İbrahim Toraman kardeşime tekzibim (Turgut Vidinli) | | Sevgİlİ kardeşim defalarca kötü oynadığın maçlarda seni çok eleştirdim. Bir gün olsun derebeyliği yapmadın. Saygıyla, yalnız benim kalemimi değil, kimisinin kurşun, kimisinin tükenmez, kimisinin dolma kalemlerine hep suskun kalıp bu eleştirilerimize cevabını Galatasaray maçında verdin. Helal olsun sana! Teşekkürlerimi tekzip anlamında kabulünü diliyorum. Ama şuna inan ki hala iddia ediyorum senin futbol vücut dilin, yeteneğin kesinlikle stoper değil bunu sen de biliyorsun. Bilhassa, kornerlerde arkadan gelip sürpriz kafa gollerinde adeta haykırıyordun. Ben, “İleri uç arkasıyım, ben gizli golcüyüm bunu görün” diyordun. Göremediler, görseler de o yerlerin tapuları doluydu. Gün oldu sağbek gün oldu stoper libero, gün oldu solbek vs.. Hepsi günü ya kurtardı ya da ikmale kaldı. Ama yoksulluk bazen insanı zengin edermiş. İşte ön liberoda Cisse’nin yokluğu seni zirveye taşıdı. Hem de Ertuğrul Hocanın yanlış seçimine rağmen. Çünkü Beşiktaş defansının önü, tek ön libero ile değil gündüz ve gece bütünlüğü gibi kesinlikle çift ön liberoyla oynaması gerekirken, sen tek başına hem Mehmet Topal’ı hem de Barış’ı sahadan sildin. Buna bir de Kalli’nin yaşının gereği idrak yollarının zaafıyla oyuna Nonda’yı koyunca, Galatasaray’ın kimyası da bozulunca sen de bu rahatlıkla maçın yıldızı oldun. Takımı ileri taşıdın, koştun ve bir tane kafa topu vermedin. Hepsi mükemmeldi ancak ne olur şu top tekniğini biraz ilerletsen çünkü yalnız kesicilik yetmiyor biraz da ince zarif ara pasları ve topu olumlu yönlendirmen şart. Sana tavsiyem top sana gelmeden evvel sağını, solunu, coğrafya haritasını kafanda çıkart. Yani takım arkadaşlarının nerede olduğunu toptan önce gör hatta rakibini de gör. Top sana gelmeden, herkesten önce bu düşünce avantajınla tek top oynayarak rakibi duman edersin. Özetle tekrar teşekkürler Toraman. Ama bundan sonra da bu güzel oyunu bizlere göstermenin artık boynunun borcu olduğunu unutma! Haydi Toraman, ligin son maçında da bana bu yazımın daha güzelini yazdır. Sinan Engin ağabeyinin bana bir ziyaretinde bir kağıda “Beşiktaş şampiyon” yazdı ve restoranımın müzesine astırdı. Hem de çok çok evvel. Galiba bu lig, yıl sonunda bizim mutluluğumuzla bitecek. Bu oyununla Haziran ayındaki Avrupa Şampiyonası’nda senin de milli takımla olacağına inanıyorum. |