." Hükmünü taşımaktadır. Oysa basına çeşitli kısıtlamalar getiren 1857 tarihli Matbualar Nizamnamesi, 1864 tarihli Matbuat Nizamnamesi, 1867 tarihli Ali Kararname hala yürürlüktedir.61

2. 2. 1. 8. Matbuat Kanunu Tasarısı (1877)

Meclisler tarafından kabul edilmesine rağmen bu kanun 2. Abdülhamit tarafından uygun görülmeyerek onaylanmamış ve yürürlüğe girmemiştir. Yürürlüğe girmeyen bu kanun, 4 ana bölüm ve 51 maddeden oluşmuştur.
Birinci bölüm, basımevlerinin kuruluşu ve işleyişi ile ilgili hükümler içermektedir. İkinci bölüm gazetelere ve süreli yayınlara ayrılmıştır. Üçüncü bölümde, basın yoluyla işlenecek suçlar ve bunlara verilecek cezalar yer almıştır. Dördüncü bölümde ise davalara bakacak mahkemeler ve duruşma usulleri belirlenmiştir.
Bu tasarının başlıca hükümleri şunlardır:
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 09:49   #28
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

- Gazete çıkarmak için hükümetten izin istenecek
- Yayımlanan her sayıdan ikişer nüsha, başkentte Matbuat dairesine, vilayetlerde valiliklere verilecek
- Milletvekilleri yazı işleri müdürü olamayacak
- Cevap ve düzeltme hakkı kullanılacak
- Padişaha dokunacak yazılar yazılamayacak
- Anayasa ile kurulmuş düzene karşı yazı yayınlamanın cezası bir aydan bir yıla kadar hapistir.62

2. 2. 1. 9. Basın Yönetmeliği

Orhan Koloğlu'nun uydurma olduğunu iddia ettiği bir yönetmeliğin varlığını Alpay Kabacalı kabul etmektedir. Yıldız Sarayı'ndan, Mabeyn Başkatibi Tahsin imzasıyla gazetelere gönderildiği iddia edilen yönetmelikteki bazı maddeler şöyle:
1- Herşeyden önce dünya değer, padişah hazretlerinin sağlığı, ürünün durumu, memlekette ticaret ve sanayinin ilerlemesi üzerine havadis verilecektir
2- Ahlak bakımından yayınlanmasında sakınca olmadığı Maarif Nazırı Paşa Hazretleri tarafından tasdik edilmedikçe, hiçbir tefrikanın yayınlanmaması
3- Hepsi bir nüshaya konulmayacak kadar uzun edebiyat ve fen makalelerinin yayımlanmasında "mabadı var" ya da "mabadı yanına" sözcüklerinin kullanılmasına müsaade edilmemesi
4- Bir makalede beyaz yerler ve noktalarlar geçilen boş yerler bırakılmaması
5- Şahsiyete kesinlikle meydan verilmeyip vali ya da mutasarrıfın hırsızlık, öldürme ya da çirkin bir suç işlemiş olduğu asla yayımlanmayacak
6- Ermenistan sözcüğü kullanılmayacak
7- Yabancı hükümdarlar aleyhine yapılan suikastler, yabancı memleketlerde vuku bulan kargaşalar yazılamayacak
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 09:49   #29
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1- Bu yönetmelikler gazete sütunlarında bahsedilemeyecek63
II. Abdülhamit devrinde çıkarılan bazı nizamnameler ve iradelerle basın özgürlüğü tamamen yok edilmiş, ön sansür uygulanan kitaplar dışarıdan gelen kitaplar ve gazeteler denetim altına alınmıştır. Gazetelerde masum birtakım kelimelerin kullanılması dahi yasaklanmıştır. Burun, yıldız, bomba, anarşi, Girit, grev, hasta, müsevat, suikast, vatan, kargaşalık, istibdat, inkılap, ihtilal, hürriyet gibi kelimeler bunlar arasındadır.
1888 tarihinde çıkarılan matbaalar nizamnamesini geçersiz kılan yeni bir nizamname çıkarılmıştır. Bu yalnız matbaacıları değil, kitap satanları, dizgi yapanları da içine almaktadır. Önceden izin alma koşulu getirdiği için sansür niteliğindedir.
Bu nizamnamenin 19. maddesine göre:
- Hiçbir matbaa sahibi basacağı kitabı Maarif Nezaretinden ruhsat almadıkça basamaz
- Basımdan sonra da adedi ve kaç nüsha basıldığını bildiren imzalı bir beyanname ile birlikte İstanbul'da Maarif Nezareti'ne, taşralarda mahalli hükümetlere verir
- Her türlü resim, tasvir, madalya basıp satanlar da bu kurala uymak zorundadır
- Basımevinde mürettipler çalışırken kapı yalnızca bir zemberekle kapalı bulunacak, matbaanın yanındaki binalara geçilebilir kapı ve penceresi olmayacak.64
Zararlı yayım basanlara, bulunduranlara hatta okuyanlara verilen en hafifi ceza sürgün edilmektir. Ya göstermelik bir mahkeme sonucunda ya da hiç yargılanmadan. Refik Halit Karay buna "tantana gitmek" denildiğini yazıyor, başından geçen bir olayı anlatıyor. Ciltlenmek üzere bıraktığı iki Fransızca kitabı muzır bulan iki hafiye, günlerce kitapların sahiplerini beklemişler. Mücellit onlara sezdirmeden kaşla göz etmese, Refik Halit yakayı ele verecekmiş. Sonra kitapları zararsız bulup gitmişler. Oysa bunlardan birinde Paul Doumer'in çocukların kitabında Cumhuriyetçi olmaları öğütleniyormuş gençlere. Yani saltanat devrinde işlenebilecek en büyük cinayetin propagandası.65

  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 09:50   #30
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Hüseyin Cahit Yalçın, "Türk basınının Abdülhamit zamanıyla ilgili tarihi yazılırken sansür bölümünün önemli bir yer alması gerekir" diyor. Bugünki gençlik ve Abdülhamit zamanında yetişip de gazetecilik yaşamına yaklaşmamış kişilerin bu sansürün şiddeti, dehşeti ve aynı zamanda budalalığı, işkilliği üzerine doğru bir düşünce edinebilmeleri olanaksızdır. Bunu belgeler üzerinde görmedikçe insan anlayamaz. Sansüre gönderilen en önemsiz bir yazının bile ne gibi yıkıntılara uğradığını gösteren sansürcü provalarından ne yazık ki bende yoktur. Eğer eski gazeteler bunları saklamıyorlarsa tarihimizin bu noktası gerçekten karanlıkta kalacaktır.66

2. 2. 1. 10. II. Meşrutiyet Basını (23 Temmuz 1908)

Bu dönemin belli başlı gazeteleri İkdam, Sabah, Tercüman - ı Hakikat ve Saadet'tir. Meşrutiyetin aşırı ortamı içinde yeni yeni gazeteler çıkmaya başlamıştır. Gazetelerde özgürlük, eşitlik meşrutiyet kavramlarını içeren ateşli yazılar yayımlanmıştır.
Sansür, 24 Temmuz 1908 günü İkdam ve Sabah gazeteleri sahipleri kendi aralarında anlaşarak, gazete provalarını sansüre göndermemişler, gelen sansür memurlarına "Gazeteler hürdür, sansür yasaktır" demelerinden sonra sansür kalkmıştır.67
Halkın gazetelere rağbeti artmış, bazı gazetelerin tirajları 50 bine kadar yükselmiştir. Halkın istediği genel af basının da isteğiyle kabul edilmiş. Af kanunundan yararlanarak İstanbul'a dönen sürgünler, büyük sevgi gösterileriyle karşılanmışlardır. Ancak gazetecilik hakkında hiçbir fikri olmayanların ayrıca gazete çıkarmaya yeterli sermayeleri dahi bulunmayanların kişisel hınçlarını dile getirmek amacıyla gazete yayımlamaya kaylkıştıkları bu dönemde basın, her türlü frenden yoksun kalmıştır. Yayından evvel kontrol ve muayene kalktığı gibi yayından sonra da hiçbir cezalandırma söz konusu edilmediğinden, o günlerin basın hayatını, tam bir anarşi olarak nitelendirmek daha doğru olacaktır.68
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 17:33 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580