Güven Taner: Hepsi işte bu kadar | | Yenilmek ya da berabere kalmak elenmek demek. Kazanmak ise grup birincisi olarak Şampiyonlar Ligi'nde yola devamı sağlıyor. Yanı sıra para, şan, şöhret ve yeni ufuklara açılma umudu üretiyor...
Beşiktaş, ya Liverpool'u, Marsilya'yı yenebildiğini, Porto'yu elinden kaçırdığını bilerek moral yüklü, inançlı ve becerikli savaşım verecekti; ya Liverpool'a 8-0 yenilmekten kalan endişenin sevimsiz yükü altında ezilecekti. İkisini de önce gördüğümüz için, ikisinin de olabilirliğine hazırdım.
Ertuğrul Sağlam kazanmanın tek gereğinin iyi hücum olmadığını bilerek, savunmayı da gözeterek girişti mücadeleye. Bu yıl topu topu bir kez yenilmiş Porto'nun hücumcuları, savunmacılarından çok daha iyiydi. Beşiktaş savunma yapmayı, rakibi kontrolü, devre sonuna yaklaşana değin iyi başardı. Rüştü iki kalecilik güzelliği gösterdikten sonra hakemliğe soyunup ofsayt kararını kendi vermese idi iyi olacaktı... Son fırtınayı atlatamadı Beşiktaş. Bizimkiler futbolculuğa ara verip hakemlik ederken Porto işine bakıp, golünü buldu!
Tek yanlışı bu değildi Kartal'ın. Hücumu hızlı ve organize gerçekleştiremedi. Porto savunmasını hiç zora düşüremedi.
Sağlam ikinci yarıya Burak yerine İ.Akın ile başlayıp hücuma ağırlık verdi. Oyuna tempo kazandırdı. Hücuma kalabalık gitmeye çalıştı. Artık gözü karartmak vaktiydi ama istediğine ulaşmak için yanı sıra beceriklilik ve çabukluk gerekiyordu. O da yapında yok ise birden bire kazanılacak şey değildi.
Daha çok hücum edeyim derken, rakibine hücum rahatlığı sağladı Beşiktaş. Vurmak isterken, vuruldu.
Gerçek şu:
Beşiktaş gücünün tümünü kullanarak kendi iyisini sahaya koydu. Bununla işte bu kadar oluyor. Buralarda başarı için daha güçlü olmak gerekiyor. O da daha iyi kulüp yönetmekten, daha iyi transfer yapmayı bilebilmekten geçiyor. |