‘Namusu uğruna can verdi”. Cibali Kız Lisesi’nin birinci sınıfına giden 15 yaşındaki Handan Otak, Fatih’teki evinde delik deşik edilmiş bir halde bulundu. Polisler genç kızın vücudunda 36 yara izi saydılar” (Günaydın 16.04.1976: 1). Burada vurgulanması gereken, özellikle Sabah’ta –ve üçüncü sayfada- haberin tamamının neredeyse haberi özetlemek anlamına gelen bir yöntemle sunulduğunun, bir başka deyişle, haberin bir başlık ve onu tamamlayan birkaç alt başlıktan oluşan bir boyuta indirgenmiş olduğunun görülmesidir. Tam bu çerçevede, aynı gazetede ve bu alanda çalışan muhabirin görüşlerini dile getirmek yerinde olacaktır. “Türk basınının temel kaygısı, okuyucuya iyi haber vermek değil, ‘ben tirajımı ne kadar çok arttırırım, bana ne kadar çok ilan gelir’ şeklindedir. Bütün kaygı, bütün mantık budur. (Durum böyle olunca), örneğin Sabah gazetesi, en rahat ve en kolay nasıl okunur düşünülmüş, ve yapılmış bir gazete. (O zaman) Ne yapmış gazete? Güzel bir çözüm bulmuş kendine göre; haberi spotlarda eritiyor, verebileceği her şeyi üçer satırlık üç spotta veriyor” (Şevkat 1992 tarihinde yapılan görüşme). |