|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Gündem Dışı Genel internet Geyik vs muhabbetleri. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
20-11-2007, 16:48 | #1 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 42
Mesajlar: 672
Tecrübe Puanı: 17 |
Depresyon geliyorum der... Kış ayları, bahar geçişleri, kadınlarda âdet dönemi, depresyon açısından kritik dönemler. Yeni annelerinse yarıya yakını doğum sonrası depresif ruh haline giriyor. Peki tedavi ne kadar sürüyor? 13/04/2004 (1392 defa okundu) Ferhan Kaya POROY Prof. Dr. Yankı Yazgan, 18-30 seanslık bir programla depresyon geçiren kişiye 'olumlu düşünce' alışkanlığı yerleştirilebileceğini söylüyor. Her şey yolunda giderse, depresyon 1.5-2 ayda yatışabiliyor. Tedavinin tamamlanmasıysa 6-9 aylık bir süreç. İlaçlar mutluluk verir mi? Depresyon ilaçları depresyon sırasında bozulmuş olan dengeyi düzeltir. Bu nedenle kimyasal dengenin bozulmadığı durumlarda özel bir mutluluk yaratmak gibi etkileri olamaz. Biraz keyfi kaçmış bir insanın, bir antidepresan alarak keyfini düzeltmesi mümkün değildir. Bu nedenle pek çok kişi, kendini rahatlatmak amacıyla alkol veya yatıştırıcı birtakım maddelere başvurur. Normalde sadece günde bir kadeh şarap içen kişi, birden daha fazla içme arzusu duyar. Kişi bu isteği 'Rahatlıyorum, ihtiyaç duyuyorum' diye ifade eder. İçki alışkanlığı olan birinin bunu artırması veya hiç içki alışkanlığı olmayan birinin içki alışkanlığı olması önemli bir depresyon göstergesidir. Mevsimlerle depresyon arasında bir ilişki var mı? Çok önemi var. Özellikle bir depresyon çeşidinde kışın ve bahar geçişlerinin kritik olduğunu biliyoruz. Gün ışığının azaldığı günlerde duyguları düzenleyen beyin sistemlerinin işleyişini zayıflatan durumlar var. Âdet dönemi sırasında yaşananlar da depresyona benzer mi? Kadınlarda âdet dönemlerine paralel olarak ruh durumlarında değişiklikler olduğu gibi, bu sürecin âdet öncesi 5 ile 7 günle sınırlı kalmadığı ama o dönemlerde iyice şiddetlendiği görülmüş. Çünkü bu dönemde yoğun duygusal değişiklikler yaşayan kişiler aslında depresyon riski taşırlar. Sürpriz ayrılıklara yol açar Doğum yapmış kadınların yarısına yakını doğum sonrası dönemde depresif bir duygu durumuna girmektedir. Yüzde 10'unda depresyon doğum sonrasında devam etmektedir. Doğum sonrasında sürpriz ayrılıklar, aile düzeninde bozulmalar görülmektedir. Bir yakının ölümü kişiyi depresyona sokar mı? Ölüm sonrasında yaşanan yas, hayatımızdaki kıymetli şeyleri kaybettiğimizde yaşanan doğal bir reaksiyondur. Diğer yandan yas reaksiyonuna geleneksel olarak baktığımızda toplumumuzda 40'ı, 52'si gibi birtakım doğal sınırlar belirlendiği görülür. Bu sınırlar bir anlamda doğal olarak çizilmiştir. Ölümün 40 veya 52'nci gününde yas reaksiyonunun yavaş yavaş bitmesi beklenir. Tabii ki üzüntü ve kişiyle ilgili hatıralar bir anda kaybolmayacaktır ama bir yandan da hayata tekrar katılımın beklendiği zamandır. Bazen bir ölüm, kıymetli bir işin kaybı, bir eşin kaybı, bir boşanma ve terk edilme de yas durumunu yaşatır. Hatta birçok ölüm, diğer kayıplara göre daha kabullenilir olur. Mukadder görüldüğü için kişi bunu daha kolay kabullenirken diğerlerine 'İstesem önleyebilirdim' duygusuyla yaklaşarak kendini suçlama sürecine girebilir. Daha önce depresyon geçirmiş olanlar, hele de depresyon geçirip iyi tedavi olmayanlar ölümle karşılaştıklarında depresyonun tekrar etme ihtimali çok yüksektir. Tekrar riski Depresyonun tekrarı mümkün mü? Toplumsal ve kişisel nedenleri dışında ilk ortaya çıktığında ve iyi tedavi edildiğinde tekrarlama olasılığının daha düşük olduğunu biliyoruz. Halbuki depresyon tedavi edilmezse, yarım bırakılırsa veya yanlış bir tedavi yapılırsa depresyon dönemleri arasında sıklaşma olmakta ve problem kronikleşmektedir. Depresyon tedavi edilirse kesinlikle bir daha ortaya çıkmaz gibi bir garanti verilemez. Ancak tedavi, depresyonun aralıklarının uzamasını ve daha hafif şiddette geçmesini sağlar. Tekrarlayıcı depresyonu olanlarda ilaç tedavilerinin ve diğer tedavilerin kesintiye uğramaması önemlidir. Depresyon döneminin geçmesi tedavinin bırakılması anlamına gelmemektedir. Depresyon ne kadarlık bir süreçte tedavi edilebilir? Şu andaki ölçütlere göre minimum 6 ile 9 aylık bir tedaviden bahsediyoruz. Ama giderek sürenin uzadığını görüyoruz. Çünkü depresyonun tekrarlayıcı özelliği olduğunu biliyoruz. Tekrarlayan problemlerin önüne geçmek için gereken önlemleri almak çok önemli. Depresyonun yatışması, her şey yolunda gittiği takdirde yaklaşık 1.5 ile 2 ay içinde gerçekleşebilirken tedavinin tamamlanması en az 6 ayda olmaktadır. Depresyonun ilk tedaviyle düzelme ihtimali de yüzde 30. Depresyondaolan bütün insanlar intihar riski taşır mı? Toplumdabir yanlışinanışvar. "Depresyondakikişiyeintiharfikri olup olmadığı sorarsak, bu fikri aklına mı sokarız" diye bir korku var. Halbuki intihar girişiminde bulunan ama bir şekilde bunu başaramamışcanını kurtarmış kişiler "Bir kişi bile bana intiharı düşünüp düşünmediğimi sormadı, sorsaydı en azından bunu konuşma fırsatı bulurdum" diyor. Bu nedenle depresyon şüphesi taşıyan herkese bu konuyla ilgili fikirleri nin mutlaka sorulması gerek. Yaşlılıkla bağlantılı bir depresyon türü var mı? Yaşlılıkta depresyon bunama ile çok sık karıştırılıyor. Bunama olduğu düşünülen kişide aslında depresyon olduğu ortaya çıkabiliyor. Ayrıca yaşlılarda beslenme ve kendi özbakımlarıyla ilgili problemlerin olması da depresyonun işaretidir. Yaşlıların kullandıkları ilaçlara bağlı depresyon geçirme olasılıkları da yüksektir. İlaçlar depresyona yol açar mı? Yapabilir. Steroidler, kimi tansiyon ilaçları, hormonlar, doğum kontrol hapları gibi ilaçların depresyonu tetikleyici etkileri olduğunu biliyoruz. Bu ilacı yazan uzman doktorla temas halinde olunmalı ve ilaç kullanımına bağlı olarak depresyon belirtisi görüldüğü halde bir psikiyatristen görüş almaları gerekmektedir. Depresyon iyileşir mi? Depresyon iyileşebilen bir rahatsızlıktır ve tekrarı büyük ölçüde önlenebilir. Hiç tekrar etmemesi de mümkündür. Doktorun dikkat edeceği konu tekrar risklerinin hasta üzerinde araştırılmasıdır. Daha önce depresyon geçirip geçirmediği, ailede depresyon geçirenlerin varlığı araştırılmalıdır. Doktor değiştirmek iyi değil Hastanın sık sık doktor değiştirmesi doğru mudur? Sık doktor değiştirmek de hastalar tarafından yapılan bir hatadır. Oysa depresyon her psikiyatri uzmanının tedavi etmekte en ehil olduğu problemlerden birisidir. Mutlaka büyük şehirlerdeki doçente veya profesöre gitmek de gerekmez. Bu tür yanılgılarla zaman kaybetmek yanlıştır. Seçilen doktorla uzun bir süre devam edilmesinin tedavinin başarısı açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Psikiyatri uzmanı bazen psikoterapiyi kendisi yapabilir, bazen de hastayı psikoterapi uzmanlarına yönlendirebilir. Ama önemli olan tedavi kararının psikiyatrist tarafından verilmesidir. Psikologların bu kararı kendi başlarına almaması gerekir. Psikoterapi ile iki saatlik bir sürede hayata olumlu bakmayı öğrenmek mümkün mü? Bu kadar kısa bir süre içinde böyle bir bakış kazandırılması mümkün değildir. Ama 18 ile 30 seanslık bir program sayesinde kişiye olumlu düşünme alışkanlığı yerleştirilebilir. 'Al ilacı, git iyileş' diye bir şey yok... Prof. Dr. Yankı Yazgan: Her ne kadar mevcut antidepresanlar yan etkileri açısından oldukça emniyetli ise de antidepresanların etkisinin başlaması minimum 2 ile 4 hafta içinde olduğu için arada geçen zamanın iyi değerlendirilmesi, hastanın hem doktor hem de yakınları tarafından psikolojik olarak iyi desteklenmesi gerekir. İlacın yan etkilerinden dolayı tedavinin bırakılması yüzde 10 civarında görülür. Genellikle tahammül edilebilir etkileri vardır. Etkiler kişiye göre değişir. Kişi doktordan hangi ilacın nasıl bir yan etki yaptığı konusunda bilgi almalıdır. Tedavinin asıl amacı hastanın depresyondan çıkmasıdır bu amaçla kullanılan ilaç biraz mide bulantısı, ağız kuruluğu yapıyorsa buna katlanılmalıdır. Çünkü sağlanan fayda yan etkinin vereceği rahatsızlıktan daha büyüktür. Nadiren, hemen hemen hiç, hayatı tehdit edici yan etkiler görülmez. İlaç tedavisi doktor ile yakın iletişim içinde devam ederse depresyon tedavisinde başarı şansı yüksektir. Başarı oranı yüzde 70 civarındadır. Diğer yandan birçok durumda sadece bir reçetenin yazılıp hastanın eline verilmesi başarılı sonuç getirmez. Özellikle psikiyatrist olmayan doktorların önerdiği doz ayarının iyi belirlenmediği tedavilerde yarardan çok zarar sağlanır. Kime hangi dozun yeterli olacağı, kimin hangi ilaçları tolere edebileceğini ancak tecrübeli bir psikyatr verebilir. Depresyon tedavisi ilk 3 ay çok kritiktir. Depresyon tedavi edilirken bazen depresyonun bir çeşidi olan 'mani' adı verilen başka bir ruhsal bozukluğa dönüşebilir. Hasta depresyondan çıkıp 'mani' denilen başka bir ruhsal bozukluğa yakalanır. Mani durumunda depresyondaki belirtilerin tam tersi görülür. Taşkınlık, neşe, müthiş bir kendine güven, her konuda kendisini bir şey yapabilecekmiş gibi hissetme, uykuya ihtiyaç duymama, cinsel arzuda artış, düşünce süreçlerinin aşırı hızlanması gibi. Hasta depresyonun tam tersi bir süreç içine girebilir. Hastaların yaklaşık beşte birinde bu risk görülür. Bu nedenle depresyon tedavisi döneminde doktorla ilişkinin devamlılığı ve olabilecek her türlü değişiklikten doktorun haberdar edilmesi tedavinin emniyeti açısından çok önemlidir. Bir ilacı alıp 6 ay boyunca kullanıp geri gelmek kesinlikle yanlıştır. Psikiyatri uzmanı olmayan kişilerin bunu yaptığını sık görüyoruz. 'Bu ilacı alın moraliniz düzelir, mutluluk verir' deyip hastaya tavsiye ediyorlar. Bu, son derece yanlıştır. ------------------------------------
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. | ||
|
20-11-2007, 17:24 | #4 | ||
pıηćıя Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 33
Mesajlar: 2.167
Tecrübe Puanı: 21 | bigün o da olur boşverr
__________________ AzraiL geLsin ona biLe gider..ŞanLı KartaLım senin için değer..Hayat kadar güzeL işte Beşiktaş, Beşiktaş kadar güzeL işte hayat ... ~ | ||
20-11-2007, 23:55 | #7 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 318
Tecrübe Puanı: 17 | ben de radyoda dinledim geçenlerde oradaki bayan belrtileri saydıkça ben de onayladdm acaba girmş olablr mym yoksa grdim de benm mi haberm yokkteşekkürler paylaşım için
__________________ HEPSİ ÖYLESİNE...SEN ÖLESİYE... | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |