|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
18-01-2008, 15:28 | #1 | ||
ah mine'l-aşk Üyelik tarihi: Sep 2007 Yaş: 38
Mesajlar: 7.404
Tecrübe Puanı: 42 |
Yine türbanladık Başbakan türbanı gündeme yeniden İspanya'da taşıdı: "Türbanın velev ki siyasi simge olarak takıldığını düşünün. Bunu suç kabul edebilir misiniz?" Edebiliriz... Türban dinsel amaçlarla yapılan bir baş bağlama şeklidir. Dinsel bir işaretin siyasi amaçla kullanılması elbet Anayasa'ya uymaz. Ne diyor 24. madde: "Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz." * * * Bir soru... Türbanın serbest bırakılmasından sonra okullarda gençler başlarına "Cumhuriyet Halk Partisi", "Türkiye Komünist Partisi", "İşçi Partisi" şeklinde şeritler takarak dolaşırlarsa ne diyeceksiniz? * * * Türban üniversitede serbest bırakılırsa bu konu orada kalır mı? Dikkat buyurun; iktidar mensupları hiç kamu kuruluşlarında türbana karşı olduklarını söylemiyor. Kimi hastanelerde hemşire ve doktorların şimdiden türbana girdiği gazete ve televizyonlarda izleniyor. Üniversiteden sonra sıra belli ki liselere ve kamu kuruluşlarına gelecek. Avrupa çok kanlı din savaşları yaşadıktan sonra laikliğe sarılmış. Dini günlük hayata ne kadar sokarsanız sorunlar o denli artıyor çünkü... Biz aynı deneyleri yaşamadan aklımızı başımıza toplayamaz mıyız? Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, "Yeni anayasa sıkıntı yaratır" demiş. Eh, Anayasa Mahkemesi Başkanı da anayasadan anlamıyor değildir herhalde... Haldun Ertem * Niçin erkekler İslamın ilk yıllarındaki gibi giyinmiyorlar da bu geleneği kadınlara uygulatıyorlar. Türban takan kadınlar bunu neden merak edip erkeklere sormuyorlar? B. Uluçay Çiftlik balıkçısıBalık çiftlikleri sahiplerinin eski Çevre Bakanı Osman Pepe'ye de savaş açtıklarını dün yazmıştık. Dün kendisine sorduk: - Bu çiftliklerle neler gördünüz, nelere tanık oldunuz? - İlk gördüğümde resmen şok oldum. Buralar Türkiye değil, olsa olsa Kamboçya'nın teneke mahalleleridir, dedim. ÇED raporu bile olmadan faaliyet gösteren bir sürü çiftlik var. Ben bu çiftlik sahiplerine hemen taşının da demedim. Kendileriyle toplantılar yaptım. Tahsis edebileceğimiz yerleri gösterdim, yollarınızı yapalım dedim. Bu iyi niyetli tavrımıza rağmen beklediğim karşılığı göremedim. Demokrasi 2008...Piyanist Fazıl Say'ın korumalar eşliğinde sokağa çıktığı anlatılıyor. Bekir Coşkun'a da koruma verilmiş... Bekir, Cumhurbaşkanı Gül için "Benim cumhurbaşkanım değil" demişti. Fazıl "Ülke karanlığa gidiyor ben de çekip gidebilirim" dedi sadece... Kimseyi tehdit etmedi bu arkadaşlar... Sadece iktidar partisinin hoşuna gitmeyen birkaç cümle sarf ettiler. Ancak bu kadarı bile bir tehdit yağmuruna yola açtı. Emniyet koruma verme zoruluğu duydu... Ülkemizde "eleştirel" ifade özgürlüğünün ne kadar geniş olduğunu bu örneklerden anlıyabilirsiniz... Ne sivil anayasa! Haber dün manşetteydi... Anayasa taslağını hazırlayan Bilim Kurulu, siyasiler gibi kuvvet komutanlarının da Yüce Divan'da yargılanabilmelerini öngören bir madde önermiş. Ancak Tayyip Erdoğan lutufkar davranmış, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının Yüce Divan'a çıkarılmalarını uygun görmemiş. Bu bölüm maddeden çıkarılmış. Haber türlü çeşitli okunabilir... Bizce en dikkat çekici yanı şu: "Anayasa Başbakan'ın beğenilerine göre şekillenmektedir..." Türbanla ilgili kararın da Erdoğan'a bırakıldığı daha önce açıklanmıştı. Malum olduğu üzre... Bilim Kurulu adı verilen AKP tarafından kurdurulan 6 kişilik ekip AKP'nin çizdiği çerçeve dahilinde bir taslak hazırladı. Bu taslak Sapanca toplantısında AKP'li kurmayların katılımıyla yeniden biçimlendi. Şimdi de AKP Merkez Yürütme Kurulu'nda yeniden şekillendiriliyor. Darbe anayasası diye adlandırılan 1982 Anayasası, Kurucu Meclis'te halkın önünde tartışılarak hazırlandı. Basın ve akademisyenler her maddeyi Meclis dışında tartışabiliyor, görüş ifade edebiliyordu. Anayasa'nın mimarı Orhan Aldıkaçtı ve arkadaşlarını kıyasıya eleştirebiliyorduk. Sözümona "sivil ve demokrat" anayasa ise kapalı kapılar ardında, Başbakan'ın ve AKP'li kurmayların düşünce ve ihtiyaçlarına göre şekilleniyor. Göstermelik olarak bir takım sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınacaktır alınmasına.. Ama sonunda imam bildiğini okuyacak, TBMM'den bir AKP Anayasası çıkacak... Hesap bu... Tutar mı? Göreceğiz... * Papa Roma'daki bir üniversiteye "Bilim laiktir" diye sokulmamış. Bizde hem bilim hem laiklik süs olduğu için, bu olay bizi ırgalamaz... G. Elmas Hiç aksatmadan hedeflerine doğru yürüyorlar. Engeller sistemli ve bilinçli bir ustalıkla kaldırılıyor. Sıra hümanizmin son kalesi Aleviliğe geldi. Yakında bu en sağlam mevzii de satın alacaklar. Parçalama süreci başladı. Alevi kardeşlere tek tavsiyem şu: "Ey Türk Alevileri, en kısa sürede birleşiniz..." Prof. Ahmet Mumcu
__________________ Yar gurbette can yürekte..Bir kafeste ne amansız..Sonsuz ayrılıktır geçmez zaman..Her gece hep aynıdır..Fırtınada ak ayazda..Sürgün her yerde hep yalnızdır..Gül açsada kuş uçsada..Görmez dargındır.. | ||
|
18-01-2008, 15:41 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Jun 2007 Yaş: 33
Mesajlar: 1.846
Tecrübe Puanı: 18 | Prof. Ahmet Mumcu gene başladık galiba müslüman bir ülkede türban tartışmasına ya ne istiyorsunuz anlamaıyorum. Ahmet mumcu bundan belli bi zaman önce aynı yazının bi benzerini içinde CHP lileri anlatan bi yazı yazmış ve uyanın CHP liler demişti şimide Alevilere arkasına almaya ve türbanı lekelemeye çalışıyo ama bi faydası yok boşune uğraşma AHmet Mumcu Bu ülke deki insanlar sen ve senin gibi insanların lafı il hareket etmez sende kimsin ki Alevi ile Sunninin Türbalısını bırbırıne düşürüyosun düşürmeye çalışıyorsun yetmedimi daha boş konuşmaların yetmedimi karhaşa çıkarmaların yetmedimi insanların hakkını elinden almaya çalışmaların Daha yazacak çok söz var ama siyaset yasakmışya yazmamayım dedim Saygılarımla......... | ||
23-09-2010, 18:46 | #3 | ||
şǻЋяυт Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 2.478
Tecrübe Puanı: 29 | işte bizim ülke olarak problemımız bu zaten yani şu mevzuyu bir halledebılsek hassas bi konu ama toplumda cok cıddı bır tahammulsuzluk söz konusu ben sunu cok net hatırlıyorum okul yıllarında başörtusu olan arkadaslarım derse alınmazdı ben onların derse gırmesı gerektıgını dusunurdum ve onların duzenlemıs oldugu eylemlere katılırdım hıç kımsenın egıtım hakkını engelleyemezsın hıc kımsenın calısma hakkını engelleyemezsın dolayısyla eğitim hakkı kesınlıkle engellenemez.kimisi elinde vazoyla gıtsın kımısı yangın tupule gıtsın yangın tupuyle gıdenı okula sokmuyorum diye birşey olabılrmı bana o kadar sıg gelıyo baş örtuyle gelsın sınıfa gıremezsın bişeyı ben kabul edemıyorum yanı ınsanların katagorize edılmesı asla anlam veremıyorum toplum olarak o kadar gerılmıs durumdayız kı başortusuz olan basortulunun halınden basortulu olan basörtusuzun halınden anlamayacak durumda bu gıttıkce gergınlık halıne gelıyo artık o kadar daraldı bu konu başortusuz başörtulunun başortulu başortusuzun uğradıgı zulme haksızlıga itiraz ettıgı gun bu toplum gercekten kardes olur. amac sımgeler olmaması lazım amac burda zulme ve haksızlıga ugrayan kımse onun basındakını onun elındekını onun kolundakını bakılmadan onun yanında yer alınması gerekıyor. (:
__________________ Remzin KartaLLar gibi manileri yen aş Layıktır bu vasıfLar sana ey şanLı Beşiktaş... | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |