Sözü edilen söylemin, gerçekliğin zaman ve mekan boyutunda yeniden yazılarak oluşturulduğu ve olay kişilerinin yaptıklarının en ince ayrıntıların kadar imgesele doğru kayan bir dille sunulduğu görülmektedir. Bu durumda itle iletişim araçlarının, dış dünyanın mekansal ve zamansal olarak yeniden kurulmasında ve gerçeğin imgesele olan kayışında dış ideolojik işlevler yüklendiği ortadadır. Çünkü; “Kitle iletişimi, haber olgusunun yepyeni bir boyut vermektedir. Yaşanmış gerçeğin yeniden üretimi olan haber, çağımızda nesnel gerçeklikle arasındaki mesafeyi giderek açmaktadır. Haber sahip olduğu özellikler nedeniyle günümüzde giderek imgesele uzanan bir yoluculuğa çıkmıştır. İmgesele asıl el atma kendini gazetecilik anlayışındaki kaymada göstermektedir. Dış dünyayı yeniden kurgulamada rewrıtıngın sınırları zorlayan arayışı, dramatik yapının giderek belirginleşmesi, ideolojik mücadelenin artık boş alan bırakmam kararını açığa vurmaktadır. Haber dili özellikle 1950’lerin başından bu yana büyük bir değişme gösterdi. Bu değişim bir yandan gazete dilinin kendi içinde ortaya çıkarken, bir yandan da haber anlayışındaki değişiklik yeni gazete türlerinin yaşama atılmasına yol açtı... 40 yıl öncesinin dolaysız, yan öğelere ve dramatizasyona yer vermeyen haber dili, bugün artık ortadan kalkmıştır. Dilin bu yeni biçimi, mesajın alımlanma psikolojisini ve dolayısıyla da içeriğini etkilemektedir. Sonunda dil, bir araç olarak mesaja yön veren, onu biçimlendiren ve okuma koşullarını belirleyen bir yapıya kavuşmaktadır” (Özkök 1981: 115-131). |