Beşiktaş sıkıntılı, taraftar isyanda Ali Gürel | | Son yıllarda yapılan hep “yanlış teşhis ve hatalı transfer”lerin bedelini, bu kulüp maddi-manevi ağır ödedi. Bu yıl tüm yetki ve sorumluluk; yoğun ısrarlara rağmen “transfer komitesi” kurulması fikrini reddeden Ertuğrul Sağlam ile Sinan Engin’de. Ne var ki bu ikilinin yapacağı olası yanlışların; Beşiktaş’a, ödenmesi daha ağır yeni faturaları da beraberinde getirmesi kuvvetli ihtimaldir.
Geride kalan sezonda ise şampiyonluk, bence önemli ölçüde “teknik” hatalardan kaçırıldı. Ayrıca, bu kadro hemen hiçbir maçta, sonuç alabilecek disiplinli, hırslı futbolunu 90 dakikaya yayamadığı gibi, yapısı itibarıyla haftada iki-üç maçlık tempoyu da kaldıramadı. Yapılacak transferlerle önümüzdeki sezon için yüksek tempoyu kaldırabilecek bir kadro genişliği sağlanmaz, başarıya aç, hırslı ve kalitesini ispatlamış oyuncular alınmazsa, bu kez fatura sadece bu ikiliye mi çıkar, yoksa yönetim de ödemeye ortak mı olur şimdiden tahmin etmek zor. Ertuğrul Sağlam önceki gün MEF okullarını ziyaretinde: “Fazla oyuncu alıp transfer kirliliği yaşamayacağız” demiş. Oysa 24 saat öncesinde, borsaya yapılan bildirimde tam 8 futbolcunun ismi verilmişti. Bu nasıl bir çelişkidir, akıllara izan. SİNAN ENGİN-BAKİ VE YANLIŞLAR
Beşiktaş, yarıştığı tüm kulvarlarda taraftarına hayal kırıklığı yaşatabilir, şampiyonluğu da kaçırabilir, ancak sezon sonu serbest kalan Baki Mercimek’in söylediği sözler bence çok önemli. Mercimek, Beşiktaş Menajeri Sinan Engin’in sezon ortasında yaptığı “Taraftarımızın görmek istemediği oyuncular ile yollarımız” ayıracağız” açıklamasına karşılık: “Bu açıklamayı yapanlar önce kendilerine baksınlar. Taraftar da onları görmek istemiyorsa, önce onlar bu kulüpten gitmeliler” demiş. Belki bir futbolcuya yakışmayacak, ancak üzerinde durulması gereken bir cümle. Düşünsenize, Baki ve arkadaşları kafalarına kazınan bu sözlerle koca bir sezon yaşamışlar. İşin vahim tarafı da bu değil mi? Şimdi soruyorum, size göre Beşiktaş’ın kupasız bir sezona imza atması mıdır yaşanan travmanın ana nedeni, yoksa bizatihi yönetim yanlışları mı? Öncelikle irdelenmesi gereken nokta budur. STAT İŞİ ÇOK ZOR
Gelişmeler, demeçler ve davranışlar gösteriyor ki Beşiktaş yönetim kurulu yine “paraya sıkışmış” ve bunun etkisi altında “uygun çözümler” aramakta. Görünen o ki, Beşiktaş taraftarının bu sezon için ne gurur duyulacak bir stadı, ne de izlerken keyif alabileceği bir futbol takımı olacak. Benim çıkardığım sonuç bu. Şayet, Bobo iyi bir fiyatla satılırsa transfer yapılacak, istenilen şartlara uygun bir yatırımcı da bulunup Anıtlar Kurulu’ndan izin de çıkarsa, “yap işlet devret” modeli ile stadı büyütülecek. Tablo böyle, ancak kazın ayağı öyle değil. Yaptığım araştırmaya, konuştuğum bazı Divan Kurulu üyelerinden edindiğim bilgilere göre, Anıtlar Kurulu’ndan, projenin bu hali ile geçmesi mümkün gözükmüyor. Acı ama gerçek. Transfer politikası ise başka bir alem. İbrahim Kaş’ı avucunun içinden kaçıran yönetim, onun yerine G.Birliği takımının problemli oyuncusu Tuna’yı transfer ediyor. Pes doğrusu. Kaş milli takımın direkt oyuncusu peki Tuna hangi takımın oyuncusu? Keza transferi bitme noktasındaki Sivok ve Zapotocny kapalı kutu. Aman dikkat.
Son Söz: Borç miktarı 102 milyon YTL’ye çıkmış, bunun 50 milyonu başkana. Ya verilen sözler tutulup, camiaya yakışan icraatları yapılmalı veya tribünler göndermeden bayrak teslim edilmelidir.
__________________ |