Bu dönemde James Ensor (1960-1949) Pierre Auguste Reuoir (1841-1919) ve Georges Rouauit ( 1871- 1958) gibi usta sanatçıların çağın yeniliklerinden faydalanarak kendilerinin oluşturdukları sitillere çeşitli teknikler kullanarak kazı resim çalışmaları yapmışlardır. 20.'y.y ın başlarında Jacques Willon (1875-1963) gibi sanatçılar ise yeni uygulamalara yönelmişlerdir. Willon, modern kazı resmin öncüsü sayılmıştır. Fovizim ve Kübizmden etkilenen sanatçı 1910 da çizgi ağları ile kübist bir espas oluşturarak kazı ressamlarının halen kullandıkların çağdaş bir anlayış ve değişik bir espas anlayışı kazı resme uygulamıştır. Kazı resim sanatı son yüzyıllarda genellikle çoğaltma amacı için kullanılmış, baskıların çoğunlukla siyah-beyaz yapılması ve çoğaltılarak daha ucuza satılması, halkın gözünde onları, fakirlerin tablosu durumuna düşürmüştür. Yağlı boya ve diğer tekniklerle yapılan resimlerin kazı resimden daha üstün olduğuna inanılıyordu. İngiliz asıllı Stanley William Hayter gravür sanatçılarının grup halinde çalışarak kazı resimde yeni anlatım olanakları aramalarının faydalarına inanmış ve bu amaçla 1927 yılında Paris'te sonraları “Atölye 17” adı ile tanınacak olan atölyesini kurmuştur. Atölye 17'nin sanatçıları yukarıdaki anlayışa karşı çıkarak kazı resim tekniklerinin araştırılması ve geliştirilmesi halinde başlı başına bir sanat türü olabileceğini söylemişlerdir. Bu düşünceden hareketle sanatçılar 1953'te levha yüzeyinde çelik kalem ile valörlerin mekanik üretimini anlamsız bularak gerektiğinde yalnız bir yüzey sağlayabilecek bir yöntem olman yumuşak vernik üzerene doku yapma işlemine başlamışlardır. |