İbn-i Sînâ, ağrıyı "bedene zararlı olanı hissetmektir" şeklinde tanımlar. Yabancı etkiler, organizmaya âni gelirse, İbn-i Sînâ'ya göre, daha çok ağrıya ve ateş reaksiyonuna sebep olur. Yer etmiş yabancı etkilerin ise daha hafif hissedildiğini yazar ve ağrıları on beş tipte toplar: Kazıyıcı, sertlik hissi veren, sıkıştırıcı, büzücü, kırıcı, yumuşak, delici, batıcı, uyuşturucu, darabanlı, ağırlık hissi veren, yoran ve yakıcı. Baş ağrılarının buz uygulamasıyla tedavisi onun keşfidir.
Kanın vazifesinin gıdâ taşımak olduğunu, akciğer hareketlerinin pasif olarak göğüs kafesi hareketlerine bağlı olduğunu, diyabette idrarda şeker çıktığını yazar. Kızıl hastalığını betimler ve tanımlar.
Ameliyatlarda anestezi kullanılmasını tavsiye eder ve uygular. Bunun için afyon, sarı sabur, mandragora (Âdem otu) ve Hindistan cevizi karıştırılıp hastaya içirilmesini salık verir. Bolognalı cerrah Hugo von Lucca, 1218'deki Haçlı Seferi sırasında bu usûlü Selçuklu tabiplerden öğrenerek Batı dünyâsına taşır ve anesteziyi keşfetmelerini sağlar.
Bâdemcik ameliyatını (tonsillektomiyi) ve gırtlakta solunum için delik açılması müdahalesi olan trakeotomiyi ayrıntılı olarak anlatır. Bâsura (hemoroid) hacamatı tavsiye eder. Bâsur memelerinin ibrişimle bağlanarak kurutulmasını, kendiliğinden düşmeyenlerin de makasla kesilip alınmasını önerir.. |