Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-02-2007, 17:29   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bunun boyutlarını tasavvur edebilmemiz için sadece Türkiye'de, son 30-40 yılda ne kadar çok sayıda insanın ekonomik ya da siyasal nedenlerle yer değiştirmek durumunda kaldığını düşünmemiz yeter. Globalleşme bireyleri sadece coğrafi değil, aynı zamanda "moral" anlamda da yerlerinden etmiştir. Coğrafi yerinden oluşla birlikte, geleneksel aile ve akrabalık ilişkilerinin, komşuluk,mahallelilik dayanışmalarının koruyuculuğunu kaybeden insanlar, yeni-moral
aidiyetler, dayanışma biçimleri arayışına girmişlerdir. Dünyanın bir çok yerinde en çok da gelişmekte olan ülkeler diye anılan ülkelerde, ulus-devletin sınırlarını üstten ve alttan zorlayan radikal İslamın güçlenmesi, cemaatçiliğin yeniden yaygınlaşması, "mikro-milliyetçiliklerin" ortaya çıkması, etnik bağların
yeniden güçlenmesi bir yönüyle globalleşmenin ve onun bir zamanlarki aracı olanulus-devletin gelişimi ve modernleşme sürecinde ortaya çıkan coğrafi ve moral altüst oluşla ilgilidir.

2. Globalleşme süreci yarattığı çok boyutlu akışkanlık içerisinde bireyler ya da topluluklar için daha önce hiç olmadığı kadar yeni kültürel karşılaşma fırsatları yaratmıştır. Aidiyet kurdukları fiziki ya da moral yerlerden kopan/koparılan ve yeni dayanışma biçimleri arayışları içerisine giren insanlar, bir yandan kendilerine sunulan yeni modern aidiyetler (örneğin "yüce bir ulusun üyesi olmak") geliştimek zorunda bırakılırlarken, diğer yandan gündelik yaşam
pratikleri içerisinde (örneğin, işçi ve işveren ya da kentlerin
merkezlerindekilerle, gecekondulular arasındaki ilişkilerde olduğu gibi) yeni karşıtlıklar ya da etkileşimler içerisine girmişlerdir. Bu karşıtlıklar ve etkileşimler kimilerinin sınıfsal örgütlenme, feminist ya da çevreci örgütlenme de olduğu gibi yeni dayanışma biçimlerinin sağladığı yeni aidiyetler oluşturmalarına yol açarken; kimilerinin ise, yitirdikleri din kardeşliği, hemşehrilik duygularını veya etnik kimliklerini yenileyerek içine yerleşmelerine yol açmıştır. Bu arada da global akışkanlığın sağladığı imkanlar, çok farklı coğrafyalarda aynı/benzer sorunlar yaşayan insanları bazen aynı bazen de TV
ekranlarının/internet bağlantılarının soyut mekanlarında aynı fikirler/eylemler etrafında buluşturabilmiştir. Bugün Bergama köylüsü kendisini, Eurogold'u destekleyen Türk bilim-insanları ya da politikacılarına değil, çevrelerini koruma mücadelesi veren dilini hiç anlamadığı insanlara daha yakın hissedebilmektedir. Türkiye Çerkesleri, Abhazya'nın özgürlük mücadelesine katılmak için yollara düşebilmekte ya da Türkiye hükümetlerinin diğer etnik
gruplara yönelik politikasını değil ama, Gürcistan politikasını etkilemeye çalışmaktadır. Türkiye'deki İslamcı hareket, Cezayir'deki, Çeçenistan'daki, Mısır ve İran'daki hatta ABD'deki İslamcı hareketle yakın ilişki halindedir.


  Alıntı ile Cevapla