|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
15-11-2006, 12:41 | #1 | ||
Forumun Basketçisi Üyelik tarihi: May 2006 Yaş: 36
Mesajlar: 5.116
Tecrübe Puanı: 23 |
'Beşiktaş'ın peş peşe yaşadığı sorunlarla içinde bulunduğu çözülme süreci, yine bir "derbi" galibiyetiyle geçiştirilmeye çalışılıyor : "Fenerbahçe yenilecek, dertler bitecek!"...'Milliyet Gazetesi yazarı Atilla Gökçe'nin köşe yazısı; Derbiden çözüm çıkmaz! Beşiktaş'ın peş peşe yaşadığı sorunlarla içinde bulunduğu çözülme süreci, yine bir "derbi" galibiyetiyle geçiştirilmeye çalışılıyor : "Fenerbahçe yenilecek, dertler bitecek!" Geçmiş yılların bu afyonlu büyüsü, yönetiminden futbolcusuna, medyasından taraftarına kadar, hemen herkesin kafasında bir reçete ezberi gibi duruyor... Oysa, sorunlar bir derbi ile geçiştirilemeyecek kadar derinde... Çözümleri de o kadar kolay değil. Sivasspor yenilgisi, yıllardır sürüp giden, önlenemeyen, umursanmayan, yok sayılan bir yozlaşmanın sonucuydu... Dahası, her yıl yeniden takım inşa etmeye kalkan hovarda akıl, bu yıl hakçası biraz daha akıllı davranmaya çalışmış, Tigana'nın da isteklerine uygun biçimde bir transfer kampanyası gerçekleştirmişti. İyi niyetli, sınırlı yetenekli masum gençlerden oluşan bir kadro... Lidersiz futbolcular topluluğu... Sergen ve Tümer'i gönderenler, Okan Buruk'un gidişini seyredenler, Tayfur'un futbolu bırakmasından sonra bıraktığı boşluğu hesaba katmayanlar, o takımın lideri olarak Delgado'yu seçtiler, Ricardinho'dan medet ummaya soyundular... Delgado lider değil Evet, Delgado takım arkadaşlarının saygısını kazanıyor, "Bu çocuk bizim için bir şeyler yapıyor" inancını yaratıyordu, lider olabilirdi... Ama asla bir lider değildi. Liderin birinci özelliği "güven" duygusu yaratmaktı. Delgado bunu yaratıyordu. Ama "devamlılığı" yoktu. Ya sakat, ya formsuz, ya da hasta! 13 haftası geride kalan ligde Delgado, sadece iki deplasmana (Manisa ve İzmir'deki Denizli maçı) katılabilmişti. Antrenörünün kafasında, futbolcu arkadaşlarının kafasında sürekli yer alamayan, ilk onbirlere soyunamayan bir futbolcu, nasıl olur da lider olurdu? Bu sorunun yanıtını kimse umursamadı. Bugün Beşiktaş futbol takımı, lidersizliğin sıkıntısını çekiyor... Takım bütününü oluşturmamanın faturasını ödüyor. Saraçoğlu'na gidecek olan takım, ister Delgado ile, ister Ricardinho ile, isterse ikisiyle birlikte sahaya çıksın, lidersizdir! Yönetim, Sergen ve Tümer'i gönderirken, yerine yerli bir lider oyuncu bulamamanın, düşünememenin boşluğuna düşmüştür bugün... Hiç kuşkusuz, hafta sonundaki derbide de o boşluk sürecektir. Maçı Delgado'nun atacağı gollerle kazansalar da sürecektir. Sağlam temel yok Geçmiş yıllarda Beşiktaş Saraçoğlu Stadı'nda maç kazanırken lider karakteri taşıyan oyuncularının başarısına, takımın bütününe yansıyan direniş ve kişiliğe dayanmıştı. Bugünün Beşiktaş'ında böyle sağlam temeller yoktur! Sürekli kamp, full time mesai... 50'şer bin dolarlık cezalar, buna karşılık Fenerbahçe maçı için ekstra prim vaadleri... Bir baba çocuklarıyla bu kadar yüz - göz olmamalı! O genç adamlar, bir hapsedilmişlik duygusuyla sabahtan akşama aynı sorunları tartışmak, aynı sıkıntı ortamını paylaşmakla sinerji yaratamazlar, aksine enerjilerinin önemli bir bölümünü kaybederler... İnönü'de taşıyamadıkları baskıyı kendi kendi yüreklerinde hissederler.. Derbi maçına böyle gidilmez... Derbiler ilaç gibidir ama çözüm getirmez! 'Kendinden önce hizmet!' İngilizler, kendilerinden söz ederken, "Without wishing to boast but..." diye başlarlar... "Övünmek gibi olmasın ama..." Geçen Perşembe, Topkapı Rotary Kulübü'nün düzenlediği 32. yıl kutlama törenlerinde 42 yıllık spor gazeteciliği kariyerini dikkate alarak naçiz yazarınızı "onur üyeliği" ile ödüllendirdiler. Rotary, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan uluslar arası bir sivil toplum kuruluşu... Değişmez amacı, kendinden önce topluma hizmet! Bu ideali yürekten paylaşmanın sevinciyle Başkan Murat Tipigil ve yönetim kurulundaki arkadaşlarına teşekkür ederim... Samimiyetsizlik örnekleri Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in sık sık patinaj yaparak yeni bir kaosa sürüklediği futbolumuzun Kulüpler Birliği'nde sergilenen samimiyetsizliklerle iyice seviye kaybettiğini hep birlikte görüyoruz... İşte size ilk samimiyetsiz örnek... Kulüpler Birliği, kendi iradesiyle olağanüstü genel kurul çağrısında bulunup bulunmamayı oylamak üzere toplanıyor... Amaç, Bakan müdahalesine gerek kalmadan siyaset dışı, kendi içinden bir süreç başlatmak... İyi güzel de aylardır sizi yok sayan, aidat ödenmeyen Fenerbahçe Kulübü'nü niye çağırıyorsunuz? Sonradan yaptığınız bu çağrıyı "bir yanlışlık olmuş" diye nasıl iptal ediyorsunuz ? Dönelim Fenerbahçe'ye... Kendi dışındaki kurumlarla, kulüplerle, kişilerle savaş bağlamında Kulüpler Birliği'nden de ayrılan Fenerbahçe, gündem Haluk Ulusoy'un harcanmasına gelince o toplantıya katılma kararı alıyor... Sonra davet iptal edilince Canaydın'ı istifaya çağırıyor...
__________________ вιzє єğℓєηмєуι уαηℓış öğяєттιℓєя çüηкü σηℓαя нιç "ραѕ¢αℓ ησυмα" ιℓє ∂ιѕ¢σуα gιтмє∂ιℓєя... | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |