Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-02-2007, 13:05   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bu görüşü savunanla propagandanın ABD’deki kamu görüşünü ve politikalarını güçlendireceğini hiç düşünmüyorlardı. CNN yayınları dahil hiçbir şey Irak aleyhine cepheyi zayıflatamamıştı. Düşmanlık Pentagon ve Beyaz sarayın klasik haber yönetimini ortaya çıkaracak denli uzun sürmüştü.
Sansür nedeniyle azalmış da olsa televizyon haberleri hala ulus savaşları amaçlarına yönelik desteğin canlanmasını sağladı. Ateşkesten sonra TU haberi gücünü yeniden kanıtlayarak Bush yönetiminin Kuzey Irak sınırındaki Kürt mültecilere ilişkin politika üretmesini sağladı. Bush’un politikası Amerika askerlerini alabildiğince kısa sürede ülkeyi getirmek ve böylece harp olmuş Irak’ta ülke içinde yaşananlarda uzak durmaktı. Fakat daha sonra hala iktidarını koruyan Saddam Hüseyin silahını Kürt’lere çevirdi ve her gün TV açlıktan, soğuktan ölen Kürt çocukları ile ilgili haber ve görüntülerle doldu.
İzleyiciler bu trajediye dayanamamışlardı. Bush açıkça Kürtlere ve diğer mülteci gruplara Saddamı devirmeleri çağrısında bulundu. Fakat, Bush onları Saddamın ordusundan koruyabilecek hiçbir girişimde bulunmadı. Sonraları Devlet Başkanı politikasını belirledi. Kamunun ruh hali ve İngiliz, Fransız, Türklerin baskısına tepki vererek askerlerini Kürt mültecilerin korunmasını ve beslemesi için Irak’a gönderdi. Bu kritik dönemde hükümetin TV ekranlarında “güven verici” görünümü izleyicilere çok asina gelmişti.
1) Eisenhower 28 Mart 1989’da ölümünden önce Vietnam savaşı ile ilgili Tv yayınları izledikten sonra “Amerikalıların bir kez daha dünya savaşına girmelerinin mümkün olmadığını inanıyorum” demişti. Kazanmak pahasına da olsa Amerikalıların böyle bir korkunç ve kanlı bir olayı izleyemeyeceklerine inanıyordu. Fakat körfez savaşı Efsevhower yanıltmış ve bu işin hiçte genel kuralları olmadığını ortaya çıkarmıştı.
  Alıntı ile Cevapla