07-02-2007, 13:18
|
#8 |
Guest | A.İSTANBUL BASINI: Mondros Mütarekesi’nin 30 Ekim 1918 yılında imzalanmasından sonra, İstanbul Basını içindeki kamplaşma artmış ülke sorunları yerine kişisel hesaplaşmaların peşinde koşulmuştur. İttihat ve Terakki Fırkası’nın basın üzerindeki etkinliği azalırken, muhaliflerin ve özellikle Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın sesi yükselmeye başlamıştır. Basının bir kısmı Ocak 1919’da İttihatçılar tutuklanmaya başlayınca bunu alkışlamış, bazıları ise bu duruma karşı bir tavır sergilemişlerdir. Bu ayrılık 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgaliyle daha da ilerlemiştir. Nihayet Mustafa Kemal’in 19 mayıs 1919’da Milli Mücadele’yi başlatmasıyla basındaki bu ayrışma tam bir netlik kazanmış ve bazı gazete ve dergiler “ millici” bir çizgide ilerlerken bazıları da “işbirlikçi ve işgalden yana” bir tutum takınmışlardır[1]. 5 Şubat 1919 tarihli Osmanlı Hükümeti kararnamesi ve daha sonra 16 Mart 1920’de İstanbul’u işgal eden düşman kuvvetlerinin baskı ve sansürü yüzünden, Mustafa kemal ve Milli Mücadele’ destekleyen İstanbul gazeteleri cesur ve bilinçli yayın yapamıyorlardı. Gazetelerin pek çok sayfası sansür yüzünden boş çıkmaktaydı. İstanbul basını ancak 1921 yılında ulusal Bağımsızlık Savaşı hakkına bilgi verme olanağı elde etmiştir[2]. |
| |