Bukalemun
bu kalem deli,
bu kalem divane! ..
adını yazıyor durmadan...
yüzünü çiziyor kağıtlar üstüne..
al gülüm, ver gülüm
çizik çiziksin işte!
kaşın nerede, gözün nerede?
bulamadım ağzını! ..
kayboldum labirentlerinde...
sürdü sürüştürdü kalemler
siyaha döndü dudaklarının pembesi
dalından sarkan böğürtlen misali...
“ye beni! ” diyorsun ya, boyum yetmedi...
gözlerin kızıl çalar gözlerime,
de ki savaş yeri! ...
de ki! ..
gözlerini öldüren iki misket mermi! ..
tenin dersen masmavi! ..
kuş olup uçar gülüşün..(avlu güvercini...)
devinir dokunuşlarında yıldızların,
biri kayar, bulur beni! ...
saçların bukalemun! ..
yatar kayalıklarına hazanımın..
düşen yapraklar gibi! ..
bu kalem deli,
bu kalem divane! ..
unutmuş dört işlemi,
okul ödevini,
memleketin halini! ..
aşk konuşur ikimizle
dili sivri! ..
dili sivri aşklarla deldik birbirimizi! ...
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.
Eylül 2008 |