14-05-2006, 13:59
|
#1 |
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 3.124
Tecrübe Puanı: 23 | Kendimi kartal gibi görüyorum... | | "KENDİMİ KARTAL GİBİ GÖRÜYORDUM!.." Beşiktaş tribünlerinin rüyası olan Nouma, 'Kartal yuvasından ayrılmaz' diyerek meslektaşlarına mesaj gönderdi Türkiye'ye geldiğinde onu kimse tanımıyordu. Dolmabahçe'de yükselen ''Pascal bizi diskoya götür'' sesleriyle başladı, ''Helal olsun sana Pascal Nouma'' ile devam etti. İnönü tribünlerine gidin ve herkese en sevdiğiniz Beşiktaşlı kim diye sorun... Söyleyecekleri ortak isim belli: Pascal Nouma ... O Türk futbolunun fenomeni. Yaptığı her şey olaydı. Futbol yeteneğini kimse tartışmadı ancak hırçınlığı onu hep cezalandırdı. Çok sevdiği takımından bir el hareketi yüzünden koparılan Nouma, Türkiye ve Beşiktaş sevgisiyle ülkemizden kopamıyor. Şu sıralar beyazperdeye damgasını vurmaya hazırlanan Nouma ile uzunca sohbet ettik. -Fransa'nın en ünlü kulüplerinin formasını giydiniz. Sonra Türkiye'ye geldiniz.. Pascal Nouma : Türkiye denilince akla ilk olarak G.Saray'ın geldiği bir gerçek. Ancak ben ruhuma uyacak bir takımda oynamak istiyordum. Teklif gelince birkaç kişiyle temasa geçtik ve Beşiktaş'ın tam istediğim takım olduğunu anladım. Bundan sonra pişman olmadım. -Beşiktaş'tayken taraftarlar sizi çok sevdi. Onlara bu sevgiyi nasıl verdiniz? -Benimle taraftarımız arasındaki ilişki çok özel. Maçlarda agresif olmamın nedeni, sahaya çıktığım zaman kendimi özgür hissetmem. 90 dakikada beni sadece hakem durdurabilir. Saha benim özgür olduğum ve tek mutlu olduğu yer. Dışarıdayken sanki kedi-fare kovalamacası yaşıyorum. Rahat bir şekilde gezemiyordum. Özellikle paparazziler beni çok tedirgin ediyordu. Bu rahatsızlık sonucu sahaya çıktığımda kendimi rahat hissediyorum ve 'Nouma' oluyorum. -Bazı maçlarda gerçekten çok agresiftiniz. Mesela Leeds maçında Mills 'e attığınız yumruk, Taffarel 'in kaburgasını kırmanız... Bu örnekleri arttırabiliriz. Sahada neden bu kadar hırslıydınız? -Ben sahaya çıkınca özgür oluyorum. Ben sahaya çıktığımda santra yapıldığı andan itibaren artık Pascal değilimdir. Sahada benim sadece plastiğim kalır. İçimdeki ruh İnönü'nün üstüne yükselir. Ve maçı oradan izlerim. Anlatmak istediğim, ben özellikle Beşiktaş'ta oynarken sahada ne yaptığımı hiç hatırlayamıyordum. Daha sonra maçı izlediğimde hatalar yaptığımı görüyorum. Ancak Leeds maçında hiç pişman olmadım. Şunu söylemem gerekir ki ben Beşiktaş formasını giydiğimde kendimi bir ''Kartal'' olarak görüyordum. Ve bir Kartal'ın bayrağını, armasını bile hatırlamadığım bir takıma yenilmesi beni çok kızdırmıştı. 6-0 yenilmek beni çileden çıkardı. Düşünün ki bir Kartal, bir kediden korkmuş ve ondan üst üste darbeler alıyor. Kara Kartal'ın yenilmesini hiçbir zaman hazmedemem. Eğer Beşiktaş'taysan sen bir Kartal'sın ve buna göre oynaman lazım. Bu kadar basit. - Fransa ile Türkiye futbolunu karşılaştıracak olursak sizce aradaki farklar neler? -Bence hiçbir fark yok. Mesela G.Saray, Fransız Ligi'nde ilk 5'e rahat girer. Ama taraftarlara bakacak olursak, Türkiye ağır basıyor. Tamam, bazı takımların taraftarları gerçekten iyi ancak diğerleri de var ki aralarında konuşmalar, sohbetler gol olunca ''aa gol oldu'' şeklinde sevinç oluyor. Ama Türkiye'de maç esnasında asla birbiriyle konuşmuyorlar. -Türkiye'de pişmanlıklarınız oldu mu? Mesela F.Bahçe maçındaki hareketlerinizden sonra? -O hareket benim için en büyük pişmanlık. O maçtan sonra hayatım çok zorlaştı. Beşiktaş'tan ayrılarak hayatım tamamen değişti. Ancak bu kadar büyütülmesinde benim Nouma oluşumun etkisi var. Hatırlarsanız Emre Aşık , Nobre 'ye kötü bir hareket yapmıştı. Sonra ne oldu? Maç cezası aldı. Benim yaptığım hareketten sonra bana 7 ay futbol oynamama cezası verildi ve beni kulübümden kovdular. Aradaki farkı görün. Hayatımın en zor dönemiydi. -Peki o zamanki yönetim size destek oldu mu? -Bilgili, bana destek oldu. Ancak bir anda herkes sırtını dönmeye başladı. İşte o zaman beni kulübümden koparacaklarını anladım. 'Beni Başkasıyla Kıyaslamayın' Bir Pascal daha gelmez -Beşiktaş, Türkiye Kupası'nı kazandı. Siz de orada olmak ister miydiniz? O maçın havasını hissettiniz mi? -Ben o maçta kendimi sahada hissettim. Ruhum sahada geziniyordu. Büyük bir stres içindeydim. Maçı izlerken çok yoruldum. Bütün mücadeleyi kafamda yaptım ve maç sona erdiğinde sanki 90 dakika koşmuşum gibi oturduğum yerden kalkamadım. -Beşiktaş sizden sonra ünlü oyuncular aldı. Ailton gibi Carew gibi. Ancak bu oyuncular mutlu olamadılar ve takımı terk ettiler. Neden mutlu değillerdi? Onlar Türkiye Ligi'ni anlayamadılar. Burayı küçümserseniz mutlu olamazsınız. Benim için bir tek kural vardır. Sahaya çık ve ölümüne oyna. Ölmeye hazırmışın gibi oynayacaksın. -Bu oyuncuların yeni bir Nouma olarak lanse edilmesi onların mutsuz olması için bir etken olabilir mi? -Bunu gelen oyuncular söylemiyor. Başkan söylüyor. Başarısız oldukları anda 6 ay içinde gidiyorlar. Onlar Pascal, olamazlar. Nouma sadece bir tane. -Beşiktaş iki sezondur kötü bir performans sergiliyor? Neden? -Bunun nedeni çok basit. Çünkü bir Pascal Nouma'ları yok. Ruh çok önemli. Giydiğiniz formanın Beşiktaş olduğununve bir Kartal olduğunuzun farkında olarak futbol oynamanız gerekiyor. -Peki F.Bahçe ve G.Saray'dan teklif aldınız mı? - İki kulüpten de teklif aldım. Özellikle G.Saray'dan ciddi bir teklif aldım. O zaman Cordoba 'nın Arsenal'e gitmesi söz konusuydu. Beşiktaş'ta bir yandan bu sorunu halletmeye çalışırken bir yandan da G.Saray'dan Mondragon 'la ilgileniyorlardı. Bunun üzerine Sarı-Kırmızılılar, Pascal Nouma- Mondragon takası önerdi. Yönetim de bu teklifi bana söyledi. Ancak ben asla başka bir takıma gitmek istemediğimi söyledim. Böylece bu transfer olmadı. Olamaz da. Ben bir kartalım ve bir kartal yuvasından asla ayrılmaz. -Türkiye'de size çok büyük bir ilgi var. Bu ilginin sizi bazen bunalttığını düşünüyor musunuz? -Bazen sessiz olmak, rahatlamak istiyorum. Her insan bazen yalnız kalmak ister. İşte bu şekilde olmak istediğim zaman ilginin bunalttığı oluyordu. Ancak harekette olduğum, gezdiğim zamanlarda ise ilgiyi çok seviyorum. Türk halkının ateşi benim hayat tarzıma uyuyor. -Gelecekte tekrar Beşiktaş'a dönmek istiyor musunuz? -Hem de her şeyden çok. Futbolcu olarak dönmem zor, ancak bu hedefi her zaman zorlayacağım. Belki bir gün menajer hatta başkan bile olabilirim. Yeter ki Beşiktaş'ın içinde olayım. Cumhuriyet
__________________ .uɐln ʞşɐʇʞışǝq 'ɯǝɯçǝƃzɐʌ ǝsuöp ǝuısɹǝʇ ɐʎuüp |
| |