|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
27-08-2008, 09:20 | #1 | ||
hüngürella Üyelik tarihi: May 2007 Yaş: 41
Mesajlar: 5.146
Tecrübe Puanı: 23 |
Beşiktaş-Antalya maçından sonraki basın toplantısında bir spor yazarı, Ertuğrul hocaya şu soruyu sordu:“Holosko sağ çizgide başarılı olamıyor. Neden ısrarla orada oynatıyorsunuz?” Sağlam, sinirlenerek şu yanıtı verdi: “Holosko ilk yarıda girdiği iki pozisyonu golle sonuçlandırsaydı, değerlendirmeniz bugün çok farklı olacaktı. İkinci golümüzün asistini de Holosko yaptı. Ben kendisinden memnunum.” Her şeyden önce Ertuğrul hocanın bu soruya sinirlenmesine şaşırdım. Basın, eleştiri görevini yerine getiriyor. Eleştiriye eleştiriyle karşılık vermek hiç doğru değil. Düşüncelerini açıklarsın olur biter. Bu konuşma şeklini yadırgadım. Bunun yanı sıra Holosko uygulamasında ısrarcı olacağı izlenimini de edindim. Teknik direktörlerin bazı arayışlar içerisinde olması doğaldır. Ancak işler iyi gitmiyorsa, denemelerinden vazgeçmesini de bilmelidirler. Yanlıştan dönen kazanır, ısrar eden kaybeder. Soruyu Sağlam'a yönelten gazeteci arkadaşıma ben de birebir katılıyorum. Holosko sağ çizgide oynayamıyor. Olmuyor, olmuyor, olmuyor. O zaman bu inat niye? Takımlar ellerindeki oyunculara göre sistemlerini belirlerler. Beşiktaş'ta üç santrfor (Bobo-Holosko-Nobre) var. Ve bu üç santrfor iyi kullanılmıyor. Biri kulübede oturtuluyor, biri kanatta öldürülüyor, biri de sahada yalnız bırakılıyor. Gerçek işte aynen böyle. Bir arıza olduğu net bir biçimde ortada. Eh basın bunu yazmayacak mı, söylemeyecek mi? Oltaya takılanlar Cinayete teşebbüs! Ağabeyler 21.45'te, küçükler 17.00'de... Antalya sıcağında ve Ağustos ayında. Evet Beşiktaş-Antalyaspor PAF maçı bu şartlarda oynatıldı. Resmen cinayete teşebbüs değil mi? Bir çocuğumuz sahada kalsaydı bunun hesabını kim nasıl verecekti? Nem üst düzeyde. Termometre 40 derecelerde. Bu, nasıl bir sorumsuzluktur, vicdansızlıktır? Gencecik çocukların hayatıyla kumar oynanır mı? Muhtemel bir facia ucuz atlatılmış. Herhalde bundan sonra böyle bir uygulamayla karşılaşmayız. Pardon, Türkiye'de yaşadığımızı unuttum! Tekrarını da görebiliriz! Büyücü Kewell! Abartmayı ne de çok seviyoruz. Kenarından ucundan ufacık bir şey yakaladık mı hemen allayıp pullayıp sofraya getiriyoruz. Manşetlere taşıdığımız son yıldızımız Harry Kewell. Aman Allahım övgüden geçilmiyor. Tamam kariyeri belli, ben de beğeniyorum. Ancak adamı neredeyse masal kahramanı yaptık. “Büyücü” lakabını hemen yapıştırdık. Şimdi beklenti en üst düzeyde. Kewell tek başına maç alacak, leblebi gibi goller atacak, ortalığı kasıp kavuracak! Ne kolay değil mi! Lincoln'ün havası söndü! Lincoln geçen sezon aynen Kewell gibi yere göğe sığdırılmıyordu. Şu andaki durumu içler acısı. Galatasaraylı taraftar, Denizli maçında sadece Lincoln'ü tribüne çağırıp alkışlamadı. “Dökülmeye devam edersen küseriz” uyarısını yaptı. Bu tür tepkiler hoşuma gidiyor. Taraftar işte böyle kibarca tavrını ortaya koyar. Aurelio bilmecesi! Real Betis'e giden Aurelio'nun pişman olup olmadığını bilemem. Çeşitli haberlerden hangisine inanacağız. Aurelio'nun menajeri Bayram Tutumlu da bir alem. Aklına her geleni söylüyor. Aurelio, Real Betis'te çok mutluymuş. Fakat Fenerbahçe'ye de dönebilirmiş. Futbolda her şey olabilirmiş. Fenerbahçe camiası ile sıkıntısı yokmuş.. Aziz Yıldırım ile sorunu varmış.. Laflara bakın laflara. Hele en son söylediğiyle tüy dikmiş . İş olacaksa olmaz. Ben anlayamadım, tutumlu sorunu çözmek mi istiyor yoksa daha da yokuşa sürmek mi? Öyle veya böyle, Fenerbahçe'nin bu ayrılıştan dolayı dizlerini dövdüğü kesin. İnatlaşma ve kapris Fenerbahçe'yi Aurelio'dan etti. Pek çok doğruya imza atan Aziz Yıldırım yanlış yaptı. Tuncay gibi Aurelio'nun da yuvadan uçup gitmesine sessiz kaldı. HAFTANIN İNCİLERİ Lucescu, Beşiktaş'tan gönderilmesiyle ilgili şöyle konuştu: “Del Bosque gibi yapmadım. 4 milyon dolardan vazgeçtim. Kendim istifa ettim” - Lucescu'nun bir meslektaşı hakkında böyle konuşması çok çirkin. Kendisi başka bir yerden teklif aldığı ve orada çalışacağı için böyle davrandı. Hem çalışıp hem de tazminat alamazdı. Del Bosque işsiz olduğundan doğal olarak hakkını istedi. Güiza, “Bir gol atsam arkası gelecek. İspanya'da attığım golleri burada da sıralayacağım. Biraz zamana ihtiyacım var” dedi. - Daha ilk maçta Güiza'yı sıkboğaz ettik. Adam makine mi yahu! Programlayacaksın, düğmeye basacaksın ve başlayacak fileleri havalandırmaya. Nerede böyle bolluk. Hasan Şaş bir tv kanalına şunları söylemiş: “Takımdan bir çok ağabey ayrıldı. Bir iki yıl sonra benim de başıma gelecek.” - Eh dünya böyle. Saltanat sonsuza dek devam etmiyor. Lucescu kendisiyle yapılan bir röportajda, “Beşiktaş'ın aldığı Seric'i önce bize önerdiler. Kendisiyle hiç ilgilenmedik” diye konuştu. - Lucescu Beşiktaş'a ince ince goller atıyor. Sivri dilini yine ustaca kullanmış. Ertuğrul Sağlam, “Kazanmak güzel ama bu şekilde değil. Taraftara rahat maç izlettirmemiz gerekir” şeklinde açıklamada bulundu. - Hocam, erken gol atmanın formülünü bir an önce bulup, taraftarınızı fıtık etmeseniz nasıl olur acaba. F.Bahçe, Lucescu'nun isteği üzerine Ukrayna'daki lösemili çocuklar vakfına 50 bin euro bağışta bulunmuş. Bu nedenle de Lucescu F.Bahçe'ye sonsuz teşekkürlerini sunmuş. - Lucescu akıllı hocadır. Nereye yatırım yapacağını bilir. Mukavelesi de bu sezonun sonunda bitiyormuş. Fener arabayı devirmez F.Bahçeli taraftarlar, takımlarının, G.Antep karşısındaki kötü oyunundan ürkmesinler, Partizan'ı da kafalarına takmasınlar. Turu Belgrad'da daha ilk maçta geçtiler. Usta sürücüler keskin virajlarda arabayı hiç sarsmazlar. F.Bahçe'de usta sürücü sayısı oldukça fazla. Onlar, maçların önemine göre direksiyon sallarlar. Gazı, freni duruma göre ayarlarlar. Paranın ve itibarın ön planda olduğu maçlarda kestirmeden sonuca giderler. Ters bir sonuçta faturanın pahalı olduğunu bildiklerinden işi garantiye alırlar. Bozuk yollara girmezler, arabayı devirmezler. F.Bahçe'ye şimdiden grup maçlarında başarılar diliyorum. Cimbom panik yapmamalı Dananın kuyruğu Bükreş'te kopacak. Hiç kimse Steaua Bükreş'in ilk maçta aldığı 2-2'lik sonuçtan dolayı 90 dakikanın tamamında sadece defans yapacağını zannetmesin. Bükreş'in futbolcu yapısı buna uygun değil. Ali Sami Yen'de olduğu gibi yine golü düşünerek oynayacaklardır. Galatasaray, “Battı balık yan gider” mantalitesiyle topluca hücum eder, arkasını boş bırakırsa hüsrana uğrar. Ava giderken avlanır. Maçın başında “Gol yememek. Sağlam oynamak” ilk ilkeleri olmalıdır. Oyun 60. dakikaya kadar dengeli giderse, ondan sonraki bölümde Bükreş telaşa kapılabilir, hatta panik yaşayabilir. Romen futbolcular işte o zaman skoru koruma telaşına girebilir. Galatasaray bu 30 dakikalık bölümde riskleri göze almalı, işi bitirmeye çalışmalıdır. Skibbe'ye erken fatura! Skibbe, Denizlispor ile oynadıkları maçta yuhalandı. Nedeni, 67. dakikada Mehmet Topal'ı oyundan almasıydı. Alman hoca oyuncusunu sakatlığından dolayı kenara alıyor, taraftar bunu bilmiyor ve hocasını yuhalıyor. Topal'ın sakat olup olmaması, teknik direktörün bundan dolayı oyuncusunu çıkarıp çıkarmaması önemli değil. Önemli olan, taraftarın bu çirkin müdahalesi. Taraftar, takımının komutanını askerlerinin önünde küçük düşürüyor. Taraftar, “Dikkatli davran, hoşuma gitmeyen işler yaparsan seni fena bozarım” havasını atıyor. Bu şekilde davranarak teknik direktörünün itibarını zedelediğini ve medyaya malzeme çıkardığını fark edemiyor. Spor basınında yazılanları okuyoruz... Skibbe Galatasaray'ı taşıyamıyormuş... Yeterli kriterlere sahip değilmiş... Her şeyi yanlış yapıyormuş... Vay canına, daha dün bir bugün iki, şu eleştiri bombardımanına bir bakın hele. Eh taraftar yuhalarsa, basın da işte böyle bastırır. Peki yönetim nerede? Neden onlardan hiç ses çıkmıyor? Neden teknik direktörlerinin arkasında durmuyorlar? Yoksa geçen sezonki gibi bir planları mı var? Skibbe'yi gönderip kendileri mi dümene geçmek istiyorlar. Eğer böyle bir düşünce içerisindelerse, benden onlara minicik bir öneri. Aman ha, “Her zaman papaz pilav yemez”, sözünü sakın unutmayın | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |