Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanmasından sonra Megalo İdea'nın Resmen ve açıkça bir milli strateji olarak dile getirilmesi 1844 yılında olmuştur. 1844 yılı Ocak ayında Yunan Meclisinde konuşan Yanni Koletti adlı milletvekili şu ifadeleri kullanmıştır: "Yunan krallığı Yunanistan değildir. Sadece Yunanistan'ın en küçük ve en fakir bir parçasıdır. Yunanlı, sadece krallık ülkesi halkı değildir. İyonya, Selanik, Serez, Edirne, İstanbul, ya da Trabzon ve Girit, Sisam adası ve Yunan tarihine ve Yunan ırkına bağlanan tüm bölge ve yörelerde yaşayan halklardır. Elenizmin iki büyük başkenti vardır. Atina, krallığın başkentidir. İstanbul ise büyük başkent, tüm Yunanlıların ümit ve hayallerinin kentidir." Nitekim, 1864'de yapılan Yunan Anayasasında Kral 1. Yorgi'ye "Helenlerin Kralı" adı verilmişti. 18 Ekim 1910'da iktidara gelen Yunan Başbakanı Venizelos ise "Büyük Yunanistan Programı" adını verdiği stratejisinde şu hususları öngörmüştür: 1. Ege Denizi Yunan denizi olacak 2. İki kıtaya uzanan (Avrupa-Asya) ve beş denize açılan Yunanistan kurulacak 3. Bizans-Grek İmparatorluğu yeniden yaratılacak. Bu çerçevede 1830-1913 döneminde ancak 63 bin km kare olan Yunan toprakları Balan Savaşları sonunda 1913 Bükreş antlaşması ile tam bir kat büyüyerek 120,000 kilometrekareye çıktı. Balkanlarda en büyük Türk kendi olan Selanik'i ele geçirdi. 2 milyonluk nüfusu 4,5 milyona çıktı. Halbuki Balkan Savaşlarından önce Balkanlarda 5 milyon Türk yaşamaktaydı. Venizelos, Bükreş antlaşmasından sonra, o zamanki İçişleri Bakanı Emanuel Repulis'e "Şimdi artık gözlerimizi doğuya çevirme zamanı geldi" derken, hedefi Ege, Anadolu ve Kıbrıs'tı. |