Giritliler, teklifi kabul etmediler ve iki taraf arasında çok şiddetli savaşlar başladı. Venedik ordusu, hem daha kuvvetli, hemde bir ordu halinde savaşıyordu. Dört defa tekrarlanan çatışmadan sonra Venediklilerin beşinci saldırısında Giritliler bozguna uğradı. Neticede, tek çareyi teslim olmakta bulan Giritliler, genel af ilan edilmesi isteği ile grup grup teslim oldular ve 1362 yılında ilan edilen Girit Cumhuriyeti 11 ay kadar süren bir devreden sonra son bulmuştur. I. BÖLÜM A) OSMANLI DÖNEMİNDE GİRİT
1.Girit’in Fethi Ve Önemi
Giritliler ile Venedikliler arasında 440 yıldan beri süren ezeli düşmanlık ve bir türlü bitmek bilmeyen Venedik Ceneviz rekabetinden dolayı Ada da kargaşa, katliam, eza ve cefalar halkın sürekli isyan etmesine neden oluyordu. Halk bir kurtuluş yolu veya bir mucize beklentisi içinde yaşamını sürdürmeye çalışırken, Türk akınlarının adaya doğru başlamasıyla Giritliler ırk, dil ve din ayrımı gözetmeyen Müslüman Türk adaletinden söz etmeye başlamıştır. Çünkü Giritliler Kıbrıs’ı Feth eden Türklere karşı takviye kuvvet olarak savaştırılmış ve esir düşen Giritli askerlere hiçbir cefa yapılmadan memleketlerine geri götürülmüştü. Artık beklenen bir mucizenin ışıkları Türk akınlarıyla görünmeye başlanmıştır. Girit adasına ilk Türk akınları Aydın Oğulları Beyliğinden Umur Bey 300 gemi ile başlatmıştı. Umur Beyden sonra 1469’da Girit çeşitli istikametlerde yapılan Osmanlı hücumlarına maruz kaldı. Akdeniz’i bir Türk gölü haline getirmek isteyen korkulu Armada Barbaros Hayrettin Paşa’nın 1538’de Girit sahillerini kontrolü altına almasıyla en fazla zarar gören yer oldu.