Rönesans’ın yolunu çizen ana akımlar, iradecilik ve isimciliktir. Ortaçağdan sonra artık tümel gerçekler yoktur. Bilginin kaynağının deney olduğu ve doğa üzerinde insanın egemen olması gerektiği savunulmuştur. Bu gibi fikirler Modernizmin doğuşuna temel teşkil eder. Rönesans kendinden doğmuş bir hareket değildir. Tekelci kilise otoritesinin kırılması, doğudan yapılan çeviriler bu hareketin doğmasına etki etmişlerdir. Rönesans’ın yeni din anlayışı ise reformisttir. “Hıristiyanlığın öğretileri bozulmuştur ve asıl doğrulara dönülmelidir” fikri Protestanlığı doğurmuştur. Bunun yanında kökleri Stao’ya kadar uzanan doğal din anlayışı yani akıl dini ortaya çıkmıştır. Rönesans felsefesinin temel dayanağı ve çıkış noktası İlk çağ Antik felsefesidir. Rönesans, orta çağ boyunca olduğu gibi bırakılıp, dondurulmuş olan bu felsefeyi yeniden ele alıp işlemeye başlamıştır. Oluşan özgürlük havası içinde bu felsefenin öz kaynaklarına inmiş, orta çağ boyunca oluşmuş olan engelleri kaldırarak ona gelişme yolları açmıştır. Bu felsefeleri iyice işleyip, kendini geliştirdikten sonra da, öğrencisi olduğu bu felsefeye kendine özgü eleştiriler ve ekler ile gelişmeler ve yenilikler kazandırmıştır. Belki Antik çağ etkisi ve belki de din baskısı nedeni ile Rönesans felsefesi öncelikle insan sorunu üzerine yönelmiş, insanı incelemiştir. Hümanizma akımı olarak isimlendirilmiş bu akımda öncelikle Antik çağ eserlerinin taranması ve tercümeleri yapılmıştır. Bu filolojik çalışmaların sonunda doğal olarak insanın ne olduğu sorusu (İnsan nedir? Ne olacaktır?) sorgulanmaya başlanmıştır. Hümanizma akımının baş mimari Francesco PETRARCA’dır. Petrarca Hıristiyan skolastik görüşlerinden sıyrılıp, bu dünyanın zenginlik ve coşkuları ile ilgilenir, daha iyi yaşamak için yaşama sanatının kurallarını araştırır. Bireyin devamlı ödevinin kendisini geliştirmek olduğuna ve bunun için de devamlı çalışması gerektiğine inanır De Vita Solitaria adlı yapıtında kendini geliştirmek ve erdemlere ulaşabilmek için insanın hatta tek başına yaşayıp, yalnızca kendisini geliştirmek için çalışması gerektiğini savunur. |