|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
19-01-2007, 15:02 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 |
Dimitri Kantemiroğlu Dimitri Kantemiroğlu 26 Ekim 1673 tarihinde o zamanlar Osmanlı Devleti'ne bağlı Boğdan eyaleti olarak bilinen bugünkü Romanya sınırları içindeki Silişteni kasabasında (Kasabanın ismi sonradan Dimitrie Cantemir olarak değiştirilmiştir) doğdu. Babası Konstantin Kantemir okuma-yazma bilmediği halde Boğdan siyasetinde söz sahibi olmuş bir beydi. Annesi Ana Bantăş ise soylu bir ailenin çok iyi eğitim almış kızıydı. Dimitri ve erkek kardeşi Antioh çok iyi eğitim aldılar. Dimitri gençliğinde Latince, Yunanca ve İslav dillerinin yanısıra din bilgisi ve silah kullanmayı da öğrendi. Genç yaşlarda müziğe ilgi duydu. Çağdaş Romen yazarlarının araştırmalarına göre müzik zevkini, flütle Boğdan havaları çalan babasından almış, Boğdan’dayken müziğin temel kurallarını da öğrenmiştir. Dimitri Kantemiroğlu 14 yaşına geldiğinde Osmanlı Devleti babasını Boğdan beyliğine atadı. Geleneğe uyularak genç Dimitri 1687 yılında rehin olarak İstanbul’a gönderildi. Öğrenimini İstanbul’da sürdüren Dimitri, Rum Ortodoks Patrikhanesindeki akademide antik Yunan ve Latin kültürüyle Bizans ağırlıklı Ortodoks kültürünü, Enderunda ise Osmanlıca, Farsça ve Arapça dillerini öğrendi. Osmanlı siyaset ve kültür çevreleriyle yakın ilişki kurdu. Osmanlı Devleti’nin siyaseti, kurumları, etnik durumu ve İslam dini ve sanatına ilişkin bilgiler edindiği gibi Batı’daki hümanizma hareketlerini izlemeyi de ihmal etmedi. Müziğe olan ilgisi İstanbul'da da devam etti. Türk müziğine merak sardı. Kemani Edirneli Ahmed Çelebi’den bu müziğe ait bilgiler, Tanburi Angeliki’den ise tanbur öğrendi. II. Ahmet zamanında Enderuna öğrenci olarak alındı. Kantemiroğlu’nun besteci olarak önemi, oluşturduğu nota sistemiyle pek çok yapıtı notaya almış olmasındadır. Dimitri Kantemiroğlu 1693 yılında babasının yerine Boğdan beyliğine getirildi ama hakkındaki şüpheler üzerine ülkesine dönmesine izin verilmedi. Saraya yaptığı ısrarlar sonucu ancak 1710 yılında Boğdan beyi olarak ülkesine dönebildi. Ülkesine döndükten sonra yaptığı ilk iş, güvendiği bir adamını Rus Çarı'na göndererek Rusya'nın desteğiyle Boğdan Prensliğini süresiz olarak kendisi ve sonra da evlatları için istemek oldu. Çar Büyük Petro bu teklifi kabul edince aralarında bugünkü Ukrayna'nın Lutsk kentinde gizlice bir antlaşma imzalandı. Dimitri Kantemiroğlu bir kısım boyarla beraber Osmanlı yönetimine isyan bayrağı açtı (Temmuz 1711)[1]. Aynı yıl çıkan Osmanlı-Rus Savaşında Büyük Petro yenilince Kantemiroğlu Boğdan beyliğinden azledildi. Yerine Fenerli Rum Nikola Mavrokordato getirildi. Canını kurtarmak için Rusya'ya kaçmak zorunda kalan kalan Kantemiroğlu hayatının geri kalan kısmını Rusya'da geçirdi. Rusya'dayken Osmanlı tarihi hakkında yazdığı bir eseri ve diğer kitapları sayesinde Rus edebiyatının başlangıcına sebep olduğu ileri sürülmüştür. Dimitri Kantemiroğlu 1723 yılında bugünkü Ukrayna'nın Harkov kentinde kendisine ait Dmitrievsk konağında öldü. Kantemiroğlu'nun çocukları 18. yüzyılda Rusya siyasetinde üst düzeyde rol oynadılar. Rusya'da gömülen Kantemiroğlu'nun naaşı ancak 200 yıl sonra 1935 yılında ülkesi Romanya'ya gönderilerek Yaş kentinde tekrar toprağa verildi.
__________________ Besiktas JK . | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |