Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20-02-2007, 12:35   #15
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

17.y.y. felsefesinde Descartes, yeni düşüncenin oluşmasında temel teşkil eder:

· Kartezyen felsefenin kurucusudur.

· Matematiği bütün bilimlerin ortaya çıkmasında bir yöntem olarak ortaya koymuştur.

· Yeni matematik ve doğa bilimlerinin kurucuları arasındadır.

· Matematiğin formüllerini geometriye uygulayarak analitik geometriyi de bulmuştur.

Spinoza ise Descartes’in “düşünüyorum öyleyse varım” önermesi gibi tek bir bilgiyi Tanrı öğretisinde çıkış noktası olarak alır ve geri kalan bütün bilgileri tümden gelimli bir yol olan geometrik yöntemle bu temelden türetir.
Lomettrie, Fransız aydınlanması içindeki materyalist akımın önderidir. O’na göre; insanla hayvan arasında yalnızca bir aşamalık ayrım vardır, özce bir ayrılık yoktur.

Leibnich, Yeniçağ alman felsefesinin ilk büyük düşünürüdür. Matematiğin yöntemini felsefeye aktarmak ister. Evrenin sonsuz sayıda monadlardan (cevher) oluştuğunu bunların birbirlerini etkileyemediğini söyler. Monadların en üst sırasında Tanrı vardır, tektir. Tanrı monadların sistemini bir amaca göre düzenlemiştir. Olayların meydana gelişlerinde bu amaçlar rol oynar. Monadlar maddi değildir.

18 y.y. Aydınlanma felsefesi:


Aydınlanma Felsefesi’nin temel özellikleri, akla duyulan güven ve laik dünya görüşüdür.


- John Locke, İngiliz aydınlanma hareketiyle birlikte, Avrupa’daki aydınlatmayı başlatan düşünürdür. Araştırmalarının ağırlık merkezi insandır. Doğuştan düşüncenin olmadığını söyler.

- David Hume ise İngiliz emperyalizmini son haline getiren düşünürdür. Bilginin eleştirilmesi bu felsefede doruğa ulaşır. Bilinci, ideler ve izlenimler olarak ikiye ayırır.

- Candillac, Fransız aydınlanma felsefesinin başlıca düşüncelerini İngiliz aydınlanma felsefesinden devşirmiştir. Fransız aydınlanma felsefesinin kuramsal temellerini kurmuştur. Dış deneyi bilginin tek, mutlak kaynağı yapmıştır.

- İmmanuel Kant öğretisindeki baş özellik, eleştiri felsefesi olmasıdır. Kant, aydınlanmanın bütün yaşama kılavuz yapmak istediği her bilgi alanında başarısına güvendiği aklın başarabildikleri ve başaramadıklarını birbirinden ayırt etmeyi bu bakımdan bir eleme yapmayı amaçlar.

- Alman idealizmi felsefesinin son büyük düşünürü Hegel’in felsefesi, Kant’tan sonraki usçuluğun en yüksek doruğudur. Kant, güvenilir bilginin en çok duyarlık ve düşünmenin işbirliği ile sağlanacağını ileri sürmüştü. Hegel ise; “gerçeğin özüne, deneye başvurmadan yalnız düşüncenin sınırları içinde kalınarak varılabilir” der.

Fransız aydınlanmasının asıl önderi Voltaire’dir. İngiliz deneyciliği ile yaradancılığını (deizm), Newton’un yeni doğa anlayışını Avrupa’ya özellikle o taşımıştır.
  Alıntı ile Cevapla