Bu yarıderebeylik düzeninin Mısır birliği tarafından taşıdığı tehlikeyi fark eden Teb monarşisi öbür krallıklara karşı kazandığı zaferden sonra, merkezi iktidara bağlı bir yönetim düzeni kurmaya çalışmıştı.Bu sayede Orta Krallık kurulacaktı. Teb monarşisinin ilk işi, Mısır birliğini yeniden kurmak ve ona kaybettiği toprakları geri vermek oldu. Bu birliğin başı Mentuhotep II idi. Bu hükümdar Asyalılara, Nubyelilere ve Habeşlere karşı bir sürü seferler yaptı. Ondan sonra gelen Mentuhotep III aynı siyaseti güttü ve 11.Sülalenin son hükümdarları da Kızıldeniz ile yeniden ticaret ilişkileri kurdular.12.Sülale zamanında Mısır Yakındoğu'da yeniden en güçlü devlet niteliğini yeniden kazandı. Bu dönemde dikkate değer üç hükümdar vardı; Mısır'ın kudretini yenileyen ve canlandıranlar oldular:Amennemes I,Sesostris I ve Sesostris III. Onların etkisi Mısır'ın Asya sınırlarına, Libya'ya ve Sina yarımadasına kadar uzanmasını sağladı. Sesostris I ; üçüncü çağlayana kadar ulaştı ve Sesostris III de bu bölgeleri kontrol altına aldı. Daha sonra Nubye'yi düzenli bir şekilde sömürgeleştirdi, Libya'ya yapılan sefer yağmacılara karşı polis tedbiri niteliğindeydi. Sina ve Punt' (Somali kıyıları) a seferler düzenlenmesi de ticari amaçlıydı. Bundan sonraki silik prensler tahtı, zorba komploculara bıraktı ve bunlar başa geçtiklerinden itibaren zaten git gide bir düşüşte olan monarşi rejimini bozmuş oldular.Böylece Hiksos istilasına sebep oldular. Deltaya ilk gruplar 1730 da, sonuncular da 1680 de vardılar. Bunlar Mısır tarihinin anısını uzun zaman saklayacağı büyük yıkım yaptıktan sonra Aşağı ve Orta Mısır'a yerleştiler. |