insan bile bile nefesini kesebilir mi?
söküp atabilir mi?
hızına yetişemiyorken atışlarının... doyamıyorken yaşamaya... sırf "yarın"ın gerçekleri sağolsun diye dönüp gidebilir mi?
bu kadar cesur yaratıklar mıyız biz?
elle sayılacak kadar değil miydi o yaratıklar... ben?
yapamam...
insan bile bile gidebilir mi...
tebessümü köşede bırakıp inebilir mi iki kişilik yolculuktan istifa verebilir mi...
insan bile bile öldürebilir mi...
kahkahalar atan turuncu yumiyumları... iki elinin avuçlarının arasına alıp sevdiği. kelimelere sığdıramadığı. anlatamadığı kimselere. böylesi bir sevdadan geçip gidebilir mi... öldürebilir mi insan..
olmamışcasına devam edebilir mi yoluna. yaşamamışcasına...
aklına gelmeyecek mi...
içine düşmeyecek mi...
yoldan geçerken tesadüfler boğmayacak mı nefesini...
kaldırımda dururken şehir hatırlatmayacak mı...
bu kalp sevmiş adını kazımışsa en derinine...
nereye söküp atsan...
yine de onun için atmaya devam etmeyecek mi...
ve yorulduğunda...
ölmeden.. çürümeden.. gitmeden "iyi"den... son sözü yine "o" olmayacak mı...
tüm olumsuz bilinenlerle... tüm dayanılamaz bilinenlerin dansı mı bu...
nedir?
şehir neyi okur neyi izler???
nedir çocuk senin derdin??
__________________ Sen her şeyi biliyorken, Ben her şeyi göze almışken, Sana uzaktan kıvranmak, Nasıl acılı bir kanserdir bilemezsin! |