Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-02-2007, 13:49   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

En son metotlarla da onaylanmış olan Mısır’da Tarihi Çağ’ın başlangıcı olarak kabul edilen 3100 tarihi bizi yanılgıya düşürmemelidir. Bu tarih yapay ve yaklaşık olup yazının başlangıcı değil bilinen yazı anıtların başlangıcını bildirmektedir. Gerçekte Mısır’da medeniyet bu tarihten çok daha eskiye dayanır. Medeniyet ve yazı birbirinden farklı iki kavramı oluşturmaktadır. Mısır’da Nil vadisinde uygarlık tarihinin gerçekten önem taşıyan yüzyıllarının Eski Krallık döneminin başlarına rastlayan 5. binle İ.Ö. 2780 yılları arasında geçtiğini söyleyebiliriz. Gerçekte de dil, yazı, din, kurumlar ve ülke siyasal birliği bu tarihler arasında kurulmuşlardır. Burada bu dönemi öneminden dolayı değerlendirmeliyiz. Bu dönem Mısır tarihinin karanlık dönemini oluşturduğundan, eskiliğinden ve eldeki verilerin eksikliğinden tam olarak tanınmamaktadır.

Paleolitik Dönem: Uzun yıllar Mısır’da , Avrupa’da yaşanmış olan “taş çağları”nın yaşanmamış olduğuna inanıldı. Oysa ki Mısır’da yalnızca neolitik çağ değil, paleolitik çağ bile mevcuttu. Sonuç olarak her dönemde Nil Vadisi’nde yaşam mevcuttu. Son çalışmalar sonucunda “ilk öncü Mısırlılar”ın Akdeniz dünyasından önce İ.Ö. 13000ler de Paleolitik Çağın sonlarında Yukarı Mısır’da buğday ve arpa tarımı yaptıkları tahmin edilmekteydi. Oysa bugün bu varsayım geçersizdir. Yine de kesin olan vadinin batısında İ.Ö. 7000’de yetiştirilmese de arpanın tüketilmiş olduğudur.

Neolitik Dönem: Yapılan kazılar sonucunda Mısır’da tam bir neolitik dönem yaşandığı, bakırın kullanımından evvel tarımın, hayvanların evcilleştirilmesinin gerçekleştirildiği ve seramik sanatının geliştiği ispatlanmıştır.
Neolitik dönemle birlikte vadinin görünümü tamamen değişir. İklim günümüz iklimine yakındır. Nil küçülür ve Mısır kalabalıklaşır. Kıyı bölgelerinin kuruması ve çöle dönüşmesi yaşayanları Nil’in sularıyla verimli hale gelmiş olan kısıtlı alandaki topraklarda yerleşmeye yönlendirir. Neolitik bu toplulukları haklı olarak hanedanlar dönemi Mısırlıların ataları olarak kabul etmek mümkündür. Bu insanlar kesin olarak tek bir ırka mensup değillerdi. Onlar Akdeniz tipi insanların ve son paleotik dönemden gelen zencileri andıran tipin bir karışımıydılar. Onların bir zamanlar üzerinde yaşadıkları topraklar bugün, Nil’in taşımış olduğu balçıklar arasında gömülü haldedir.
  Alıntı ile Cevapla