20-02-2007, 12:58
|
#1 |
Guest | 1. eyyubi devleti'nin en büyük hükümdarı. ( kudüsü alana kadar yüzü bir kere gülmemiş olan büyük hükümdar**
".....(1127) yılında melikşah'ın halep valisi ak-sungur'un oğlu imadeddin zengi'nin musul valiliğine getirildi. haçlılara karşı verdikleri mücadelelerle öne çıkmışlardır. imadeddin zengî, haçlılardan urfa'yı alınca avrupalılar ii. haçlı seferi'ni düzenlemişlerdir (1137). zengî'nin ölümünden sonra atabeylik musul ve halep olmak üzere iki kola ayrıldı (1146). halep'teki oğlu nureddin mahmut haçlı kontluklarına karşı başarılı mücadeleler verdi. şam'daki börileri kendine bağladı. haçlılarla iş birliği yapan mısır fâtımî devleti'ni ortadan kaldırdı (1171). nureddin mahmut ölünce atabeylik eyyubi ailesine intikal etti (1174). selahattin eyyubi komutasındaki müslümanlarla birleşerek haçlılara karşı bölgeyi savunmuşlardır ......."
burdan da anlaşılacağı gibi selahaddin eyyubi,melikşah komutasındaki türk atabeyinin (ak-sungur) torunu konumundadır.sungur eski türklerde doğana benzeyen, yırtıcı, avcı kuş anlamına gelir(tdk sözlük).bölgeye yıllarca yerleşmiş olmanın verdiği bir etkiyle ismi arapça konmuş bir türktür.başka kaynaklara da bakabilirsiniz. *
.....şanlıurfa 1146 yılında musul atabeyi alaattin zengi'nin oğlu nurettin mahmut ve onun başkomutanı selahattin eyyubi tarafından geri alınarak fransız kontluğu'na son verilmiştir. şanlıurfa'nın türkler tarafından geri alınması, ii. haçlı seferi'ne sebep olmuştur. selahattin eyyubi'nin hatırasına kardeşi adil şah tarafından selahattin-i eyyubi medresesi yapılmıştır. (bugünkü yıldız meydanı'nda bulunan vakıflar müdürlüğü binası).... tarihte türkler'in kurdukları hanedanlardan birisi de eyyûbîler'dir. hanedân'ın kurucusu selâhaddin'in babasının adından dolayı tarihte eyyûbîler olarak bilinen bu türk devleti, günümüzde bölgede sun'î olarak yaratılmak istenen bir millete, olmayan tarihinin yerine ikâme edilmeye çalışılmaktadır. bunun başlıca sebebi eyyûb'un babası şadî'den önceki ailenin soyunun, tespit edilememiş olmasıdır.
bu sebeple bazı tarihçiler, selâhaddin'in hemen ölümünden sonra (1193), bu hanedanı araplaştırmaya uğraşan devrin arap asıllı tarihçilerinin etkisinde kalarak, selahaddin eyyûbî'nin menşeini araplaştırmaya çalışmışlardır. diğer yandan özellikle bölücü unsurlar ve bunların ideologları da, kendilerine yeni millî tarih yaratmak gayesiyle, bu hanedanın türk'ten ayrı başka bir millete ait olduğunu iddia etmektedirler.
tarihî gerçeklere baktığımızda, bu iddiaların hiçbir geçerli tarafının olmadığını görürüz. devletin kurulduğu coğrafî bölge mısır ve çevresidir. halkın büyük çoğunluğu arap olmakla beraber, ordu ve idareci zümre türk çoğunluğun kontrolündedir. aynı bölgede daha önce tolunoğlu ahmed kendi hanedanını kurmuş (875) ve bu hanedan 905 yılına kadar devam etmişti.
daha sonra, yine başka bir türk komutanı toğaçoğlu muhammed ebu bekir, tarihte ihşidî adıyla anılan hanedanı kurmuş ve bu hanedan (935-969) yılları arasında bölgeye hakim olmuştur. her iki türk hanedanı, abbasî halifeliğinin bir politikası olarak türk komutanları ile türk askerlerine, orduda büyük yer vermelerinin sonucunda doğmuştur. ihşidîler'i 969 yılında yıkan şiî fatımî devletine de selahaddin eyyûbî, musul atabek'i nureddin mahmud zengî'nin bir türk komutanı olarak mısır'a gelmiş ve son vermiştir (1171).
bağlı bulunduğu nureddin mahmud'un ölümüne kadar (1174), nureddin mahmud'un bir valisi olarak hareket eden selahaddin bilâhare istiklâlini ilân etmiştir. eyyûbî türk devletine son veren ve yerine türk memlûk devletini kuran izzeddin aybeg de, mısır'daki türk ordusu komutanlarından birisidir. bu tarihî gerçekler, halkın çoğunluğunun arap olmasına karşılık, ordunun ve hanedanın türkler'de kaldığını, açıkça göstermektedir. |
| |