Arkadaşlar Lütfen Bu Yazıyı Satır Atlamadan Okuyun...
33 erin şehit olduğu 12 yıl önceki katliamdan sağ
kurtulan üç asker, yaşadıklarını anlattı.
Yıl 1993. Malatya’dan iki sivil midibüse
biniyorlar. Hepsi sivil giysili. Üniforma ve
postalları çantalarında. Hiçbirinde silah yok,
kendilerine refakat eden tek bir askeri personel
de. Saat 18.00. Bingöl’e 10 kilometre var. Dağlık,
dar bir yol. Birden silah sesleri yankılanıyor.
İlk virajı geçtiklerinde, 50 PKK’lının karşı
yönden gelen Bingöl Tur’a ait bir otobüsü
durdurup, çoğunluğu terhis olmuş ya da dağıtıma
giden sivil erlerden oluşan 50 yolcuyu esir
aldığını görüyorlar. Şoföre bağırırlar; ‘Geri
dön!’ Şoför oralı olmaz. Zaten 4 saatlik yolda 3
mola vermiş... Otobüsün kapısını, ‘Orada ben
yoktum’ diyen Şemdin Sakık, o zamanki adıyla
‘Parmaksız Zeki’ açıyor.
OSMAN PARTAL ANLATIYOR
Trabzonluyum. İki midibüsteki toplam 50 askerden
biriydim. Van-Özalp’taki birliğime gidiyordum. Yol
boyunca gereksiz molalar veren şoför bir ara
lastik patladığını söyleyip durdu. Lastiğin
patlamadığını, krikoya dokunmadığını gördüm. Aksın
altına girdiğinde birileriyle konuşma yaptığını
duydum. Galiba telsizle konuşuyordu. Şemdin Sakık,
şimdi Hürriyet’te yayımlanan açıklamalarında
‘Eylem planlanırken buradan askerlerin geleceğini
bilmiyorduk’ diyor. Yalan söylüyor. Çünkü ilk
otobüsün en ön koltuğunda oturuyordum. Yolumuzu
kestiklerinde şoförün kapısını bizzat Sakık açtı.
Toprak rengi üniforması vardı üzerinde, aynı renk
kasketi ters takmıştı. Omuzundaki tüfeğin namlusu
yere bakıyordu. Şoföre, diğer otobüsün nerede
olduğunu sordu. ‘Arkada, geliyor’ cevabını aldı.
İki dakika sonra diğer otobüs düştü pusuya. Yani
bizi bekliyorlardı. |