Bu etekli erkekler İstanbul’un göbeğinde Taksim’de ne yapıyor ?
Fotoğrafta gördüğünüz etekli erkeklerden biri Türkiye’nin en büyük kadın haber sitelerinden Cosmoturk.com’un Genel Müdürü Cenk Babaeren diğeri ise fotoğraf sanatçısı Süreyya Dernek...
Peki dün Vatan gazetesine de tam sayfa yansıyan bu etekli erkeklerin amacı ne? Şaşkın bakışların gölgesinde İstiklal Caddesi’nde rüzgarın üfürdüğü etekleriyle ne yapmaya çalışıyorlar?...
İşin aslı Türkiye’nin sınırlarından dışarı çıkıp tüm Dünya’yı kaplıyor.
Fransız erkekleri İskoçlar gibi etek giyme özgürlüğü istiyor hatta bu istekleri için Etekli Erkekler adında bir de dernek kurdular.
Taksim’deki bizim etekli erkeklerimiz Cenk ile Süreyya’nın amacı ise Fransız erkeklerinin etekli mücadelesine katkıda bulunup Türkiye’de erkeklerin etek giyip giyemeyeceğini test etmekti..Peki Etekli Erkekler testi geçti mi ?
Vatan yazarı Zeynep Bakır dün tam sayfa kaleme alığı Etekli Erkekler ile ilgili ilginç saptamalarda bulundu,
“İstiklal Caddesi’nde iki arkadaşımız kilt yani İskoç eteği giyerek gezdiklerinde beklediğim tepkilerin hiçbirini alamadım. Meğer bizim halkımız bir hayli açık görüşlüymüş, şaştım doğrusu...”
Haber3.com olarak “Özgürlükler ülkesinde, pek bir hoş olmuşlar” diyoruz ve buradan sonrasını Vatan yazarı Zeynep Bakır’dan aktarıyoruz..
Herkes giyerse ben de giyerim
Fotoğraf sanatçısı Süreyya Dernek ve Cosmotürk internet sitesinin sahibi Cenk Babaeren ile İstiklal’de buluştuk. İlk olarak aldığımız etekleri terziye götürüp üstlerine göre yaptırdık. Süreyya’nın ilk söylediği şey “Çok rahatmış” oldu. Dükkandan caddeye attıkları ilk adımda her tarafı kolaçan ediyorum “Neler olacak” diye, ama insanlar etekli beylerle ilgilenmiyor. Yukarı meydana doğru çıkmaya başladığımızda “İskoç mu Türk mü anlamadım? Kesin İskoç’tur” diye bir cümle duyuyorum. Yanlarına yaklaşarak “Onlar Türk” dediğimde gülümsüyor. Kendisi de etek giyebileceğini söylüyor ama “Herkes giyerse, giyerim” şartıyla... Meğer İstiklal Caddesi’nde gördüğüm her on erkekten 4’ü etek giymek istiyormuş. Ancak bunun tam tersi olayı şiddetle kınayanlar da var.
Başımıza taş yağacak
Mesela İbrahim Amca! Kendi halinde yerleri süpüren İbrahim Amca, “eteklileri” gördükten sonra önce mevzuyu idrak edemedi. Uzun süre baktı, ben diyeyim 3 siz deyin 13 dakika... Yüzünde hem alaycı, hem de üzüntülü bir hal vardı. Sonra kendini toparlayıp önce besmelesini çekti, sonra “Başımıza taş yağacak” dedi.
Süreyya Dernek postaneye para yatırması gerektiğini söyleyince hep birlikte içeriye girdik. Gözler Cenk ve Süreyya’nın üzerinde... Fısır fısır konuşmalar başladı. En sonunda bir teyze “Aman evladım değerli tek şeyin var onu da ulu orta gösterirsen olmaz” deyince kahkaha koptu. Süreyya parasını yatırdı ve sözü duymazlıktan gelerek kendini sokağa attı. Bir ara sokakta arkadan bağıran adam “Etekleriniz açılacak dikkatli olun kızlaar” dedi, başka bir adam, “Eteğin erkeğe yakışmayacağını düşünüyordum, meğer öyle değilmiş” dedi.
Bu işe en çok yaşlı teyzeler bozuk attı. Biri gelip Cenk’in eteğini havaya kaldırdı. Teyzeye “Niye yapıyorsun” dediğimizde, “Hep erkekler mi bakacak” deyiverdi. Yani sokak biraz garip...
Ya eteğin havalanırsa?
İstiklal Caddesi’nde turumuza devam ediyoruz. Günlük işlemler yapılıyor, banka para makinesinde kuyruğa giriliyor, durakta tramvay bekleniyor. Bir restoranın orta yaşın üstündeki garsonu bana yaklaşıp, “Kızım olur mu hiç böyle etekli, arkadaşlarını düzgün insanlardan seç ya bu çocukların eteği açılırsa?” diye sorduğunda, “Peki kadının eteği açılırsa ne oluyor?” diye karşılık veriyorum. “O zaman bakıyoruz” diyor kendinden emin. O halde etek açıldığında yapılacak şey belli...
CENK BABAEREN
(COSMOTURK YAYIN GRUBU GENEL MÜDÜRÜ) “KOYUN GİBİ İNSANLAR OLUP ÇIKMIŞIZ”
Türk toplumunun ön yargıları var. Bu ön yargıların çoğu kulaktan dolma ve insanların dış görünüşüne bakılarak yapılıyor. Bazı insanlar, “Elalem ne der?” diye kendi özgürlüğünü kısıtlamak zorunda kalıyor. Bir bakmışsınız kendimiz için değil, toplum için yaşamaya başlamışız. Koyun gibi insanlar olup çıkmışız. İskoçya’da etek giyen erkek, erkek oluyor da, Türkiye’de niye olmasın? Hababam Sınıfı’nda “Güdük Necmi”yi etekle seyrederken kahkaha atıyoruz, hamamda peştamal giyiyoruz. Sokakta etek giyince “Eşcinsele bak” diyoruz. Bana sorarsanız kim nasıl isterse öyle giyinsin. “İster etek giysin, ister pantolon.” Erkek olmak pantolon giymekle olacaksa hiç olmasın. Bir yönetici olarak bir günlük bile olsa etek giyip kadınların “görüşlerini” ölçmek ve Medya İzleme Grubu-MEDİZ’in haklı savaşına destek vermek istedim.
SÜREYYA DERNEK
(FOTOĞRAF SANATÇISI) “ÖN YARGILARDAN KURTULMAK GEREKİYOR”
Zihinsel kalıplardan kurtulmak için etek giydim. Doğduğumuzda dünyada varolan bütün kuralları kabul ederek geliyoruz. Yani biz gelmeden önce toplumun kendi kurallarını koyduğu dünyaya... Geldiğimizde de ona uymamız beklenir. Yedi maddelik ufacık bir hayatın oluveriyor. Onun dışında bütün hikaye bedenini yaşatmaktan öteye gitmiyor. Herkesin anlaması gereken şu: Yaşamak için ölmemiz gerekiyor. Yani sahip olduğumuz tüm yargılardan kurtulmamız gerekiyor. Bir insanın giyinişine, bankadaki hesabına, hiyerarşik düzendeki konumuna göre değerlendirmeye başlıyoruz. Hayatı değiştirmek istiyorsanız önce kendinizi değiştirmelisiniz. Etek sadece buna bir örnek. Cinsiyet diye bir şeye inanmadığımı söylemek için etek giymek en doğrusuydu. Aslında birinin bir diğerinden farkı olmadığını göstermek... Ama anlayanlara.
İBRAHİM AMCA ŞAŞKINLIKTAN DONA KALDI
İbrahim Amca, Süreyya ve Cenk’i gördüğünde şaşkınlıktan dona kalıyor. İkiliyi uzun uzun süzdükten sonra ise dudaklarından sadece şu cümle dökülüyor: “Başımıza taş yağacak”.
ÇOCUKLARIN ISLIK VE ALKIŞLARI HİÇ BİTMEDİ
İstiklal Caddesi’ndeki turumuzda tabii ki tramvaya binmek de vardı. Biz etrafta dolaşıp dururken bu durumla en çok eğlenenler çocuklar oluyor. Islık ve alkışların arkası kesilmiyor.
POLİSLERİN ETEK SORGUSU
Turumuzda polis ekibinin de dikkatini çekiyoruz. Durumu açıklayınca yüzümüzde gülümseme ile yanlarından ayrıldık.
HATIRA FOTOĞRAFI ÇEKTİREBİLİR MİYİZ?
İstiklal Caddesi’nde etekli erkekler görmek herkese nasip olmaz. Ama bulunca da fotoğraf çektirmeden olmaz tabii!