Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13-02-2007, 08:48   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Rusya 1850’li yıllarda Orta Asya’ya yönelmiş; Taşkent. Buhara ve Hive Rusya’nın eline geçmiş Güney doğu Asya ve Afrika’da Açe Gana, Kaçkar, Afganistan ve Hindistan bölgelerinde Müslümanlar sömürgecilerle boğuşmak zorunda kalmıştı. Tüm bu olaylar olurken 1850 yılında Abdülhamit Açe üzerindeki korumasını ve sultanları İbrahim’in statüsünü onaylamış ve bu arada Açe Kırım savaşında Osmanlı’ya 10 bir dolar yardım göndermiştir. Ancak Osmanlı Açe’ye gösterdiği bu ilgiyi 1855 yılında Zambik sultanı Taha Safiuddin’e gösterememiştir. Safiuddin Hollanda yapılan anlaşmayı reddederek topraklarının Osmanlı mülkü olduğuna dair bir ferman verilmesini istemişse de; aynı yıl Avrupa’lı müttefikleriyle Rusya’ya karşı savaşan Osmanlı bu talebe olumlu cevap verememiştir. Nihayet Hollanda 1874’te Açe’nin başkentini işgal eder. Ancak 1910 yılına kadar bölgeyi tamamen ele geçiremez. Açelilerin Osmanlı devletine duygusal bağlılıkları Açe vatanseverliğinin bütünleştirici öğelerinden biri olmuştur.
Hilafetin İslam toplumlarında karşılanma biçiminin farklılıklar arz ettiğini görüyoruz. Örneğin Açe’de olduğu gibi Hindistan’da İslam dayanışmasını uzun süre ayakta tutan, Müslümanlar arasında örgütlenmeye, politik hareketliliğe esas teşkil eden unsur Osmanlı hilafetine bağlılık hissi olmuştur. Uzak Doğu Müslümanlarının Osmanlı hilafetine bağlılığı bilahare üzerinde durulacağı gibi, Batı için ciddi bir caydırıcılık kaynağı olacaktır. Hazar’ın doğusunda yaşayan Sünnî Müslümanlar ve küçük devletçikler de bölgedeki Şii İran varlığı karşısında Osmanlı’ya sempati duymaktadırlar. Ayı şekilde Orta Aysa Hanlıklarının sürekli çatışmaları ve bölgedeki iç huzursuzluklar bölge halkının bir huzur merkezi olarak gördükleri Osmanlı’ya sempati ve bağlılığı artırmıştır.
  Alıntı ile Cevapla