Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 14:41   #13
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bu koşullarda krizin, bir uçta reformist, diğer uçta anarşist yanılsamalara yol açması kaçınılmazdı. Bunun üzerine Komünist Parti bir süreliğine kendisini kitlelerden yalıtılmış hissetmeye başladı. Ve Komünist Parti savaşın tasfiyesinin kritik anını kaçırdığı ölçüde, burjuvazi bu kritik dönemde ayakta kalabildiği ölçüde, kriz, ilk politik yanılsamalarından çoktan kurtulmuş kitleleri kamçıladığı ve krizin kitleleri sarıp sarmalayan kolları gevşediği ölçüde; kriz, işçi sınıfının devrimci enerjisine yeni ve ciddi bir dürtü sağlayabilirdi. Ve bugün olan da budur.
Bu kriz doğal olarak, çelişkilerinin ve zorluklarının küçük bir bölümünü çözebilmesi için burjuvaziye gerekenin onda biri büyüklüğünde bile değildi. Ancak bu kriz işçi sınıfına, üretimin sırtlayıcısının kendisi olduğunu, her şeyin onun kararına bağlı olduğunu, burjuvazi ve kapitalizmin kaderinin giderek artan ölçüde bu karara bağlı olduğunu bir kez daha hissettirecek kadar güçlüdür.
Ve en önemli olan şey şudur ki, bugün işçi sınıfı, mücadelede deneyim kazanmış, yanlışlardan –ki yanlış yapma deneyimi tüm deneyimlerin en önemlisidir– ve yanlışlardan çıkardığımız derslerden yararlanarak bizim kazandığımız başarılardan deneyim kazanmış bir Komünist Partinin rehberliğine sahiptir. İçinde bulunduğumuz zamanda yüz yüze olduğumuz durum budur.
Tamamen kendimizden emin olarak söyleyebiliriz ki, işçi kitleler arasında 1920’lerin başlarında şiddetlenen ve sonlarına doğru belirginleşerek büyüyen iç ayrışma evresi –Komünistlerin yalıtılma aşamasının, kimi zamanlar çoğunluk gibi hareket etmeye yeltenen bariz bir azınlığa dönüşmüş olma durumunun dağılması sürecinde ayrışma– bir bütün olarak ve kısmen artık arkamızda kalmıştır. Ve bu, Komünist Enternasyonal’in önerdiği ve Yoldaş Zinovyev’in burada savunduğu taktikler için kati surette doğru bir zemindir.
Yoldaşlar, bu ekonomik canlanmanın ne kadar süreceğini ya da hangi biçimlere bürüneceğini söylemek zor. Büyük olasılıkla hastalıklı bir biçim alacak. Bu iniş ve çıkışlar bir öksürük nöbetini andıracak ve bu nedenle devrimci itilimleri garantileyecektir. Komünist Partinin liderliğinde, kesinlikle söylenebilir ki, devrimci hareketin yükselen dalgası, bu kabaran sel, işçi sınıfı içindeki tüm grupları kendisiyle birlikte yükseltecektir, yani oportünistleri, merkezcileri ve benzer şekilde Komünistleri bu dalganın tepesine çıkartacaktır. Bu kabaran selin gereklilikleri bizi pratik uzlaşmalar aramaya itiyor ve buna zorluyor. Fakat aynı zamanda, tam da herkesi yukarıya kaldırdığından bu kabaran sel çalışan kitleleri eyleme sevk ediyor ve tüm grupları eylem içinde sınanmaya zorlayacaktır.
  Alıntı ile Cevapla