Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13-02-2007, 16:48   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
İstiklal Mahkemeleri

İSTİKLAL MAHKEMELERİ





Atatürk’ün kurmuş olduğu Demokratik ve Laik Türkiye Cumhuriyeti, binlerce yıl, milletimizi sömürmüş olan din tacirlerinin var olmalarına sebep olan karanlığı ortadan kaldırarak milletimizi aydınlığa kavuşturmuştur. Atatürkçü çağdaşlaşma ile menfaat kaynakları kuruyan din tacirleri, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren eski, çağ dışı sisteme geri dönebilmek için ellerinden geleni ardına koymamışlardır. Demokratik ve Laik Türkiye Cumhuriyetini yıkabilmek için, bu sistemi kuran Atatürk’e, Atatürk İlkelerine ve İnkılaplarına, Atatürkçü Düşünce Sistemine yönelik akla hayale gelmeyecek bir yalan ve iftira saldırısına girişmişlerdir. Bu iftiralardan en önemlisi; Türk Kurtuluş Savaşı sırasında kurulmuş olan İstiklal Mahkemelerinin 500.000 kişiyi idama mahkum ettiği şeklindeki hiçbir bilimsel temele dayanmayan asılsız iddiadır. Makalemizde bu iddialara hedef olan İstiklal Mahkemelerinin kuruluş amacını, çalışma esaslarını, vermiş oldukları hükümleri ve bu mahkemeler hakkında değişik görüş ve düşünceleri ele almaya çalıştık. Umarız bu iddialara bir nebze olsun cevap verebilelim.

GİRİŞ :


1 nci Dünya Savaşından yenik olarak çıkan Osmanlı Devleti, bir tasfiye niteliğinde olan Mondros Ateşkes Antlaşmasını 30 EKİM 1918 tarihinde imzalamıştır. İtilaf Devletleri bu antlaşmanın uygulanmasına hemen başlamışlardır. Ülkenin dört bir köşesi işgal edilmiş, ordunun büyük bir kısmı terhis edilerek silahları ellerinden alınmış, devlet askeri, siyasi ve mali açıdan tam anlamıyla rehin alınmıştır. İstanbul’da kurdurulan kukla hükümetler İtilaf Devletlerinin emellerine ulaşmasında bir aracı olarak çalışıyordu.
İşgaller karşısında hükümetin tepkisizliğine karşı halk büyük tepki gösteriyor ve ülkenin her köşesinde yerel direniş hareketleri filizleniyordu. Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya geçmesiyle Amasya Genelgesi yayımlanmış, Erzurum ve Sivas Kongreleriyle halk desteğini arkasına alan Paşa, yerel direniş örgütlerini tek bir çatı altında toplanmıştı. Bütün bu gelişmelere engel olamayan Damat Ferit Hükümeti istifa etmiş, yerine geçen Ali Riza Paşa hükümetiyle Anadolu Hareketi arasındaki müzakerelerin sonucu olarak 12 OCAK 1920 tarihinde son Osmanlı Mebusan Meclisi İstanbul’da çalışmalarına başlamıştı. Ancak bu meclisin 18 OCAK 1920 tarihinde kabul ettiği, Türk Milleti’nin asgari haklarını ilan eden Misak-ı Milli, itilaf devletlerini rahatsız etmiş ve bu rahatsızlık 16 MART 1920 TARİHİNDE İstanbul’un resmen işgali ile sonuçlanmıştır. Mebusan Meclisi basılarak 11 mebus tutuklanmış ve Malta’ya sürgün edilmiştir. Bu şartlar altında Mebusan Meclisi çalışmalarını tatil etmiş ve Padişah Vahdettin’in 11 NİSAN 1920 tarihli iradesiyle meclis feshedilmiştir(1).
  Alıntı ile Cevapla