ERKAN OMAY ANLATIYOR
Adanalı hemşerim Mehmet Tura’yla
Manisa-Kırkağaç’ta acemi eğitimimi tamamladım. 24
Mayıs sabahı, jandarma komando olarak Siirt’teki
birliğimize gitmek üzere Malatya’dan iki sivil
midibüse bindirildik. 50 askerin hiçbirinde silah
yoktu. Bizi koruyan refakatçı da. Bingöl’e 10
kilometre kaldığını belirten tabelayı geçtik, ilk
dönemeçte silah sesleri duyduk. Saat 18.00’di.
Karşı yönden gelen Bingöl Tur otobüsünü tarayan 50
kadar PKK’lı, çoğunluğu bizim gibi asker olan
yolcuları indirmişti. Şoföre geri dönmesi için
bağırdım. Duymazdan geldi. Zaten tuhaf şekilde, 4
saatte 3 mola vermişti. Bizi indiren PKK’lılar
‘Geleceğinizi biliyor, sizi bekliyorduk’ dedi. O
sırada feryat figan, yaşlı bir adam çıktı
karanlıklardan. ‘Oğluma ne yaptınız’ diyordu.
Adını söyleyince oğlunun otobüslerde olmadığı
anlaşıldı. Çok yaşlı olduğu için babaya
dokunmadılar. Geldiği gibi gitti. O baba sayesinde
kurtulduk. Hepimizin öldüğü sanılıyordu. Askere
gidip sağ kalanlar olduğunu söylemeseydi
teröristler hepimizi öldürecekti.
YANLIŞLIKLA 9 ŞEHİT DAHA
Sürekli yürüyorduk. Ertesi gün 12.00’de silah
seslerinden askerlerin yaklaştığını anladım. Asıl
harekat 16.00’da başladı. Sikorsky ve F-16’lar
uçuyordu tepemizde. PKK’lılar kazma kürek çıkarıp
siper kazdı, kayalıklara saklandı. |