Alen Markaryan: '' Dedenin bastonu '' | | Elinden alınmış bir oyuncağın yıllar süren travması vardı çocuğun yüzünde.. Yıllar geçse de, "demincek" diyebilecek bir ruh haliydi, delikanlının çehresine yansıyan... Başka bir köşede, bastonu havada yaşlı bir amca gördüm... Ağzında kalan tek tük dişleriyle "unutmadığını" bağırıyordu.. Belliydi ki, yediden yetmişe herkesin belleğinde yara açmıştı. Her A.Gücü maçı, her sonbahar dökülen güz yapraklarıydı sanki. Sararan sayfaların canlı anılarını yaşatıyordu bize. 93 yılı olmasına rağmen, "demin"di.. 8-0'lık tiyatronun suflelerindeyim. Senaryosunu herkesin bilmesine rağmen, kimsenin çıt çıkarmamasına isyandı belki de; dedenin elindeki baston, çocuğun travmalı yüzü ve delikanlının sinir dolu çehresi... Burak'ın golü, iftarını açıp tribüne gelmiş adamın yediklerini hazmettiriyordu sanki. Gökhan Güleç'in ki ise, kaymaklı ekmek kadayıfı kıvamındaydı oruç tutanlar için. Maçın başından beri çalışkanlığı, her yere koşması, hırsı ve azmi; onun penaltı noktasıyla kesişmesini sağladı. Taraftar bu ödülü Nobre'ye layık görmüştü. Olmadı.. Canın sağolsun Mert adam... Ricardinho oyuna girdikten sonda 4-5-1'e dönen oyun şablonunu da gördük. Demek ki göremediğimiz çok şey varmış!!! Değil mi sevgili skor camiası...
__________________ fb öfkemsin gs nefretimsin ! |