31-01-2008, 01:38
|
#9 |
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 23
Tecrübe Puanı: 17 | Sonsöz: Tecavüz Karşısında Kendini Savunmak Kadınların pencerelerine taktırdıkları demir parmaklıklar bana göre cinsel şiddetin kol gezdiği bir toplumun en açık belirtisidir ve böyle bir toplumda hapishaneye tıkılanlar kurbanların kendileridir. Tecavüz korkusu kadınların yaşam biçimini, suç korkusunun erkeklerin yaşamlarını kısıtladığından çok daha köklü biçimde kısıtlamaktadır. Cinsel şiddete yatkın erkeklerin gözünde kadınlar, biri diğerinin yerini alabilecek nesnelerden ibarettir ve işlerini görecek olanın, şu ya da bu kadın olması hiç fark etmez. Tecavüz suçunu işlediklerini kabul eden erkekler, tecavüzün kadınlar açısından ne anlama geldiğini iyi kavramış ve kurbanlarında uyandırdıkları korkunun hem farkında olan hem de bundan zevk alan adamlardır. Batı kültürü, öngörülebilirlik, düzen gibi kavramları önemseyen ve kaos, düzensizlik gibi kavramların tedirgin ettiği erkekler üretmiştir; çünkü bilim, iş dünyası ya da tecavüz söz konusu olduğunda kaos ve düzensizlik denetlenmesi daha zor bir durumla karşı karşıya olmak anlamına gelir. Hiç unutmayalım ki, erkekler için cinsel şiddetin önde gelen bir işlevi, kadınlara egemen olmak ve onları denetim altında tutmaktır. Tehdit içeren bir durumla karşılaşıldığında ne yapmak gerektiği, ne kadar risk alınabileceği, her kadının kendi bireysel kararına kalmıştır. Ve hiçbir kadın tecavüzden kurtulmayı başaramadığı için suçlanmamalı ya da sorumlu tutulmamalıdır. Gene de ben, bilginin güç olduğuna inanıyorum. Erkekleri ve suçu anlamanın, kadınlara, bundan yoksun oldukları durumlara göre büyük bir üstünlük sağlayacağını umuyorum.
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. |
| |