19-02-2007, 11:45
|
#7 |
Guest | Musul Sorununun Lozan Konferansı’nda Ele Alınması Bölge her iki ülke için de büyük öneme sahip olmuştur.Musul Türkiye için hem güvenlik,hem insani boyut,hem de petrol açısından önem taşırken,İngiltere açısından Hint yolu üzerinde bulunması ve petrol kaynaklarına sahip olması açısından önem taşıyordu[1] Hatta, Lord Curzon “Fırat İngiltere’nin (yani Hindistan’ın) Batı sınırıdır” diyerek buranın stratejik önemini vurgulamıştı.[2] Kısaca;asırlardır çözülemeyen “Şark Meselesi” bu konferansın ağırlık merkezini teşkil ediyordu.[3] Bu arada İngiltere bölgedeki denetimini arttırmak için İngiliz yanlısı Irak Kralı Faysal ile anlaşma imzalamıştır. Lozan görüşmeleri Kasım 1922’de başlamıştır.Fakat yapılan ikili görüşmelerde (ki İsmet Paşa’ nın teklif doğrultusunda gerçekleşmiştir) sonuç alınamayınca Musul Sorunu 23 Ocak 1923’teki oturumda gündeme gelmiştir. Bu oturumda İsmet Paşa,Musul’un Türkiye’ye verilmesinin gerekçelerini dört başlık altında ele almıştır: ilk olarak Musul ve civarı,Mondros Mütakeresi hükümlerine aykırı olarak işgal edilmiştir.İkincisi Musul neredeyse bin yıldır Türk hakimiyeti altında kalmıştır ve hem coğrafi hem de ekonomik olarak Anadolu’nun uzantısı durumundadır. Üçüncüsü bölge halkı sömürgeleştirilmiş bir halk olarak değil, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşları olarak yaşamak istemektedirler.Dördüncü ve asıl tez ise bölgenin geleceğinin Arapların kendi kaderlerini tayin hakkı ilkesince belirlenemeyeceği yönünde olmuştur.Çünkü bölge halkının çoğunluğunu Kürtler(263 bin) ve Türkler(146 bin) oluşturuyordu,Araplar (43 bin ) ise azınlıktaydı.Türkiye’nin bu tezlerine karşılık İngiliz heyeti kararlı bir tavır sergilemiştir;hatta Türk görüşlerinin tersini savunmuştur. |
| |