19-02-2007, 11:46
|
#10 |
Guest | Komisyon çalışmalarına başladığında İngiltere,kuzeye doğru yeni bir askeri harekata girişmiştir ve bölgede çatışmalar çıkmıştır.Bunun üzerine Milletler Cemiyeti Meclisi o günkü fiili durumu geçici olarak sınır ilan etmiştir.Brüksel Hattı denilen bu sınır Musul’u Hakkari’den ayırmaktaydı. Bu arada komisyonun çok sağlıklı ve objektif çalıştığını şüphe taşımaktadır.Bazı beklenmedik olaylar da Türkiye aleyhinde bir ortam yaratmıştır.Örneğin bunlarından bir tanesi Edmonds’un da vurguladığı gibi “Musul,o yıl şiddetli bir yıl geçirmişti.Karlar altında halkın eğilimini tespit etmek üzere yöreyi karış karış gezmek mümkün olmamıştı”[1]Zaten yine Edmonds’un ifadesiyle Komisyon bir an önce araştırmasını tamamlayıp Avrupa’ya dönmek için sabırsızlanıyordu.[2] Komisyon incelemelerini tamamlayarak 16 Temmuz 1925’te raporunu meclise sunmuştur.Rapor,Musul’un(Brüksel Hattı’nın güneyindeki bölgenin)İngiliz mandasındaki Irak’a ilhakını uygun görmekteydi.Ayrıca Irak’ın 25 yıl Milletler Cemiyeti mandası altında kalacağı belirtilmekteydi. Türkiye komisyonun kararını reddetmiştir ve bunun üzerine Milletler Cemiyeti Meclisi , Milletlerarası Adalet Divanı’nın görüşüne başvurmuştur. Divanın kararı da Türkiye aleyhine olmuştur.Nitekim 16 Aralık 1926 tarihinde meclis Türkiye’nin ısrarla karşı çıktığı raporu benimsemiştir.Ve Musul sadece İngiltere’nin çıkarları gözetilerek Irak’a bırakılmıştır. Alınan karar Türkiye’de büyük tepkiyle karşılanmıştır. |
| |