Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 14:41   #16
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ekim Devriminin Beşinci Yıldönümü ve Komünist Enternasyonal’in Dördüncü Dünya Kongresi Üzerine Rapor

20 Ekim 1922
[Parça]
Kapitalist Çelişkiler Yumağı Rusya’dan Başlayarak Çözülüyor

İki gün önce, tesadüfen Bromley işletmesindeki bir parti hücresi toplantısına katıldım. Oradaki hücre üyesi yoldaşlardan biri şu soruyu ortaya attı: Komünist çıkarlar açısından bakıldığında proleter devrim hangi ülkede en avantajlı durumda olurdu? Bir süre düşündükten sonra, bu kadar soyut olarak ele alırsak Birleşik Devletler’deki bir devrimin en avantajlı konumda olacağı söylenmek zorunda kalınırdı diye yanıtladım. Bu gayet anlaşılabilir bir şeydir. Ekonomik açıdan konuşursak bu ülke dünyadaki en bağımsız ülkedir. Sanayisi ve tarımı, ülkenin ağır bir kuşatma altında olduğu varsayıldığında bile, bütünüyle bağımsız bir varlık olmasını sağlayacak kadar dengelenmiştir. Dahası en ileri sanayi teknolojisini kullanan, görünür altın rezervinin yaklaşık olarak yarısını, belki de biraz daha azını elinde tutan dünyanın en zengin ülkesidir. En önemli dallarda dünya üretiminin yarısından fazlasını kendi ellerinde yoğunlaştıran bir ülkedir. Doğal olarak bu ülkenin proletaryası iktidarı eline geçirse, sosyalist inşa için eşsiz bir maddi temele ve örgütsel ve teknik öncüllere sahip olurdu. Bir sonraki ülke Büyük Britanya’dır; Rusya ise, eğer en sonda değilse bile (çünkü Asya ve Afrika da var) her durumda Avrupa sınırları içindeki ülkeler listesinde en diptekilere yakın bir yerlerde olurdu. Ancak tarih, sizin de bildiğiniz gibi, bu arapsaçına dönen yumağı ters ucundan, yani Rusya’nın yer aldığı uçtan, kültürel ve ekonomik anlamda büyük kapitalist ülkeler arasındaki en geri ülkeden, ekonomik ve teknolojik anlamda son derece bağımlı ve buna ek olarak savaş tarafından tamamen viraneye çevrilmiş bir ülkeden çözmeye başlıyor. Ve eğer bugün kendimize Birleşik Devletler’deki proleter devrimin politik öncüllerinin ne olduğunu sormak zorunda olsaydık, o zaman doğal olarak olayların, Amerikan proletaryasının iktidarı fethetmesini görülmedik ölçüde hızlandırabilecek şekilde gelişebileceği varsayılabilirdi. Ancak durumu olduğu şekliyle ele alırsak, o durumda bu en güçlü, en büyük ve en önde gelen kapitalist ülkede, politik öncüllerin, yani sistematik parti ve sınıf örgütlerinin yaratılması düzlemindeki öncüllerin en az hazır olduğunu söylemek zorundayız. Tüm bir raporu, tarihin devrim yumağını niçin bizimki gibi ekonomik anlamda geri ve zayıf bir ülkeden çözmeye başladığını açıklamaya ayırabilirdim, ancak bu durumda ne Dördüncü Dünya Kongresi ne de Sovyet iktidarının Beşinci Yıldönümü hakkında konuşamazdım. Bize ölümüne düşman olan kapitalizm, ekonomik olarak bizden çok üstün olan burjuva ülkelerde varlığını sürdürürken, beş yıl boyunca ekonomik olarak en geri ülkede sosyalist inşa işinin peşinden koşmaya zorlanmışlığımızı söylemek şimdilik yeterli. Bu temel olgudur ve doğal olarak iç savaşımızın korkunç şiddeti buradan kaynaklanmıştır...
  Alıntı ile Cevapla