Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-02-2007, 17:30   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yerel olanın global olanın tektipleştirici sürecine karşı, tepkiyle ortaya çıkan ya da daha görünür hale gelen olduğunu söylemiştik. Günümüzde yerellikler, bazen ulus-devlet coğrafyasını alttan ve üstten zorlayan etnik, dinsel, cemaatçi hareketler, feminist hareketler, çevreci, pasifist hareketler, bölgeci
hareketler biçiminde, bazen güçlü bir belirli bir kente ait olmak duygusu biçiminde ortaya çıkan ve bir muhalefet gücü taşıyan hareketlerdir. Ancak bunları yerel olarak adlandırıyor oluşumuzun nedeni, belirli bir coğrafya ile sınırlı türdeş kültüre işaret ediyor olmalarından çok, insanlara globalleşme süreci içerisinde kaybolduğunu söylediğimiz coğrafi veya moral "bir yerdelik"
duygusunu sağlıyor olmalarıdır. Feminist hareket, kadınlara duruma göre kendileriyle aynı dili konuşan ya da konuşmayan kadınlarla kimi zaman somut kimi zaman soyut mekanlarda karşılaşma, dayanışma, mücadele etme gücü vermektedir.

Etnik kimlik duygusu geliştirdiği ortak tarih ve kültür tasarımıyla insanlara kendisini güvende hissedebileceği bir "yer" sağlamaktadır.
Özetle, şimdiki halleriyle yerellikler, global olan tarafından
"geçersiz/değersiz" sayılanların, tabi kılınanların muhalefetini, tepkisini temsil etmekte ve ihtiyacı olanlara bir değerlilik ve güven duygusu kazandırmaktadır. Küresel akışkanlık, bireylerin/toplulukların farklılıklarını/yerelliklerini keşfetmelerine, bu farklılıklarını kimliklerinin temeline yerleştirmelerine, uzak coğrafyalarda olsalar bile kendileriyle benzer koşulları paylaşanlarla ittifaklar oluşturabilmelerine, global olanın karşısına çıkarak, ona meydan okuyabilmelerine neden olmuştur. Ancak küresel akışkanlığın yerellikler üzerindeki etkileri paradoksaldır. Daha önce de belirttiğimiz gibi yerel olan için iki seçenek vardır: ya hep yerel olarak kalarak, saflığını korumaya çalışmak ve bir yer arayışındaki insanları kendi içinde sabitlemek ya da küresel akışkanlığın yarattığı etkileşimler içerisinde melezleşmek. Birinci
seçeneğin gerçekleşmesi zor, ama mümkündür. Ancak bu tür bir yerellik, bireyler/topluluklar için yeni bir hapishane demektir. İkinci seçenek, insanın çok-kimlikliliğine, bir yerde sabitlenemezliğine, sürekli arayış içinde oluşuna cevap veren seçenektir. Yerel, "evrensel" olan ile ilişkisinde kendisini sürekli olarak yeniden tanımlamalı, özgürleştirici/ilerici yerel kimliklerle ilişki
kurmaya, etkileşime girmeye açık olmalıdır.

Şimdi bu kurmaya tanımlamaya çalıştığımız çerçeve içerisinde "yerel medyanın imkanları nelerdir?" biçimindeki sorumuzu cevaplamaya çalışabiliriz.


  Alıntı ile Cevapla