KINALI ALi 18 >Mart 1915 >Üsteğmen Faruk, cepheye yeni gelen askerleri >denetlerken, bir yandan da onlarla sohbet ediyor, ' Nerelisin?' gibi >sorular soruyordu. > >Gözleri bir ara, saçının ortası sararmış bir >delikanlıya takıldı Yanına çağırdı ve merakla sordu: > >"Adın ne senin evladım?" dedi. >" Ali, komutanım" dedi. >" Nerelisin?" >" Tokatlıyım, komutanım, Tokat'ın Zile >kazasındanım..." >" Peki evladım,bu kafanın hali ne? > >Saçlarının ortası neden kırmızı boyalı böyle?" > >" Cepheye gelmeden önce anam saçıma kına yaktı >komutanım. >Neden yaktığını da bilmiyorum." >" Peki dedi üsteğmen. "Gidebilirisin Kınalı >Ali." > >O günden sonra Ali'nin adı Kınalı Ali oldu. > > >Cephede tüm arkadaşları Kınalı Ali demekle >yetinmiyor, saçındaki kınayı da alay konusu yapıyorlardı. > >Kınalı Ali, arkadaşlarına karşı sevecen ve >dürüst tutumu sayesinde, kısa sürede hepsinin sevgisini kazandı. > > >Bir gün memleketine mektup göndermek için >arkadaşlarından yardım istedi. > >" Anama, babama burada iyi olduğumu bildirmek >istiyorum. >Ama okumam yazmam yok. Biriniz yardım edebilir >misiniz?" > >Biri değil, birçok arkadaşı yardıma geldi. > >" Sen söyle biz yazalım" dediler. >Kınalı Ali söylüyor, bir arkadaşı yazıyor, >diğeri de Söylenenlerin doğru yazılıp yazılmadığını denetliyordu. > > >" Sevgili anacığım, babacığım hasretle >ellerinizden öperim. >Ben burada çok iyiyim, beni sakın merak >etmeyin." > >Kız kardeşini, kendinden küçük erkek >kardeşinin sağlığını ve hatırını sorduktan sonra, köydeki herkesin >burnunda tüttüğünü ve kimsenin kendisini merak etmemesini söyledikten >sonra, Biz burada var oldukça bilesiniz ki düşman bir adım bile >ilerleyemeyecektir" tümcesi ile bitiriyordu. > >Tam zarf kapatılırken Ali " iki üç satır daha >ekleteceğini" söyleyerek Mektubun sonuna şunları yazdırdı. > >" Anacığım, beni buraya gönderirken kafama >kına yaktın ama, Burada komutanlarım da, arkadaşlarımda benle hep dalga >geçiyorlar. >Cepheye gitmek sırası yakında inşallah >kardeşim Ahmet'e gelecek, Onu gönderirken sakın kına yakma saçına. Burda >onunla da dalga geçmesinler. Tekrar ellerinden öperim anacığım." > > >Gelibolu'da savaş giderek şiddetleniyordu. >ingilizler kesin sonuç almak için tüm güçleriyle yükleniyorlardı. > > >Cephede savaşan askerlerimiz önceleri birer, >birer, sonraları beşer, >beşer, Onar, onar şehit oluyorlardı. Gelen >destek güçleri de yeterli olmuyor, onlarında sayıları giderek azalıyordu. > > >Gelibolu düşmek üzereydi. Kınalı Ali'nin >komutanı bu durum karşısında çaresizdi. > >Kendi bölüğü henüz sıcak temasa hazır değildi. > > >Genç erlerine insan bedeninin süngü ve >mermilerle orak gibi biçildiği bu cepheye göndermek zorunda kalmaması için >Allah'a dua ediyordu. > >Komutanlarını düşünceli ve sıkıntılı gören >Kınalı Ali ve arkadaşları, >komutanlarına gidip, ondan kendilerini cepheye >göndermesini istediler. > >Askerlerinin ısrarları üzerine komutanları >daha fazla direnemedi ve ölüme gönderdiğini bile, bile bu isteklerini >kabul etmek zorunda kaldı. > >Kınalı Ali ve arkadaşları, sevinç çığlıkları >atarak cepheye hayır, bile, bile ölüme gidiyorlardı. > >O gün güle oynaya Gelibolu cephesinde ölümle >buluşacakları yere koşan Kınalı Ali'nin bölüğünden tek kişi geri dönmedi. >Gidenlerin tümü şehit olmuştu. > >Bu olaydan kısa bir süre sonra Kınalı Ali'ye >anne, babasından mektup geldi. > >Onun yerine komutanı aldı mektubu ve buruk bir >ifade ile okumaya başladı. > >Cepheye gitmeden önce arkadaşlarına yazdırdığı >mektubuna aile adına babası yanıt veriyordu. > >" Oğlum Ali, nasılsın, iyi misin? Gözlerinden >öperim, selam ederim. > >Öküzü sattık, parasının yarısını sana >gönderiyoruz, yarısını da yakında cepheye gidecek küçük kardeşine >veriyoruz. Şimdi öküzün yerine tarlayı ben sürüyorum. Fazla yorulmuyorum >da. >Sen sakın bizi düşünme." >Babası mektupta köydeki herkesten >akrabalarından haberler verdikten sonra " şimdi ananın sana diyeceği var" >diyerek sözü ona bırakıyordu. > >Mektubun bundan sonraki bölümü Kınalı Ali'nin >anasının ağzından yazılmıştı > >şöyle diyordu anası: > >" Oğlum Ali, yazmışsın ki kafamdaki kınayla >dalga geçtiler. Kardeşime de yakma demişsin. Kardeşine de yaktım. >Komutanlarına ve arkadaşlarına söyle senle dalga geçmesinler. > >Bizde üç işe kına yakarlar; >1 - GELİNLİK KIZA, GİTSİN AİLESİNE, >ÇOCUKLARINA KURBAN OLSUN DİYE >2 - KURBANLIK KOÇA, ALLAH'A KURBAN OLSUN DİYE > >3 - ASKERE GİDEN YİĞİTLERİMİZE, VATANA KURBAN >OLSUN DİYE... > >Gözlerinden öper, selam ederim. Allah'a emanet >olun " > >Ali'nin mektubu okunurken ve çevresindeki >herkes onu dinlerken, hıçkıra, hıçkıra ağlıyordu... " > >(Bu mektubun aslı Çanakkale >Müzesindedir.) |
Bu olayı biliyodum....bu vatan kınalı alilerle var oldu var olacakta inşallah |
paylaşımın için tskk.. çok güzel valla |
Alıntı:
|
Gözlerim Doldu Sonunu Okurken.... Biz Şuanda Özgürce Yaşayabiliyorsak... Bunu Kınalı Alilere O Kınalı Alileri Dünyaya Getiren Merhametli Analara Borcluyuz.. ve Bu Borcumuzu Bu Vatana Sonsuza Kadar Sahip Cıkarak Ödiyecegiz... |
Gururluyum Türk olduğum için Gururluyum memleketimden böyle yiğit çıktığı için... |
baba içimi dağladın be peylaşım için saol |
ben bunun animasyon filmini izledim okuyunca da cok duygulanıyor insan yok böyle bir destan canakkale gecilmez BVEŞİKTAŞ YENİLMEZ |
ben bunu tıyatroda yapmıştım ama sadece şiir okumustum gercekten tekrar mıllı duygularım kabardı |
ulan bende adamım diye geziyorum işte be. insanlığımdan utandım bunları okuyunca. gözlerim doldu vallahi. paylaşım için teşekkürler. |
Türkiye`de Saat: 06:45 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2