7.Hilafetin kaldırılması İslam toplumlarının Türklere olan teveccühlerini değiştirmeyecektir. Bu görüşe göre Türkler hilafeti almadan önce de Müslümanların teveccühüne mazhardılar. Bunun nedeni Türklerin İslama yaptıkları hizmetlerdir. Hilafet kaldırılsa da değişen bir şey olmayacak ve İslam toplumlarının Türklere olan bağlılığı ve dostluğu devam edecektir. 8.Türkiye’nin dış siyasetinin taşıyacağı yük açısından hilafetin varlığı zararlıdır. Bu görüş İsmet Paşa’nın “Efendiler, siz Türkiye’nin hukuku hükümranisini bunun zımnında olan bütün hukuku siyasiyeyi Türk milletine hasrettiğiniz zaman bunun haricinde bir vaziyeti siyasiye, herhangi bir siyasi telakki sahibi sair makam... düşünmek imkanı var mı?” şeklindeki sualinden anlaşılmaktadır. İsmet Paşa hariciye vekilliği dışında “Türkiye’nin siyaseti hariciyesi üzerinde müessir ve nafiz herhangi bir makam Türkiye’de tasavvur etmiyoruz.” cümlesiyle bu görüşünü desteklemektedir. Bu yönüyle yeni devletin ülkeyi diğer ülkeler nezdinde (dini mülahazalarla) sorumlu tutacak yüklerden çekindiği anlaşılmaktadır. Değerlendirme Türkiye Büyük millet Meclisinde hilafetin kaldırılışına karşı olanlarla taraftar olanlar konuyu dini gerekçelerin yanı sıra iç ve dış siyaset gerekçeleriyle de tartışmışlardır. Tartışmalar incelendiğinde hilafet aleyhinde görüşlerin ortaya konulmasından sonra açık bir itirazla karşılaşılmadığı; diğer bir deyişle özellikle hilafet karşıtı görüşlerin yanlış olabileceği konusunda bir karşı düşüncenin mevcut olmadığı görülmektedir. Konuyu siyasi açıdan belki de en radikal şekilde ele alan İsmet paşa olmuştur. Ancak İsmet Paşanın ardından kifayet-i müzakere kararı alındığından karşı bir görüş ortaya konulamamış; hata diğer tüm maddeler tartışılmadan süratle oylanmış ve kabul edilmiştir. |