. Abidin Elderoğlu
Kompozisyon meselesinin esası dengedir; mesele burada başlar, l - Resim yapmaya başlayanların ilk önce öğrenecekleri şey, kompozisyondur. Her şey için önce kompozisyon bilgisine ve duygusuna ihtiyaç vardır. Gayet tabii olarak her insan biraz kompozisyon bilgisine sahiptir. Çünkü, her insanın kendisi bizzat en mükemmel kompozisyondur. Bunu hissetmek ve idrâk etmek duygusuna normal olarak da sahiptir. İnsanın her yaptığı işte, normal olarak bir uyum ve yakışık araması kompozisyon araması demektir. Resim ile uğraşan çoğu amatörlerin, çalışmalarında konuyu sınırlamaması, sınır gözetmemeleri çok görülüyor. Oysa, kompozisyon eskizlerinde daima bir sınır çizmek, konuyu bu sınırlar içinde görmek, işe bununla başlamak lüzumu daima ilk kaygıdır.
Tesirli bir arayışa girebilmek için ilk yapılacak iş, kompozisyon sınırını çizmektir. Şu halde sınırlamak; kompozisyon biliminin ilk şartıdır.
2 - Bazı amatörler coşkunlukla figürleri ve diğer elemanları gruplandırmadan birbirleri ardı sıra, bir tercih sırası da gözetmeden, bir kıyas sistemine tabi tutmadan gelişigüzel boş alanlara dağıtıyorlar ki, bu yapılan işte hiçbir idrâk meselesi yoktur ve böyle şey olamaz. Bu gibiler için unutulmaması gerekli olan birkaç nasihat vardır :
Bir konu karşısında önce düşünmeliyiz: Konunun üzerimizdeki intibaı nedir? Genişlik, uzunluk intibaı mı bırakıyor, nedir? Meşeli veya dramatik oluşuyla genel karakteri sezilmelidir. Seyirci ilk bakışta eserde bu genel karakteri sezmelidir. Konuya has olan karakter; ağırlıklarla, formlarla, çizgilerin yerleştirilmesiyle, şüphesiz renklerle, valörle daha birçok manevî elemanlarla yaratılır. Ufkî bir çizgi, sağlamlık ve sükûnet duygusunu, dik bir çizgi fantezi duygusunu, tepe noktası yukarda olan bir açı yükselişi, elips, dairevî bir hareket duygusunun müjdecisi olurlar.
Her kompozisyona başlamak duyguyla olur; bazı iri yönlerle, iri çizgilerle ve konunun esprisinde bulunan genel hacimlerle başlanır. Bunları diğer elemanlar fantezileriyle beraber tamamlamalıdır.
Genel olarak eşitliklerden ve bilhassa dolu ve boş alanların müsavatından kaçınmalıdır. Ufuk çizgisi ortada olmamalıdır. Çerçeve içinde yürüyen figürlerin çerçeveye paralelliğinden ve değersiz küçük hacimlerden, kaçınmalıdır. Yan görünüşlü (profil) figürlerde kolun sırtı iki eşit parçaya bölmemesine dikkat edilmelidir.