Öte yandan bu durum Atina’da büyük bir korku ve panik yarattı. Çünkü, ortada Türk ordusunu durduracak bir Yunan kuvveti kalmamıştı. Bu yenilgi ve mağlubiyet üzerine Yunanistan’da hükümet değişmişti. Atina’daki halk kralı suçlu görüyordu. Yeni hükümet hemen büyük devletlerin aracılığını istedi ve 10 Mayıs ‘tada Girit için özerklik rejimini kabul etmeyi taahhüt etti. Yani Yunanistan Girit’in ilhakından vazgeçiyordu. Büyük devletler İstanbul’a savaşı durdurması için başvurmuşlar, ancak bir netice alamamışlardı. Bu sefer Yunanlıların isteği ile Rusya araya girmiş ve İngiltere’nin baskısı ile de Osmanlı Devleti savaşı durdurmayı kabul etti ve 21 Mayıs 1897’de mütareke imzalandı. Yapılacak barışın esaslarını saptamak üzere, 3 Haziran 1897’de İstanbul’da bir konferans toplandı. Burada Osmanlı Devleti temsilcileri ile Yunanistan’ı temsil eden Avrupa büyük devletler temsilcileri arasında yapılan müzakereler sonucunda 18 Eylül 1897’de barışın esasları, yani ön barış tespit edildi. Barış ise, 4 Aralık 1897’de İstanbul’da imzalandı. Bu barış antlaşmasıyla Osmanlı devleti kan pahasına geri aldığı Teselya’yı Yunanlılara geri bırakıyordu. Buna göre de; |