Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20-02-2007, 12:58   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

türk veya kürt olsun, savaşlarını islam için yapmış olan hükümdar. adamın ben kürdüm dediğini zannetmiyorum. aşmış adamlar, böyle abuk subuk muhabbetlere girmezler.
yani adam kürt olsa bile müslümanlığı önce tutacaktır. savaşını onun için yapacaktır. yaban isimli eserde okuyabileceğimiz gibi 20inci yüzyıla kadar gelmiş bir ümmetçilik duygusu o zamanlar çok daha fazladır. yaban da şöyle yazar yaklaşık:
bizim adam sorar:
- mustafa kemal'in yandaşlarına katılmayı düşünmüyor musunuz?
köylü der ki:
- yok efendim, onlar türktür.
- ya siz nesiniz?
- biz müslümanız.


eyyûbîler devletinin kurucusu. künyesi, melik nâsır ebû muzaffer yûsuf bin eyyûb bin şâdî’dir. 1137’de tekrit’te doğdu. babası necmeddîn eyyûb; âzerbaycan’da erivan’ın devin kasabasındaki hazbânî kabîlesine mensup olup, büyük selçuklu sultânı mes’ûd şâhın tekrit muhâfızıydı.
selâhaddîn eyyûbî’nin çocukluğu, babasının muhâfızlığını yaptığı tekrit ve baalbek’te geçti. tekrit, baalbek ve şam’da yetişip, iyi bir tahsil ve terbiye gördü. baalbek ve şam’dayken, babasıyle berâber, selçuklu atabeklerinden nûreddîn mahmûd zengî’nin yanında haçlılara karşı yapılan muhârebelere katıldı. muhârebelerde cesâret ve yiğitliğiyle dikkat çekti. on yedi yaşındayken, atabek nûreddîn mahmûd zengî’nin sarayına alındı. böylece devlet teşkilâtı ve idâresini de mükemmel bir şekilde öğrendi. bu sırada babası necmeddîn şam, amcası şirkûh da humus vâliliğine getirilmişti.
nûreddîn zengî, 1162’de mısır’la ilgilenmeye başladı. komutanı şirkûh’u haçlılara karşı savaşması için fâtımî halifesi el-adid’in hizmetine verdi. selâhaddîn’i de yardımcısı olarak onun yanına kattı. sirkûh emrindeki askerler ve yeğeni selâhaddîn’in yardımıyle mısır’da kısa sürede sükûneti sağladı, isyan eden birlikleri bastırdı ve idâreyi eline geçirdi. 18 ocak 1169 târihinde îdâm edilen vezir şaver’in yerine şirkûh mısır-fâtimî vezîri oldu. ancak şirkûh’un da çok geçmeden vefât etmesi üzerine selâhaddîn eyyûbî 26 mart 1169’da halîfe el-adid tarafından amcasının yerine vezîr tâyin edildi. böylece selâhaddîn eyyûbî bir taraftan nûreddîn zengî’nin ordu kumandanı, diğer taraftan fâtımî vezîri oluyordu. onun gerçekte emir aldığı makam ise nûreddîn’di ve fâtımî halifesine sâdece şeklen bağlıydı.
selâhaddîn eyyûbî bundan sonra icrâatlarında gâyet siyâsî hareket edip, devlet kadrolarına iş bilir ve kâbiliyetli memurlar tâyin etti. saray, halk, kumandanlar, komşu ve islâm devletleriyle münâsebetlerini gâyet iyi tutmaya çalıştı. selâhaddîn eyyûbî’nin icrâatları mısırlı ve sûdanlı şiî askerlerin isyânına sebep olduysa da bastırıldı. böylece fâtımî sarayında idâreye tam mânâsıyla hâkim oldu.
selâhaddîn eyyûbî’nin mısır’daki icrâatları, başta papalık olmak üzere, haçlıları telaşlandırdı. selâhaddîn eyyûbî’nin fâtımî veziri olmasıyla, müslümanlara karşı ittifâk sistemi bozulan kudüs’teki frank haçlıları, ortadoğu hâkimiyetlerini tehlikede gördüler. selâhaddîn eyyûbî’yi ortadan kaldırmak üzere kudüs’teki haçlılara avrupa’dan ve bizans’tan takviye kuvvetler geldi. selâhaddîn eyyûbî ise, frank ve haçlılarla âsî mısırlılara karşı selçuklu atabeği nûreddîn mahmûd zengî’den yardım istedi. 1170 yılında mısır’a saldıran haçlılara şiddetle karşı koyup, geri çekilmeye mecbur bıraktı. 1171’de, kızıldeniz sâhilindeki liman şehri eyle’yi fethetti.

  Alıntı ile Cevapla