Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/)
-   Aşk-Sevgi-Romantizm (http://besiktasforum.net/forum/ask-sevgi-romantizm/)
-   -   Böyle bir AŞŞKK (http://besiktasforum.net/forum/ask-sevgi-romantizm/44226-boyle-bir-asskk/)

shoguun 30-11-2007 00:04

Böyle bir AŞŞKK (biraz uzun ama kesinlikle okumalısınız)
 
Böyle bir AŞŞKK..............

Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez...
Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta.O ilk karşılaşmadan sonra,
bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte,
aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç...
Birbirileriyle konuşacak cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda
başrdılar.
İkisi de her sabah otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında.
Delikanlı arkadaşında kaldığı için o duraktan binmişti otobüse, kız ise
ablasında...
Sırf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çıkıp,
şehrin
öbür ucundaki o durağa, onların durağına geldiklerini, gülerek itiraf
ettiler bir süre sonra...
Okullarını bitirince hemen evlendiler.
Mutluydular hem de çok mutlu...
Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki
yürekleri ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar.
Ayın sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar
olduklarında da hep mutluydular.
Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen, banka hesabında para
kalmadığı için ya da tam tersine o hesabı daha da kabarık hale getirmek
uğuruna bitip-tükeniveren sevgilerden değildi onlarınki...
Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü...
Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı.
Zorlu bir tedavi sürecine rağmen çocuk sahibi olmayınca, bütün mutlulukların
bizim olmasını beklemek, bencillik olur diyerek devam ettiler hayatlarına.
Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler...
Senin için ölürüm? derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama ve adama Hayır, ben
senin için ölürüm? diye yanıt verirdi hep...
Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın, Bir
tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak...Kütüphanenin ikinci rafında başka
bir not olurdu, Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok
sevdiğimi sakın unutma Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu
notları
okuya okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman
en sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı...
Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten....
Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun olursa olsun hep
birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların
ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler.
Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı.
Kadın da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı.
Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı. Bir gün sahilde dolaşırken, harap
durumda bir ev gördü kadın, üzerinde satılık levhası asılı olan.
Ne dersin, bu evi alalım mı dedi adama. Bu viraneyi yıktırır, harika bir
ev yaparız. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları
kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı...
Sen istersin de ben hiç hayır diyebilirmiyim diye yanıt verdi adam.
Amerikadaki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı...
Kaç para olursa olsun, burası bizimdir artık....
Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları
zor oldu adam Amerikaya giderken.
Her gün, her saat konuştular telefonla.Gözyaşları içinde kucaklaştılar
havaalanında.
Fakat birkaç gün sonra,kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın.
Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu.Onu neşelendirmek
için, sahildeki evi hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç
beklemediği bir cevap aldı: Canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi
o evi unut...
Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı, daha
da çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini
söylemesi için yalvardı adama, Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur
anlat diye dil döktü boş yere...Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve
sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki. Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton
duvarlara çarpıyordu kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği...
Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte
geçtiği arkadaşına dert yanarken, Artık dayanamıyorum, sana söylemek
zorundayım diye sözünü kesti arkadaşı.
O, seni aldatıyor. İş yerimin tam karşısındaki restoranda genç bir kadınla
yemek yiyiyor her öğlen.
Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya...
Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları diye bağırdı
kadın. Onca yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla suçladı...
Ertesi gün, öğle vakti o restoranın hemen karşısında bir köşeye sindi
sessizce ve
peri masallarının sadece masal olduğunu anladı...
Kocasının eskiden aynı hastanede çalıştığı genç çocuk doktorunu tanıdı
hemen. Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl sarıldığını gördü
adamın...
Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen ağlayarak,
bazen ona sımsıkı sarılıp bazen de yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi.

İnkar etmedi adam. Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta
yaşa geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir şeyler geveledi ağzında ve
bavulunu alıp gitti evden.
Kapıdan çıkarken, son bir kez kucaklamak isterim seni diyecek oldu ama
kadın, defol dedi nefretle...
İlk celsede boşandılar...Modern bir aşk hikayesinin böyle son
bulmasına kimse inanamadı.
Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı kadın. Adamın, sevgilisiyle
birlikte Amerikaya yerleştiğini
öğrendi.
Bazen yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, ağlama
nöbetleri geçiriyor, aşkın yerini, en az onun kadar yoğun bir duygu olan
nefretin alması için dua ediyordu.
Aradan bir yıl geçti...
Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile, kadının derdine çare olamamıştı.

Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle uyandı. Kapıyı açtığında, karşısında
o kadını gördü.
Sen, buraya ne yüzle geliyorsun diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı.
Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor dedi genç kadın
Kanepeye ilişti ve zor duyulan bir sesle konuşmaya başladı: Hiçbir şey
göründüğü gibi değil aslında.
Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü. Geçen yıl Amerikadaki kongre
sırasındaöğrendi hastalığını ve yaklaşık bir
senelik ömrü kaldığını.
Buna dayanamayacağını, hep söylediğin gibi onunla birlikte ölmek
isteyeceğini biliyordu.
Seni kendinden uzaklaştırmak için, benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi.
Ailesine de haber vermedi.
Birlikte Amerikaya yerleştiğimiz yalanını yaydı.
Oysa ilk karşılaştığınız otobüs durağının karşısında bir ev tutmuştu. Tedavi
görüyor ve kurtulacağına inanıyordu ama olmadı.
Gece fenalaşmış, bakıcısı beni aradı, son anda yetiştim. Sana bu kutuyu
vermemi istedi...
Gözlerinden akan yaşları durduramayacağını biliyordu kadın. Hemen oracıkta
ölmek istiyordu.Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden sonra akıl edebildi.
İtinayla katlanmış bir sürü kağıt duruyordu kutuda.
İlk kağıtta, Lütfen bütün notları sırayla oku bir tanem? diyordu...Sırayla
okudu;
Seni çok sevdim,
Seni sevmekten hiç vazgeçmedim,
Senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini bilirdim.
Fakat benim için ölmeni istemedim.
Şimdi bana söz vermeni istiyorum.
Benim için yaşayacaksın, anlaştık mı son kağıdı eline alırken, kutuda bir
anahtar olduğunu gördü kadın...
Ve son kağıtta şunlar yazılıydı:
Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım.
Kocaman terasta martılarla kahvaltı ederken,
Ben hep seni izliyor olacağım.....

shoguun 30-11-2007 00:05

biraz uzun ama kesınlıkle okumalısınız

edaks 30-11-2007 00:14

supermıs yaaaaa

shoguun 30-11-2007 00:15

böyle bir aşk yoktur bence dunyada

taKi_bJk 30-11-2007 04:34

bu benm arşivimde her zaman sakli bi yazıdır gerçekten mükemmeL

mltm 30-11-2007 12:39

bu zamanda böyle aşkı bulmak çok zor bence:(

shoguun 30-11-2007 20:49

Alıntı:

mltm´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 500283)
bu zamanda böyle aşkı bulmak çok zor bence:(

yoktur zaten böyle seven

polyes 30-11-2007 21:12

offfff
saygıyla eğiliyorum....

cembaa54 30-11-2007 21:35

çoookkkkkkkk güzell:(:(:(

simarik1903 30-11-2007 21:45

Güzelmiş... Teşekkürler...


Türkiye`de Saat: 02:59 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580