Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Bæsın Yayın

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-02-2007, 10:45   #11
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

“Sanatçı bakır levhanın yüzeyini zahmetle kazımak yerine levhayı mumla örtüyor, üstünü bir iğneyle çizdikten sonra, çizdiği yerlerde mumu kazıyıp bakırı açığa çıkarıyordu. Peşinden levhayı bir aside sokması, mumun kazındığı yerlerde bakırı aşındırıyordu. Çizimin bu yolda aktarıldığı levha, oyma baskıda kullanılıyordu. Bir asitli oymayı, tığ iğne oymadan ayırt edilmesinin tek yolu, çizgilerin incelenmesidir. Tığ iğnenin, çok zaman isteyen, zahmetli işiyle, asit baskıcının özgür ve oynak iğnesi arasında gözle görünür bir ayrım vardır.”[1]
Remblrandt'dan günümüze, 300'den fazla asitle yedirme kazı resim çalışması kalmıştır. Rembrandt ilk devirlerinde sadece dağlama tekniğini kullanmıştır. Sonraları buna kuru kazı tekniği ilaveler yapmış,son dönemde ise desenlerinde kullandığı rahat ve coşkulu kalem darbelerini madeni levha üzerine kuru uçla işlemiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 10:46   #12
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Rembrandt'nın “İsa'nın Dinsel Öğüdü“ çalışmasında, İsa'nın etrafında toplanmış yoksul ve zavallılara dinsel öğütler verdiği görülür. Rembrandt'nın kalabalığı raslantısal gibi görünse de, uyumlu kümeler halindedir. Işık merkezi durumdadır ve resminde porteci olarak ürünün azaldığı görülmektedir.
Bu devrin diğer önemli sayılabilecek ustalarından Heraules Sephers (1590-1640) Çukur baskı (İnteglio)’da renk ile denemeler yapan ilk sanatçıdır. Siyah mürekkep yerine boya kullanmış, kumaş, tuval fırça ile renkler ilave edilmiştir. Baskı tekniğinde de yeni ve değişik yöndemlerkullanarak bu tekniğin daha zengin ve boya resimle boy ölçüşür hale gelmesinde önemli katkısı olmuştur. Asitle yedirme ilginç denemeler yapmış, bu denemelerde kendi buluşu olan vernikler ve ince yağ tabakaları levhayı örtüp aside batırdığında yüzeydeki yağ, gelişi güzel yerlerden açılıyor ve boşalan alanlar asit tarafından kemirilip değişik efektlerde kompozisyonlar elde ediliyordu.
17. y.y’da İngiltere, Fransa ve Hollanda’da gelişen kazı resim okullarında baskı sanatına resmi çoğaltan ve taklit eden bir sanat dalı olarak bakıldığında gravürde resim etkisi yaratacak yöntemlerin aranmasına da devam edilmiştir. Yumuşak ve dolgun dokular sağlayan leke baskı (aquatint) ve siyah tarz (Mezotint) teknikleri de bu devirde başvurulup geliştirilen tekniklerdir. Mezotint tekniğini İngiltere‘ye ilk tanıtan kazı resim sanatçısı Prince Rupert’tir. Bu tekniğin ülkesinde çok benimsenip, baskı sanatında kullanılması, daha geliştirerek “İngiliz tarzı” (English Manner) adı ile tanınması bu sanatçı sayesinde olmuştur.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 10:46   #13
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bu zamanla gelişip bir çok sanatçı tarafından benimsenmesiyle yapılan baskı resimler; yağılı boya resim tadını veren, yumuşak fonlar kazandıran baskı resimler elde edilmiştir.
Rengi, siyah-beyaz valörlere aktarabilme yöntemleri geliştikçe, fırça darbelerine kadar kopya etme olanağı doğmuş ve bunun sonucunda resmin bütün değerlerini metal levhaya aktarabilmek için birkaç levha yardımı ile renkli baskı yapma metodu gelişmiştir. Daha sonra bu yeniliklere renkli tozlama (color aquatint) tekniğinin katılması ile fotoğraf baskılarının verdiği değerlere yakın baskılar elde edilmiştir. Bu dönemde birkaç levha kullanarak renkli baskılar elde etmeyi başaran ilk sanatçılardan birisi de Jacoues Christophe Le Blond’ dur.
18. ve 19. yüzyıllarda kazı resim sanatı, asitle yedirme, siyah tarz, çeşitli kuru kazı ve yeni bulunan bir çeşit kalkık uçlu çelik kalem (burin) tekniklerinin üzerinde kullanıldığı büyük boyutlardaki metal levhalarla, yağlı boya resme çok benzeyen resimler yapılmış ancak bu tekniklerin hemen hepsi sadece resmi taklide yönelmişlerdir. Bu anlayışın dışına taşan, özgün çalışan Goya (1746-1828), Aquatint tekniğini en iyi kullanandır. Bu teknik çizgileri değil, gölgeli yerleri belirleyip leke oluşturan tekniktir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 10:46   #14
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Goya bu yeni teknikle daha çok duygu ve tutkularını sistemlerini levhaya aktarmıştır. O, ünlü kutsal kitap öykülerini, tarihsel olayları yada günlük yaşam sahnelerini betimlememiştir. Dönemin toplumsal olayların, acımasızlığını, şiddeti, kişilere ve kitlelere yönelik işkenceleri, en çarpıcı şekilde levhaya aktarmış, duygu ve ifadeciliği bu baskılarla çoğaltmayı başarmıştır. Daha çok kitlelerin bilinçlenmesini dayanışma ve direnişi simgeleyen baskılar yapan sanatçıların başında gelir.
Goya'nın bu asit oyması saplantısal düşlerinden birinin imgeleştirilmesidir. Goya savaşların ve insan çılgınlıklarının ezip durduğu yurdunun yazgısını mı düşünüyordu acaba? Yoksa bir şiirin oluşturulması gibi, yalnızca bir imge mi oluşturdu? Bu kanıya da devin büyüklüğü evlerin nokta gibi görünmesi ve devin, ayın aydınlattığı doğa görünümü üzerinde, kötü bir karabasan gibi oturuyor görünmesinden varıyoruz.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 10:46   #15
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İngiltere de William Blake (1757-1827) teknik yönden araştırmalar yapmış ve kazı resme yenilikler getirmiştir. Bu sanatçının bulduğu yenilik ve diğer sanatçılardan ayıran özellik, aside karşı dayanıklı bir sıvı ile deseni örttükten sonra çıplak olanları aside yedirdiğinde, biçimlerin rölyef etkisini bırakacak şekilde meydana gelmesidir.
19. y.y da fotoğraf tekniğinin bulunuşu ile halkın çoğaltma tekniğine karşı doğan ilgisizliği kazı resim sanatçılarını yeni arayışlara itmiştir. Bu yüzyılın sonunda bilim ve teknolojinin gelişmesi ve bilgiye verilen önem toplumlarda yeni değişimlere yol açmıştır. İnsanın yeni dünya değerlerine olan ilgi ve tutumunun değişmesi sanatçıları da etkilemiştir. Bu yeni oluşumlardan dolayı çağa ayak uyduramayan sanatçılar da olmuştur. 20 y.y'ın başlarında resmi tutarsız yallardan canlandırmaya başlamışlardır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 10:46   #16
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bu dönemde James Ensor (1960-1949) Pierre Auguste Reuoir (1841-1919) ve Georges Rouauit ( 1871- 1958) gibi usta sanatçıların çağın yeniliklerinden faydalanarak kendilerinin oluşturdukları sitillere çeşitli teknikler kullanarak kazı resim çalışmaları yapmışlardır. 20.'y.y ın başlarında Jacques Willon (1875-1963) gibi sanatçılar ise yeni uygulamalara yönelmişlerdir. Willon, modern kazı resmin öncüsü sayılmıştır. Fovizim ve Kübizmden etkilenen sanatçı 1910 da çizgi ağları ile kübist bir espas oluşturarak kazı ressamlarının halen kullandıkların çağdaş bir anlayış ve değişik bir espas anlayışı kazı resme uygulamıştır. Kazı resim sanatı son yüzyıllarda genellikle çoğaltma amacı için kullanılmış, baskıların çoğunlukla siyah-beyaz yapılması ve çoğaltılarak daha ucuza satılması, halkın gözünde onları, fakirlerin tablosu durumuna düşürmüştür. Yağlı boya ve diğer tekniklerle yapılan resimlerin kazı resimden daha üstün olduğuna inanılıyordu. İngiliz asıllı Stanley William Hayter gravür sanatçılarının grup halinde çalışarak kazı resimde yeni anlatım olanakları aramalarının faydalarına inanmış ve bu amaçla 1927 yılında Paris'te sonraları “Atölye 17” adı ile tanınacak olan atölyesini kurmuştur. Atölye 17'nin sanatçıları yukarıdaki anlayışa karşı çıkarak kazı resim tekniklerinin araştırılması ve geliştirilmesi halinde başlı başına bir sanat türü olabileceğini söylemişlerdir. Bu düşünceden hareketle sanatçılar 1953'te levha yüzeyinde çelik kalem ile valörlerin mekanik üretimini anlamsız bularak gerektiğinde yalnız bir yüzey sağlayabilecek bir yöntem olman yumuşak vernik üzerene doku yapma işlemine başlamışlardır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 10:47   #17
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Atölye 17’nin sanatçılarından olan ve 20.y.y. kazı resmine teknik yönden büyük katkılarda bulunan Max Ernst değişik dokuları bir levhada toplayarak kolaj yöntemini uygulamıştır.
Yine Atölye 17’nin sanatçıları aynı levhanın yüksek ve çukur olanaklarından faydalanarak renkli baskı yapmayı başarmışlardır.
II. Dünya savaşı sırasında New York’a taşınan Atölye 17, 1950’de tekrar Paris’e dönmüştür. Alexander Calder, Jackson Pollack, Joan Miro, Max Ernst, Wierirada Silva, Alberto Giacometti gibi çeşitli uluslardan sanatçıların ve Hayter’in kazı resim sanatına getirdikleri en büyük yenilik renk veren elemanların içindeki yağ miktarlarından ve oyulan levhanın tümseklerinden faydalanılarak tek baskıda tek levha ile değişik renklerin bir arada kullanılması olmuştur. Sanatçıların içinde değişik tarzlarda duygularını ifade etme yolları doğmuştur. Deneme ve araştırmalara açık olan baskı sanatları günümüzün en önemli anlatım yollarından biri durumundadır.
02.12.1960 sonrası

Viyana’da 1960 yılında yapılan “Uluslar arası Güzel Sanatlar Kongresi”nde özgünlükle ilgili olarak aşağıdaki kararlar alınmıştır:
Özgün Baskılar:
1- Özgün baskılar yapan sanatçının, bakır kazıma, taş baskı ve diğerleri gibi çeşitli tekniklerle yaptığı eserlerinin her birini ve toplam baskı sayısını saptamak hakkı ve görevidir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 10:47   #18
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1- Bir baskının özgün sayılabilmesi için üzerinde sanatçının imzasından başka, toplam baskı sayısı ve her yaprağın kaçıncı baskı olduğunun gösteren sayının imlenmiş olması gerekir.
2- Yukarıda belirtilen ilkeler özgün kalıbı sanatçısı tarafından tahta taş ve diğerleri gibi tekniğe uygun malzemeyi işleyerek yapılmış eserlerin baskıları için gereklidir. Bu ilkelere uymadan yapılan baskı resimler reprodüksiyon sayılır.[1]
Bu koşullara uyma yönünde hangi olanakların bulunduğunu inceleyelim:
1. Sanatçı baskı resmin kalıbını kendi, yaratıcı gücü ile özgün baskı tekniklerinden birine uygun olarak yapar. Bu kalıptan kendisi toplam baskıyı yapar, imzalar, sayısal imzalar koyar. Sonra kalıbı bozar veya yok eder. Özgünlüğü belgelemede en ideal durum budur. Ancak kalıbı ortadan kaldırma ilkesine çok az uyulmaktadır.
  • Sanatçı baskı kalıbını seçtiği tekniğe göre gene kendisi yapar. Ancak baskıları gözetim ve denetimi altında bu işi bilen bir ustaya yaptırır. Toplam baskı sayısını saptar, baskıları imzalar ve sayılandırır.
  • Sanatçı kalıbı kendisi yapar, bir baskıcıya, kaç baskı istiyorsa o kadar baskı ısmarlar. Toplam baskı sayısını saptar, baskıları imzalar ve sayılandırır.
4. Sanatçı orijinal resmi özel aktarma kağıdına çizer, resmeder. Baskı atölyesinde başka ustalar bu resmi kalıba aktarırlar. Kalıp işlemlerini tamamlar ve baskıyı yaparlar. Bu yöntem daha çok taş basma ve serigrafi teknikleri için geçerlidir. Baskıların özgün sayılabilmesi için sanatçı tarafından imzalanmaları gerekir. Buraya kadar saydığımız yöntemlerle üretilen baskılar özgün baskılar olarak nitelendirilmektedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 10:47   #19
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

  • Sanatçı bir çizgi veya boyama resim yapar. Bunlar uzman bir baskıcıya verir. Baskıcı bu özgün resmin kendince kalıp ve baskılarını yapar. Örneğin renkli litografi veya serigrafi tekniklerinden biri ile sanatçı baskıları imzalar. Burada sanatçının imzası ortaya çıkan baskı sonucunu onayladığını gösterir; ancak baskılara özgün baskı niteliği kazandırmaz.
  • Baskıcı bir sanatçının bir orijinal esrinin örneğin yağlı boya sulu boya ve çizgi bir resminin grafik üretim tekniklerinden biri ile kalıbını ve baskısını yapar. Bu baskılara atılan sanatçı imzasının eserin özgünlüğünü belgelediği söylenemez. Burada imzanın yalnız imza değeri olabilir.
3. Uzman bir baskıcı, bir sanatçının var olan özgün bir baskısından fotomekanik yolla yeni bir kalıbını ve bu kalıptan yeni baskılar yapar. Bu baskıların böyle üretildiği reprodüksiyon oldukları açıkça belirtilmemişse bir sahtecilik söz konusudur.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 10:47   #20
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1. Bir basımevi sanatçının özgün baskı veya özgün çizgi veya boyama resimlerinden birinden fotomekanik reprodüksiyon yöntemlerinden yararlanarak aslının tıpkısı baskılarını yapar. Bu baskılar kopya veya faksim olarak değerlendirilirler. Bunlar da bir tür reprodüksiyon (.benzer baskı) olup üzgün baskı sayılmazlar.[1]
“Son kırk yılın Alman Sanatında yer alan Gotthard Graubner, son kırk yılın sanatsal akımlarını, tarihsel ve çağdaş emeklerle kesinleşen, sanatsal inancıyla yorumlamaktadır. Işık,mekân ve renk, onun sanatsal ifadelerinin unsurlarını teşkil etmektedir.”[2]
“Graubner; resimde olduğu gibi grafik baskıda da yaratısının odak noktasını tek bir tema oluşturur,bu onun renksiz aquatint tekniğiyle bile gerçekleştirebildiği resim yapma temasıdır. Burada da resimsel değerler, gri tonlarla kendilerini bildiren durumdadır. İzleyiciyi duyarlı kılmaya yönelik farklılaşan yüzey strüktürleri dinginlik yayarken transa geçici yada meditasyana yönelik bir tavır gerektirirler. İzleyici kendini basitçe resmin etkisine bırakmalıdır. Salt madde ve kendi ortamının bununla ilgili yansımasını anımsamak renkten tümüyle yoksun olunduğu bir durumda renge yönelik meditasyonlar niteliğindedir.”[3]
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 05:58 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580