Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-02-2007, 11:46   #1
özgür_1903
Kıdemli Kartal
 
özgür_1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kartal ın 4 İbrahim 'i..

Kartal'ın 4 İbrahim'i..

11 Şubat 2007 12:37
Beşiktaş futbol takımında bir İbrahim enflasyonudur gidiyor. Takımda halen, adı İbrahim olan dört oyuncu var. İbrahim Üzülmez, İbrahim Akın, İbrahim Toraman ve en genci İbrahim Kaş. Üçü de milli takım oyuncusu İbrahim’leri, yani Üzülmez, Akın ve Toraman’ı, Beşiktaş’ın İstanbul’daki Nevzat Demir Tesisleri’nde bir araya getirdik. Üç İbrahim’in üçü de ayrı dünyaların insanı çıktı. Meğer tek ortak yanları isimleriymiş.


İbrahim Akın; lakabı gamsız olmasına rağmen dünyanın en gamlı adamı. Üç aydır psikolojik tedavi görüyor. Takım kaptanı İbrahim Üzülmez yani nam-ı diğer Deli İbrahim antrenör olma yolunda kendini geliştiriyor. Yakışıklı İbrahim Toraman ise ismini kullanarak pirim yapmaya çalışan kadınlardan kendini korumak için bir an önce evlenmek istiyor.

DELİ İbrahim Üzülmez (33)

Click the image to open in full size.


Saha dışında akıllı

İzmit’te hayvancılık ve çiftçilikle geçinen bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Küçük yaşta babasından gizli gizli topun peşinde koşarak futbolcu oldu. En büyük idolü eski Beşiktaşlı Metin Tekin’di. 16 yaşında tarlada arkadaşlarıyla futbol oynarken Gönensporlu yöneticiler tarafından keşfedildi. 7 sezondur taraftarı olduğu Beşiktaş’ta forma giyiyor.

Lakabı Deli. İbrahim Üzülmez taraftarın bunu iyi niyetle söylediğini düşünüyor. "Saha içinde deliyim, saha dışında akıllı bir futbolcuyum" diyor. Sahadaki deliliği hızlı ve agresif stilinden kaynaklanıyor. Günlük hayatta çok sakin biri. Kısık sesle konuşuyor. İki yıllık evli, bir yaşında kızı var.

Takımda onun dışında üç İbrahim daha var. Ama bir tek ona İbrahim diye sesleniyorlar. Diğerlerini soyadlarıyla çağırıyorlar. Çünkü o hem takım kaptanı hem de İbrahim’lerin yaşça en büyüğü.

Üzülmez gelecekte iyi bir antrenör olmak istiyor. "Beşiktaş’a gelirken iki hedefim vardı. Birincisi Beşiktaş’ın değişmez futbolcuları arasına girmek. Şükürler olsun yedi yıllık periyotta buna ulaştım. Bundan sonraki hedefim Beşiktaş’ta futbolu bırakıp, bu camiada antrenör olmak." Olabilir misin? Kendinde bu altyapıyı görüyor musun? diye soruyorum. Kendine çok güveniyor: "Antrenörlük çok zor bir meslek. Zorlukları seven bir insanım. Kendimi yetiştirerek, geliştirerek futbolculukta olduğu gibi bu işte de başarılı olacağıma eminim."

İbrahim Üzülmez de antisosyal bir futbolcu. Bazen idmanlardan sonra eşi ve kızıyla deniz kenarında bir balıkçıya gidiyormuş, hepsi bu. Ama psikolojisinin sağlam olduğunu söylüyor. Zor durumda kaldığı zaman eski hocalarıyla dertleşiyormuş.

GAMSIZ İbrahim Akın (23)

Lakabına bakmayın her şeyi kafasına takıyorClick the image to open in full size.

Röportaj yapacağımız odaya ilk gelen o oldu. Duştan yeni çıktığı için kafasında mavi bir havlu sarılıydı. Eşofmanlı kalmasının bir mahzuru olup olmadığını sordu, havlusunu çıkardı, karşıma oturdu.

İbrahim Akın yaklaşık üç yıldır Beşiktaş’ta oynuyor. Futbola İzmir’de Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün takımında başladı. Dört yıl o takımda, beş yıl da Altay’da oynadıktan sonra 2004’te Beşiktaş’a transfer oldu.

Futbolculuk hem çocukluk hayali hem baba mirası: "Babam da futbolcuydu. Bence futbolculuk ailemizin genlerinde var" diyor. Altay’ın önemli hocalarından Zafer Bilgetay tarafından keşfedildi. Bilgetay, İbrahim’deki yeteneğin farkına vardıktan sonra hep arkasında oldu, onu destekledi.

"Teknik becerisi mükemmel ama sahaya yansıtamıyor." Onun hakkında en sık kurulan cümle bu. İbrahim Akın bu durumu şöyle açıklıyor: "Bu uzun bir hikaye. Beşiktaş’a geldiğimden beri çok fazla sakatlandım. Ayrıca ortakulak rahatsızlığı geçirdim. Tedavisi bir buçuk yılımı aldı. Bu bir buçuk yıllık sürede 35 hafta oynamadım. Hocayla da problem oldu. Kendimdeki potansiyelin farkındayım ama konuşmayla da olmuyor, oynamak gerekiyor. Oynamayınca olmuyor."

Bir ortakulak iltihabı insanın hayatını bu kadar mı mahveder? İbrahim Akın çok zor günler geçirdiğini söylüyor. Psikolojisinin çok bozulduğunu, hiçbir şeye konsantre olamadığını anlatıyor. Ama üç aydır hayatında çok şey değişmiş. "Çok mutluyum" diye başlıyor: "Bir psikiyatr abim var. Üç aydır onunla görüşüyorum. Düzenli gidiyorum. Hayatımda çok şey değişti. Yapılan eleştirilerden sonra neredeyse futbolu bırakacak noktaya gelmiştim. Uzman desteği çok iyi geldi. İlaca da başladık. Hedeflerim büyüdü artık daha çok çalışıyorum. Eşimle daha çok şey paylaşabiliyorum. Kendimle barıştım. Eskiden kendimle sürekli kavga ederdim. Altı ay daha ona gideceğim. Sonra her şey bambaşka olacak."

İbrahim Akın sekiz aylık evli, karısı da üç aylık hamile. Baba olma sorumluluğunun da kendine iyi geldiğini düşünüyor: "Ben babasız büyüdüm. Babasızlığın ne demek olduğunu iyi bilirim. Baba olmayı çok istiyordum."

Gece dışarı çıkan futbolculardan değil. Sosyal hayatı yok denilecek kadar az. Bir tek evinde mutluluğu bulduğunu söylüyor. "Bu bir sorun değil mi?" diye soruyorum. "Kitaplarda sosyal fobi diye geçiyor ama doktorum normal olduğumu söylüyor" diyor. Dışarıda yapacak bir şey bulamıyormuş. Evde ya müzik dinliyormuş ya da bilgisayar oyunu oynuyormuş.

İbrahim Akın’ın lakabı Gamsız. Bunu duyunca, nasıl olur diyorum, buraya kadar anlattıkları tam tersini işaret ediyor. "Aslında karakterim lakabıma ters. Aksine her şeyi kafaya takan bir adamım. Ama dışarıdan hiçbir şeyi takmıyormuşum gibi gözüküyor galiba."

Son olarak isminin neden İbrahim olduğunu soruyorum. Bunun da ilginç bir hikayesi varmış: "Annem hamileyken İbrahim peygamberi rüyasında görmüş. İkizmişiz biz. Peygamber bir oğlun olacak adını İbrahim koy demiş. İkizim doğumda ölmüş. Annem hiç tereddütsüz ismimi İbrahim koymuş."

YAKIŞIKLI İbrahim Toraman (25)

Kadınlardan kurtulmak için evleneceğim bu tehlike başka türlü geçmezClick the image to open in full size.

Tam bir futbol tutkunu. Topla Sivas’ın mahalle aralarında tanıştı. Tekniğini ilkokulun bahçesindeki duvar sayesinde geliştirdi. Arkadaş bulamadığında duvara karşı oynuyordu. İlkokul 2. sınıfa giderken beden eğitimi öğretmeni tarafından keşfedildi, amatör takıma yönlendirildi. Sivas DSİ Spor’da başladı ve altı yıl amatör olarak oynadı. Gaziantepspor, Ankaragücü, Gençlerbirliği gibi kulüplerin dikkatini çekti. Önce Gaziantepspor’e gitti ve yaklaşık yedi yıl orada oynadı. Beşiktaş’a geldiği 2004’te diğer iki büyük kulüp, Fenerbahçe ve Galatasaray da onu transfer etmek istemişti. Ama o, hayalini kurduğu takım Beşiktaş’ı seçti. Savunmadaki başarılı oyunuyla milli takıma kadar yükseldi.

İbrahim Toraman da zaman zaman psikolojisinin bozulduğu söylüyor. "Futbol dışarıdan bakıldığında çok popüler meslek. Ama biz de çok kötü günler geçiriyoruz. Hiç psikolojik destek almadım. Çünkü duygularımı yönetebiliyorum. İyi olduğumda övgüleri nasıl kolay kabul edebiliyorsam, kötü olduğumda da yergileri hazmedebiliyorum. Bu konuda çok kitap okuyorum."

Onun lakabı da yakışıklı. Çok hayranı var. www.ibrahimtoraman.org web sitesinde sürekli onlarla yazışıyor. İnternet sitesi sayesinde sosyalleştiğini söylüyor. Gerçek sosyal hayat konusunda durumu en iyi olan o. "Açıkçası haftalık sonuçlara göre yaşıyoruz. Eğer maçımızı iyi bir şekilde bitirdiysek o hafta rahat geziyoruz. Yenildiysek eve kapanıyoruz. Futbol dışından çok arkadaşım var. Onlarla yemeğe çıkmak, Türkiye hakkında tartışmak kafamı boşaltıyor."

İbrahim Toraman, diğer İbrahim’lere nazaran daha iyi giyiniyor. "Zevkliyim, alışverişi seviyorum" diyor. Kadınlar konusundaysa biraz dertli. "Göz önünde bir oyuncu olduğunuz zaman yanınıza birilerini koymaya çalışıyorlar. Bazı kadınlar üzerimden reklam yapmaya çalışıyor. Hiç tanımadığım kadınlarla birlikte olduğuma dair haberler yazılıyor. Kullanılıyorum açıkçası." İbrahim Toraman bu sorunun nasıl çözüleceğini bulmuş. Şöyle anlatıyor: "Futbolcu abilerimin neden erken evlendiklerini şimdi anlıyorum. Bu tehlike başka türlü geçmez. Ben de evleneceğim ama önce aşık olmam gerekiyor. Çünkü evlilik hayatımdaki en önemli, en kutsal şey."

DÖRDÜNCÜ İBRAHİM:

İBRAHİM KAŞ

İtiraf edeyim Beşiktaş’ın dördüncü İbrahim’inden haberim yoktu. Bu sezon Beşiktaş takımına dördüncü bir İbrahim’in katıldığını ve soyadının Kaş olduğunu Beşiktaş Nevzat Demir Tesisleri’ne gittiğimde öğrendim. Benim dördüncü Click the image to open in full size.İbrahim cahilliğimi mazur görün, çünkü sezon başından bu yana tek bir maçta dahi oynamadı.

İbrahim Kaş (21) Karabük’te doğdu, futbola Beşiktaş’ın altyapısında başladı. Beşiktaş Lisesi mezunu. Genç yaşına rağmen güçlü fiziği ve hücuma yaptığı katkıyla hocalarının dikkatini çekti. A Takımla ilk idmanına Rıza Çalımbay döneminde çıktı ve 2004-2005 sezonunun son haftalarında A Takım formasıyla tanıştı. Fransız teknik direktör Jean Tigana döneminde İkinci Lig takımlarından Kocaelispor’a kiralanan İbrahim Kaş, bu sezon yine Tigana’nın isteğiyle Beşiktaş’ta kaldı. Beşiktaş’a delice bir sevgiyle bağlı. Takım maçı kaybedince bütün gününün zehir olduğunu söylüyor. "İştahım kesiliyor, yemek yiyemiyorum" diyor. Takımda herkes ona Kaş diye sesleniyor.

Hürriyet / Sibel ARNA
__________________
iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım....
HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...!
özgür_1903 Ofline   Alıntı ile Cevapla