Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-02-2007, 10:39   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Dış Dinamiğe Verilen Önem
Her şeyden önce belirtilmesi gereken nokta, --merkez-çevre-- kuramının ve bu
kurama koşut bir biçimde gelişmiş olan --kurtuluş savaşı yoluyla sosyalist
devrim-- modelinin, dış dinamiğe çok ağırlık vermesidir. Dış dinamiğe verilen
bu ağırlık o düzeye gelmiştir ki, iç dinamik ögelerinin tümünün dış dünya
tarafından belirlendiği gibi, toplumların kendi özgün niteliklerini bütünüyle
yadsıyan bir tutum bile ortaya çıkmıştır: --Azgelişmiş toplumun içsel yapısı,
bu dışsal ilişkiler sorununa kaçınılmaz oIarak bağlıdır. Azgelişmişlik basitçe
bu tür ilişkilerin varlığı demek değildir; bu tür ilişkilerin bir ürünüdür.--
(Gülalp, 1979:49).
Bu görüşe göre, emperyalizm ile feodalite, --çevre-- ülkesinin sanayileşmesini
engellemek için ittifak durumundadır. Oysa, her ne olursa olsun, pazar
ekonomisine geçişin, er ya da geç feodaliteyi tasfiye edeceği açıktır. Bu
nedenle, sözü edilen ittifak, ancak --geçici-- olarak düşünülebilir. Özellikle
--yarı çevre-- ülkeleri bakımından, feodalitenin --montaj-- aşamasında bile olsa,
sanayileşmeden etkilenmemesi ve tüm ağırlığı ile siyasal belirleyiciliğini
sürdürmesi düşünülemez. Hele hele, aynı emperyalizmin, bir yandan işbirlikçisi
sermaye ile, öte yandan da onun en büyük rakibi olan feodalite ile aynı
ittifak içinde yer alması, tarım-sanayi arasındaki artı değer çekişmesinin ön
planda olduğu bir --çevre-- ülkesi ekonomisi çerçevesinde, beş-on yıllık çok
kısa zarnan süreleri dışında hiç düşünülemez. Bu açıdan Baran'ın (1974) ve
Dobb'un (1937) tezleri, dış dinamik bakımdan doğru olmakla birlikte, iç
dinamik bakımdan ancak --özel-- ve --geçici-- durumları açıklayıcıdırlar.
  Alıntı ile Cevapla