|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
14-06-2009, 00:10 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2009 Yaş: 38
Mesajlar: 48
Tecrübe Puanı: 16 |
Dün sahilde karşılaştık.. Bir an gözüm ısırdı, sonra birden tanıdım Düşmemek için zor tuttum kendimi Bacaklarım titredi, bir ağaca yaslandım.. Yırtılan bir mektup gibi Sisli hatıraların gerisinden bakıyordu.. Eski bir sevdanın durulmamış nehirleri Çırpınarak yüreğime akıyordu.. Hatırladığım, bir sonbahar günüydü, Karşımızdaki yeni eve taşındılar Bütün gün bakışıp duruyorduk Gözleri sanki birer kurşundular!. O zamanlar ben, zıpkın gibi bir çocuktum, Liseye yeni başlamıştım Onun, saçlarını geriye savurup Çapkınca gülümsemesinden hoşlanmıştım.. Ne zaman cama çıksam, karşı balkonda Itırlı bir çiçek gibi tütüyordu Ne zaman buluşalım desem, olomaz diyordu Mektuplaşmak ona yetiyordu.. Bir Tummuz akşamıydı. Unutmam Yazlık sinema daha yeni dağılmıştı; Bahçe kapısında sıkıştırıp öpmüştüm, İçeri kaçıp saatlerce ağlmıştı.. Sonraları çok konuştuk, gezdik Bazan ağlaşıp bazanda gülüştük Çılgın gibiydik, her fırsatta buluştuk, Uluorta öpüştük, herkesin diline düştük.. Ailesi baş edemedi, Mersin’deki halasına gönderdi Hiç arayıp sormadım Ben o sıralar devrimci oldum, Mahalleden ayrılıp yıllarca eve de uğramadım.. Dünyam değişmişti artık Memleketin gidişatını hiç mi hiç beğenmiyordum Forumlara, yürüyüşlere katılıyor, Durmadan şiir okuyup, ajitasyon çekiyordum.. Ah o gençlik rüzgarı ah.. Ezilen insanları tek başıma kurtaracağımı sandım Anarşik bir eylem sırasında Seken kurşunlarla bacağımdan yaralandım.. Ameliyatın ardından yıllarca yattım içerde, Dosyam bir hayli kabarmıştı.. Beni o nemli koğuşlarda Vefakar anamdan başka hiç kimse aramamıştı.. İçeriden çıkınca onu sordum Bir astsubayla evlenip buradan gitmişti.. Oysa kibrit ağusuyla koluma dağladığım İsmi hala silinmemişti... Hayat devam ediyordu İçkiye vurmuştum, unutmayı deniyordum Pencerenin önünde, kuruyan bir çiçek gibi Günden güne tükeniyordum.. Anam çökmüştü artık, ölmeden mürüvvet istiyordu Bazan oturup dertleşirdik.. Kimsesiz bir kadın varmış, körmüş, olur demiş Bende fazla uzatmadım, evlendik.. Geçmişe ait ne varsa; mektuptu, resimdi.. Bir bir ayırıp yaktım ateşte.. Nasıl gittiğini sorarsanız, ne bileyim, Kör-topal gidiyor işte.. Ne var ki, o hırçın saçları hep yüzüme savruluyor Balkona her baktığımda.. Pişmanlık, bir eski yara gibi Hala kımıldayıp duruyor onu hatırladığımda. Biliyorum, onunla olsaydım Böyle kavga edip durmazdım yüreğimle.. Biliyorum, bu sevdayı ben yıktım, Ben öldürdüm bu hoyrat ellerimle!. Dün sahilde karşılaştık Bir an boş bulundum, sendeler gibi oldum Öyle bir baktı ki, ben o gözlerde Bir ömrün bütün acılarını buldum... Bir şeyler söylemek ister gibiydi Başını eğip, gitti çocuklarının yanına Nedendir bilmiyorum, fakat Girmek istemedi sanki kocasının koluna.. Ardından koşup durduramadım, ona soramadım Öylece donakaldım.. Çünkü o anarşik eylemden beri Ben artık deynekli bir topaldım!.. | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |