Korkunç olay, İzmir’in, Eski İzmir semtindeki Limontepe Mahallesi’nde meydana geldiği. Tepecik SSK Hastanesi’nde görev yaparken makas ve sargı bezi pansuman gereçleri çaldığı öne sürülerek işten el çektirilen Hüseyin Şanlı, dört yıl önce turist olarak yurt dışına çıktı. Avrupa ülkelerini bir süre gezen iki çocuk babası Hüseyin, İsviçre’de bir iş bulup yerleşti. Uzun süre ailesiyle görüşemeyen Hüseyin Şanlı, Türkiye’den gelen haberle çılgına döndü. Eşi Emine’nin kendisini aldattığı söylentilerine öfkelenen Hüseyin Şanlı, izin alıp İzmir’e döndü. Pazar günü iki çocuğu 13 yaşındaki Tamer ve 3 yaşındaki Ayşegül’ü kaynanası Mesude Özergüvenlik’e bırakan Hüseyin Şanlı, “Biz Denizli’deki bir arkadaşımıza gideceğiz. Çocuklar sende kalsın” dedi. Evine dönüp 14 yıllık eşi Emine Şanlı’yı yatağa bağlayan gurbetçi, ağzına bant yapıştırdı. Büyük bir soğukkanlılıkla çırılçıplak soyduğu 33 yaşındaki eşinin önce göğüs uçlarını kesen Hüseyin Şanlı, daha sonra cinsel organını kızgın demir çubukla dağladı. Emine Şanlı yatakta kıvrım kıvrım kıvranırken, gurbetçi işkencesini sabaha kadar sürdürdü. Bu arada eşinin alnına kızgın demirle adının baş harfi olan “H”yi kazıyan Hüseyin Şanlı evden ayrıldı. Sabaha karşı kaynanasını telefonla arayan gurbetçi, “Gidin de kızınızın halini görün” dedi ve tüyler ürperten olayı anlattı. İki torunu ve yakınlarıyla eve giden şeker hastası Mesude Özergüvenlik, gördüğü korkunç manzara karşısında baygınlık geçirdi. Çılgın kocanın peşine düşen polis, izine rastlamadı.” (Hürriyet 22.06.1990: 3) |