Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/index.php)
-   Aşk-Sevgi-Romantizm (http://besiktasforum.net/forum/forumdisplay.php?f=288)
-   -   Pusucukurt'tan Secmeler (http://besiktasforum.net/forum/showthread.php?t=62710)

pusucukurt 31-05-2008 07:48

Sen Gittin...

Gecelerimi vadetmeye doyamadığım,
Gündüzüme sevgisini sığdıramadığım sen...

Gözlerine bakmaya kıyamadığım,
Ellerime ellerini alamadığım sen...

İşte gittin ve işte yoksun...
Artık ne gözlerin,ne de ellerin var.

Sesine hasret yüreğim...

Rüyalarımın kapıları bile kilitli artık,
Düşlerim başkasına yabancı.

Senden başkası yok artık yollarda,
Sesinden başka ses yok.

Senden başkası gülemiyor gözlerime,
Bakamıyor senden başkası yüzüme.

Telefonlar çalmıyor,kapılar açılmıyor kimseye;
Sen gittin diye...

Konuşamıyorum, ''Dur! '' diyemiyorum bir türlü,
''Seni seviyorum,ne olur gitme''diyemiyorum işte.

Sesine hasret yüreğim...
Ve döneceksin biliyorum...

A Bahar Çelik

pusucukurt 31-05-2008 07:48

Sonbahar

Karanlık bir sonbahar akşamı,
Hüzünlü bir şarkı dökülüyor dudaklarımdan.
Zaman her dakika seni gizliyor benden,
Ve ben seni seyredebiliyorum küçük penceremden;
Yelkovanın elinden tutmuş
Geçmişime gömülüyorsun her dakika,
Ve ben seni seyrediyorum küçük penceremden.

Nereye baksam her haliyle o çıldırtan sonbahar
Ne rüzgar,ne de sararmış yapraklar
Ve ne de sen...
Yoksun...

Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında,
Karanlık sözler fısıldıyorum kulağıma;
Zamanım yok...
Yelkovanın elinden tutmuş
Geçmişime dökülüyorsun her dakika
Zamanım yok,
Gece bitmiyor...

Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında
Öyle yoruldum ki yelkovanın peşinde koşmaktan,
Öyle yoruldum ki zamana meydan okumaktan,
Ve öyle yoruldum ki şu dünyayı tanımaktan...

Dedim ya; zamanım yok.
Öyle bitmişim ki seni zamandan isterken
Ve öyle bitmişim ki zamanımı geri isterken
Gücüm yok...
Nefesim son buluyor dudaklarıma yetişirken...

Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında
Ve bitip tükeniyorum son satırda...
Yitirecek neyim var ki umutlarımdan başka;

Hiç...

Ve bitip tükeniyorum bu Sonbahar'da.

A Bahar Çelik

pusucukurt 31-05-2008 07:49

Ve Ben...

...Ve ben çekip giderim buralardan
Ardımda bir tek seni bırakıp giderim
Bu koca şehri sana bensiz bırakıp,
Bu doğan güneşi,bu solan yaprakları
Ve bu çılgın maviyi bırakıp giderim buralardan.
Hani çok sevmiştim o ''yapma'' diyemeyipte ''yap'' dediğin şeyleri yapmayı
İşte yine seviyorum...
Ve işte yine yapıyorum...
Bak, ''git'' diyorsun, ''hadi durma,bakma bana öyle,git artık'' diyorsun.
Ve işte ben gidiyorum.
Bakmıyorum sana,bu bensiz yaşamayı göze aldığın hayatı avuçlarına bırakıp gidiyorum.
Ve ben çekip gidiyorum buralardan.
Bu koca şehri sana bensiz bırakıp gidiyorum.
Bak,bu doğan güneş artık senin.
Ve bu çılgın mavi ve bu solan yapraklar
Hepsi senin...
Bak,başka bir şehrin sabahından başka bir dille yolladığım bu elveda...
Bak bu da senin...


26.11.06

A Bahar Çelik

pusucukurt 31-05-2008 07:49

Çocuk

Şafaktı,
Karanlık son kırıntılarını taşıyordu bilinmezlige,
Ve herşey uyumaktaydı,
Şehirler bile.

Yalnız yüreği büyük çocuklar sokaklarda,
Üşümüş elleri,
Okşanmamış saçları,
Ve özlemi çalınmış ğözleriyle

A Hasan Şahin

pusucukurt 31-05-2008 07:50

AĞLAYAN GECEDE ÇARESİZLİĞİN SESİ

Sana çıkan tüm sevda yollarımın
Kabzasında tutarak
Fişek yoluna
Kardelenleri sürüp
Dayasam
Şakağına diyorum

Sürgit yıllarımda kalan bir nişanla
Yokluğuna açılan seherlere
Sana aşina olan mevsimlere
Martı ürkekliğinde saklı tüm hayallerime
Sıkmak
İstiyorum

Ay karanlığında
Ellerinde bahar yitiği gençliğim
Duruşumda deli pınarlarda kuşandığım zarafet
Ve yüreğimdeki
Deryaya
Akseden
Sesin

Dağ yağmurlarına sığınıp
Bir sigara ateşinde konaklasam
Nimet verilenlerin yolunu özlesem
Gül yaprağıma sıçrayan kan damlasıyla
Teslim olsam
Nöbetçi
Hıçkırıklara

Şehirlerim korkulu rüya bulutları istilasında
Işık saçan bir kandil içimize asılsa
Ne gam
Kirpiklerinin ihanet gamzesinde
Varsın yitik bir enkaz olsun gönlüm.
A.Vahap DAĞKILIÇ.
Bu şiir Şairin GÜN GÖRMEMİŞ DÜŞLER adlı şiir kitabından alınmıştır.

A Vahap Dağkılıç

pusucukurt 31-05-2008 07:51

AY ŞAVKINDA BATAN UMUTLARIM

Gözlerinin ikliminde bir müjde sun gönlüne
Bir soluk al
Endamın umut ve korku gizeminden
Mutlan

Yaşam morfin şırıngalı gafletlerde
Takvimler/de bağ bozumu
Hüznüme konan güvercin
Amelsiz cennet umuduyla
Bakışlarının vadisinde vurgun

Dört mevsim yedi iklim
Yüreğimin eşiğinde burçlar düşürüyor soluğun
Umutsuz
Özlemlerin
Terkisindeki
Çığlığım
Vasfına haiz olmayan şahsiyetler taşıyor
Sabaha susuyorum

Denize sor sırdaş mavilere
Düşlerimdeki sonbahar artığı ümit ilmekleri/ni
İnce belli kızların avuntusu/nu
Ve
Altlarında ırmaklar geçen
Köşklerin unutulmuşluğu/nu

İkizler burcuna has inatlıklarla
Gönül taraçalarına işlenen vebal nakışlarını sor
Firdevs bahçelerinde
Bir gelin teli kadar yer kapmanın telaşını da

Yüzü olmayan hayat albümleri/ni
Dövizsiz delikanlı ile lensli fahişe pazarlığının
Günbatımı sevinçlerini sual et
Kaç pembe dünya hülyasıdır koynumda sakladığım

Her fasılda tekrarlanan
Tek duygulu saadetle avunduğum
Benliğini arayan hazan yaprağını sula
Sırtımıza yapıştırılan beşik ninnilerine
Lastikçi dükkanının havasında terk ettiğim gençliğime uğra
Metanetle
Yirmi dört saat açığız

A.Vahap DAĞKILIÇ.
Bu şiir Şairin GÜN GÖRMEMİŞ DÜŞLER adlı şiir kitabından alınmıştır.

A Vahap Dağkılıç

pusucukurt 31-05-2008 07:52

Bahar Vurgunu

BAHAR VURGUNU

Ne zaman bakmağa kalksam sana battı gecelerimin şafağı
Düştü samanyoluna hasret damlaları
Döndü yorgun umutlar sevda artığı zamandan
Çıktı gecenin korkusu karanlık batağından
Yitirdik mavi perdelerini hayatın kabzasından


Değişik iklimler yaşadık seninle zamansız hatalı
Yinede kanımda dayanılmaz yokluğun aynı
Sen bahar solu bana kalsın içli hazan
Titredi gönül yaprağım ağladı hatıran.
Yitirdik umut yağmurlarını gecenin aynasından


Dudağımızda hazin ayrılığın yitik şarkıları
Yüreğimdeki güvercinler vuruldu can yaralı
Bir atımlık kurşun oldu kirpiklerinde kalan
Işıklar devrildi kuşluk vakti gamzeler talan
Yitirdik sevinçleri eşgali belirsiz gülüşler yalan


Sonbahar oldu mintanım eylül sancılı
Sarınmadı gönül askıda kaldı çocuk bakışları
Nereye baksam çığlık aldanılmış zaman
Sesin bir uçurum nihavend makamından
Yitirdik aşkları yetim kaldı düşlerimde sevdan

A.Vahap DAĞKILIÇ.
Bu şiir Şairin GÜN GÖRMEMİŞ DÜŞLER adlı şiir kitabından alınmıştır.

A Vahap Dağkılıç

pusucukurt 31-05-2008 07:53

BENDEKİ SENLER

Kırık bir sesin yüzüne yaslanarak,
umutsuzluk tarafından vurulan
sevgimin saflığındaki yalnızlığımla,
seni bekledim vapur iskelesinde....
Uykularıma yakışan düşlerimde,
saadetten utanan kavuşmalarım,
kınayanın kınamasından aldırmayan yanlarımla,
pembenin kadife koynunda....
Tuvallerde dünya sevdalarına uyarlanmış inanç çizgileri
ve dikiz aynasında Şakülü kayan portre..
Yüzünün ödünç aldığı gözlerim,
yıllardır deniz ülkesi işgalleri yaşıyor.
Her köşede vurulan çocuk resimleri..
Yıllardır umut ve korku üzere
beklemelerim devam ediyor.
Göğsümde sakladığım pelesenk yalnızlığı takatimi tüketiyor.
Sen gelmiyorsun.
Tüm senlerin susturulduğu,
susturulamayan sadece kalplerde vicdan senleri,.
Üşüyorum gelmeyişinin rüzgarından,
düşüyorum güz yapraklarına.
Azalan sevinçlerim,
çoğalan kederlerime devrediyor boğazımdaki hıçkırık düğümlerini.
İkindi aydınlığına uzanıyor tılsımı yitik
bakışlarım.
Toprak avlularda ağlayan sokaklarım
sancılı....
Yarınsız iz bırakmayan ağıtlarım
tesellisiz,..
Ve
karanlık kokan hallerim
savunmasız......
Giden her ömür vapurun ardından;
kıyılara vuran yalnızlığım ve beni terk eden yanlarım.
Gelen her vapurda;
susuz kalan çocukluğuma ağlayan tebessümün
ve tensel duyguların masumiyeti.
Fanuslu lambalardaki kadife çerçeveli
karanlıklar sunuluyor her köşe başında.
Armağanlar dolusu yalan yüzler geliyor dört bir koldan,
tüllerin perdelerin ışıkla birleştiği akşamlar geliyor,
maalesef sen gelmiyorsun..
Özlem bulutları gözlerimde,
salonları paylaşılmış gönül konağımın üzerine
yağmur olup düşüyor.
Enfiye kutularına uzanan efkarım,
kalemlere sürülemeyen yazgıma yeniliyor.
Senden bir karış kaçamayan gençliğimle,
yıldızları çalınan gökyüzüme bakıyorum.
Yakalayamadığım saatler ellerimdeki utancıma akıyor.
Kirpiklerime değen denizde,
bu giden günün son vapuru.
Tek sermayem,
bakire çarşaflardaki sessiz ağlayışlarım.
Gül gamzesine düşülen not: Yarın yine seni bekleyeceğim.
Acaba sen gibi kaç gerçek var bekleyeceğim.
Sende gelmezsen sokakta kaldığım gündür.

A.Vahap DAĞKILIÇ.
Bu şiir Şairin GÜN GÖRMEMİŞ DÜŞLER adlı şiir kitabından alınmıştır.

A Vahap Dağkılıç

pusucukurt 31-05-2008 07:54

GÜL ÖMÜRLÜ HAYAT

Şafak yürüyüşlerim var aynalara
Bir elimde
gönül mahzenimde
yıllanan bakışların
Diğerinde sana sakladığım papatyada Aslı kokun
Boşa çıkan yorgunluk
Ve
Mor menekşe terkisindeki hüznüm
Her seher beyaz bir gül düşüyor
Sevginin kaybolan enkaz kalıntılarına
Unutuluyor temiz sayfalardaki hükümler
Yağıyor azap kamçıları
Şehirlerim ürküyor
Güneşi sararken geceye zaman
Gözlerinin doruğunda konaklıyorum
Podyumlara sığmayan güzellik
Dram dolu koğuş fotoğraflarına namzet
Kırmızı ışıkta
cam silen
çocuk soruyor
Hayat dediğimiz nedir ki
Kırık bir gülüş silik bir hasret
Arşivler dolusu umursamazlık
Çeyrek saatlere has pişmanlıklar
Yosma küpesindeki sarhoş narası
Çitos hediyesi pokemon
El cevap
Hayat dediğimiz nedir ki
Sayılı Üç nefes
İki tebessüm
Bir vuslat
Haber verilen ateşim
Mevsimler artığı hıçkırıklarım
İçli bir şarkıya emanet.
A.Vahap DAĞKILIÇ.
Bu şiir Şairin GÜN GÖRMEMİŞ DÜŞLER adlı şiir kitabından alınmıştır.

A Vahap Dağkılıç

pusucukurt 31-05-2008 07:55

Aşk Pınarı

Öyle susadım ki aşka yıllar yılı
Bir pınar bulmak için düştüm yollara
Bir pınar gördüm içenleri hep acılı
Şifa dileyip devam ettim yoluma.

Aradığım pınarı mutlaka bulmalıyım
Gidermeliyim çöl susuzluğumu
Kana kana içip, susamamalıyım
Her yudumu artırmalı mutluluğumu.

Mavi mutluluk dağıtmalı çiçek çiçek
Gözüm başka çiçek görmemeli
Hayal değil her damlası olmalı gerçek
Hiç bir zaman seraba dönüşmemeli.

Bulamadım böylesi şifalı bir pınar
Susuzluğum bitti böyle pınarları göre göre
Bundan böyle aşkı kim arar, kim sorar
Susuzluğunu gideremezsin zehir içe içe.
18.06.2001

Abantlı Atahan Çakır

pusucukurt 31-05-2008 07:55

B e n K i m im?

Nisan, güzel bir bahar ayı besbelli
Renk renk açmış badem ve kayısı çiçekleri
Onca kuşun tekrar başlamış sevdaları
Yavaş yavaş erimekteymiş yükseklerin karı
Canlanmış doğa, ortaya çıkmış onca böcek, arı...
İşte böyle bir ayın Yirmibir Nisan gününde
Senenin bin dokuz yüz elli birinde
Ankara' nın Güdül ilçesi'nin Hacılar Köyü'nde
Daha 18' inde, çocuk yaşta dünyaya getirmiş
Garip anam, çileli anam, yetim anam beni.

Mehmet amcanın hanımı kesmiş göbeğimi
Annem büyük bir sevinçle almış kucağına
Sümerbank bezinden dikilmiş kundakta beni.
Ama sonra düşüp geçim derdine
Henüz çıkarmadan lohusalık günlerini
Kundağa sarıp sarmalayıp küçükbedenimi
Alıp götürmüş, bağ kazmak için yanında beni...

Kemal ÇAKIR
('Yüzünü Gece İle Kapattım' isimli şiir kitabımdan)

Abantlı Atahan Çakır

pusucukurt 31-05-2008 07:56

Güneşte Ağladı Utancından

Gizlenip bir bulutun arkasına
Güneşte ağladı utancından,
Bakamadı yüzüme.
Göz yaşını sel aldı
Ben çalıştım el aldı
Bu ne hoyrat bir düzen
Meydan zalime kaldı.

Abbas Özden

pusucukurt 31-05-2008 07:57

Her Mecnun Gönülün Bir Leyla’sı Var.

Güzel çirkin diye ayırt eyleme,
Her mecnun gönülün bir Leyla’sı var.
Başı duman diye kahır eyleme,
Her aşılmaz dağın bir yaylası var.

Kimi turna gibi yüksekten uçar,
Kimi ceylan suyu kaynaktan içer,
Kimi yarasadır hep mikrop saçar,
Her insanın ayrı bir dünyası var.

Kimisi hoş görür, hainlik bilmez,
Kimisi bencildir, başkasın görmez.
Sanma ki dünyada dertliler gülmez,
Her onulmaz derdin, bir çaresi var.

Mevlam insanları böyle yaratmış,
Akıl fikir vermiş, sonra gözetmiş
Deme ki bu aşık boşa söz etmiş,
Her söylenen sözün bir manası var.

Abbas Özden

pusucukurt 31-05-2008 07:57

Köyüm Beni, Ben Köyümü Özledim.

İğde ağacında bir kuru yaprak
Burnumda tütüyor o çorak toprak
Esse deli poyraz bir gün kavuşsak
Köyüm beni, ben köyümü özledim.

Yazın güneşinde yanıp kavrulsam
Harman olup esen yelle savrulsam
Hamur olup leğeninde yoğrulsam
Köyüm beni, ben köyümü özledim.

Su olup da pınarından aksaydım
Meydanında gece ateş yaksaydım
Yüksek tepelere çıkıp baksaydım
Köyüm beni, ben köyümü özledim.

Damların üstüne yatak serseydim
Kıraç yamaçlarda ekin derseydim
Hak nasip eylese bir kez görseydim
Köyüm beni, ben köyümü özledim.

Abbas Özden

alpler 31-05-2008 08:16

Teşekkürler Mustafacığım...

pusucukurt 31-05-2008 08:24

rica ederim :D

ladybjk_1903 31-05-2008 19:10

eline sağlık çok güzel olmuş ama ahmet arif'ten hasretinden prangalar eskittim güzel giderdi,nazım hikmet'in de bir kaç şiirini görmeyi isterdim.

konu pusucu kurttan seçmeler olduğu için ben şiir eklemedim.

eline sağlık:D

ladym1903 31-05-2008 20:01

çok güzel olmuş ellerine sağlık
unutmamak en büyük işkence en kolay yolu ise kendine bir hayat vermek yeni bir hayat

ßoßo_Ghöxde! 31-05-2008 20:26

Her Mecnun Gönülün Bir Leyla’sı Var.

heyT bee zevki,ne hayraNımm musTy:D:D emeğine sağLık saoL:D

sevimliiiii 01-06-2008 01:00

çok güzeller bunlar .ellerine sağlık.yüreğine sağlık. sen böyle yazıları peylaş hep bizimle...

pusucukurt 01-06-2008 03:30

yorumalr için tşkler

pusucukurt 01-06-2008 03:32

BEN ORHAN VELİ

Ben Orhan Veli
"Yazık oldu Süleyman Efendiye"
Mısra-i meşhurunun mübdii..
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela adamım, yani
Sirk hayvanı falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Bir evde otururum,
Bir işte çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır usağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Oktay Rıfat'la Melih Cevdet'tir
En yakın arkadaşlarım.
Bir de sevgilim vardır pek muteber;
İsmini söyleyemem
Edebiyat tarihçisi bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Meşgul olmadığım ehemmiyetsiz
Sadece üdeba arasındadır.
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya?
Onlar da bunlara benzer.

Orhan Veli Kanık

pusucukurt 01-06-2008 03:33

BAYRAK

Ey bir muharebe meydanında
Avuçları kanımla dolu
Kafası gövdemin altında
Bacağı kolumun üstünde
Cansız uyuyan insan kardeşim
Ne adını biliyorum
Ne günahını.
İhtimal aynı ordunun neferleriyiz,
ihtimal düşman.
Belki de tanırsın beni
Ben İstanbul'da şarkı söyleyen
Tayyareyle Hamburg'a düşen,
Majino'da yaralanan,
Atina'da açlıktan ölen,
Singapur'da esir edilenim.
Alınyazımı kendim yazmadım.
Bununla beraber biliyorum,
O yazıyı yazanlar kadar olsun,
Çilekli dondurmanın tadını
Cazbant sesindeki sevinci,
Meşhur olmanın azametini.
Sen ne nimetler tanırsın biliyorum;
Çaydan, simitten ,
Kalınca bir paltodan gayrı
Zeytinyağlı enginar, kremalı keklik
Bir kadeh
Black And White viski,
Kıl pranga kızıl çengi bir esvap.

Yirmi yıllık çalışmanın
Bir kurşunluk hükmü varmış
Hayata
Harkof bölgesinde atılmakmış nasip
Aldırma
Biz bir bayrak getirdik buraya kadar
Onu daha da ileriye götürürler;
Şu dünyada topu topu
iki milyar kişiyiz
Birbirimizi biliriz.

Orhan Veli Kanık

pusucukurt 01-06-2008 03:33

ASK RESMI GECIDI

Birincisi o incecik, o dal gibi kiz,
Simdi galiba bir tüccar karisi.
Ne kadar sismanlamistir kim bilir.
Ama yinede de görmeyi çok isterim,
Kolay mi, ilk göz agrisi.

Ikincisi Münevver Abla, benden büyük
Yazip yazip bahçesine attigim mektuplari
Gülmekten katilirdi, okudukça.
Bense bugünmüs gibi utanirim
O mektuplari hatirladikça.

çikar
durduk mahallede
halde
adlarimiz yan yana yazilirdi duvarlara
yangin yerlerinde.

Dördüncüsü azgin bir kadin,
Açik saçik seyler anlatirdi bana.
Bir gün de önümde soyunuverdi
Yillar geçti aradan, unutamadim,
Kaç defa rüyama girdi.

Besinciyi geçip altinciya geldim
Onun adi da Nurünnisa.
Ah güzelim
Ah esmerim
Ah
Canimin içi Nurünnisa.

Yedincisi Aliye, kibar bir kadin
Ama ben pek varamadim tadina,
Bütün kibar kadinlar gibi,
Küpe fiyatina, kürk fiyatina.

Sekizincisi de o bokun soyu
Sen elin karisinda namus ara,
Kendinde arandi mi, küplere bin.
Üstelik kendinde de
Yalanin düzenin bini bir para.

Ayten'di dokuzuncunun adi,
Barlarda göbek atar
Is baisnda sunun bunun esiri,
Ama bardan çikti mi,
Kiminle isterse onunla yatar.

Onuncusu akilli çikti
Birakti gitti beni.
Ama haksiz da degildi hani,
Sevismek zenginlerin harciymis
Issizlerin harciymis.
Iki gönül bir olunca
Samanlik seyranmis ama,
Iki çiplak da olsa olsa
Bir hamama yakisirmis.

Isine bagli bir kadindi on birinci.
Hos, olmasin da ne yapsin?
Bir zalimin yaninda gündelikçi
Adi Luksandra
Gece odama gelir,
Sabaha kadar kalir.
Konyak içer, sarhos olur,
Sabahi da, isbasi yapardi safakla

Gelelim sonuncuya.
Ona baglandigim kadar
Hiçbirine baglanmadim.
Sade kadin degil, insan.
Ne kibarlik budalasi,
Ne malda, mülkte gözü var.
Esit olsak, der,
Hür olsak, der.
Insanlari sevmesini de bilir,
Yasamayi sevdigi kadar


Orhan Veli Kanık

pusucukurt 01-06-2008 03:35

İstanbul'u Düşünüyorum
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhanelerıyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geciyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.

Orhan Veli Kanık

pusucukurt 01-06-2008 03:35

Ne Zaman Ayrilik Saati Gelse...
*******************************
Ne zaman ayrilik saati gelse
En vazgeçilmez yerinde yasamin
Duysak ayak seslerini aksamin
Ve sokaklardan el ayak çekilse
Bir ürpertiyle duyarim o zaman
Seni çagiran sesi uzaklardan

Ne zaman ayrilik saati gelse
Bir gariplik çöker içime birden
Kalan tek ani gibi bir devirden
Durmadan çalinir o gamli beste
Sanki bilirde hazin öykümüzü
Bulutlar aglar, kararir gökyüzü

Ne zaman ayrilik saati gelse
Bir çaresizligi anlatir gibi
Birden degisir gözlerinin rengi
Mavi solar, koyulasir yesilse
Sarinca ruhunu eski bir hüzün
Uçar gider pembeligi yüzünün

Ne zaman ayrilik saati gelse
Uzatsan özlemle dudaklarini
Tüm agaçlar döker yapraklarini
Ne çiçek kalir ortada, ne bahçe
Sadece ugultusu o rüzgarin
Ve bir umut kirintisi: Belki yarin

Ne zaman ayrilik saati gelse
Bir firtina çikmisçasina, büyük
Içimdeki güllerin boynu bükük
Bir zaman kalakalirim öylece
Neden sonra gittigini anlarim
Içimde güller aglar...


Ümit Yasar Oguzcan

pusucukurt 01-06-2008 03:36

Ağlıyorsun
*****************
Seni yağmalamışlar kuytularda korkuların nefes nefese
Yüreğinden bıçaklanan sevdalarda
Pişman mısın kendine düşman mısın?
Hep yanlış sevdalara çiçeklenmiş kuruyup savrulmuşsun
Hasretin çıldırıyor anılara gecelere sığmıyorsun
Şu soğuk duvarların dili olsa anlatsa neler çektiğini
Buz gibi yastıklara sarılıp da sabahı zor ettiğini
Ağlıyorsun...
Ağlıyor ağlıyorsun
Artık gülüp geçiyorsun aşklara inanmıyorsun
Yorgunsun biliyorum oysa birtek sözcük yeterdi anlatmaya
Saçların o elleri özlüyor
Çığlar yuvarlanıyor ömrünün uçurumlarında
O en saklı yerinde ağlayan kahkahalar hangi yasak umudun ihanetidir
Birer birer kopartmışlar büyüttüğün çiçekleri
Anlıyor musun?
Yaprak döken gençliğinin satır aralarında
Altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğun başharflerisin
Şehirler uyurken boğazına sarılırken öfkeler
Bu gizli gülmelerin bu sessiz ağlamaların nedir anlamı
Sen hangi mevsimin yağmurusun
Ağlıyor musun?

Şebnem Kısaparmak

pusucukurt 01-06-2008 03:37

Papatya Falı

Bu şehirde son gecem
Beni son kez sarsaydın
Gitmezdim bir meçhule
Yanımda sen olsaydın!

Gözümde duman duman
Hayalindir son kalan
Yenmezdi beni zaman
Yanımda sen olsaydın

Akmazdı gözyaşlarım
Çatılmazdı kaşlarım
Olmazdı yanlışlarım
Yanımda sen olsaydın!

Duvar duvar yıkıldım
Hançer hançer vuruldum
Ben böyle mi olurdum
Yanımda sen olsaydın

Ne ateşe ne küle
Ne denize ne çöle
Düşmezdim böyle dile
Yanımda sen olsaydın

Hasretle çağlamazdım
Gönlümü dağlamazdım
Gülerken ağlamazdım
Yanımda sen olsaydın!..


Ahmet Selçuk İlkan

pusucukurt 01-06-2008 03:38

Ben Yürürüm Yana Yana Aşk Boyadi Beni Kana

Ben yürürüm yane yane aşk boyadi beni kana
Ne akilem ne divane gel gör beni aşk neyledi

Gah eserim yeller gibi gah tozarim yollar gibi
Gah akarim seller gibi gel gör beni aşk neyledi

Akar sulayin çaglarim dertli cigerim daglarim
Şeyhim aniben aglarim gel gör beni aşk neyledi

Ya elim al kaldir beni ya vaslina erdir beni
Çok agladim güldür beni gel gör beni aşk neyledi

Ben yürürüm ilden ile şeyh anarim dilden dile
Gurbette halim kim bile gel gör beni aşk neyledi

Mecnun oluban yürürüm ol yari düşte görürüm
Uyanip melul olurum gel gör beni aşk neyledi

Miskin Yunus biçareyim baştan ayaga yareyim
Dost elinden avareyim gel gör beni aşk neyledi


Yunus Emre

pusucukurt 01-06-2008 03:38

Selam Olsun

Bu dünyadan gider olduk
Kalanlara selam olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selam olsun

Sela verin kastımıza
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara selam olsun

Ecel büke belimizi
Söyletmiye dilimizi
Hasta iken halimizi
Soranlara selam olsun

Eceli gelenler gider
Hepsi gelmez yola gider
Bizim halimizden haber
Soranlara selam olsun

Tenim ortaya açıla
Yakasız gömlek biçile
Bizi bir asan vechile
Duyanlara selam olsun

Derviş Yunus söyler sözün
Yaş doludur iki gözün
Bilmeyen ne bilsin bizi
Bilenlere selam olsun


Yunus Emre

pusucukurt 01-06-2008 03:39

Gamzelim

Aşk diyorsun ama aşkı bilmiyorsun
seni seven birisi var iken seni sevmeyenler ile ilgileniyorsun
hayatı toz pembe görüyorsun
bu gidişin sonunu sen de iyi biliyorsun

Madem ki sevmiyordun;
neden bir gencin en güzel yıllarında dünyayı başına yıkıyorsun
bu kadar kolay mı be gamzelim bu kadar kolay mı
senin için yollara mı dökülmedim
senin için kendimi ateşe mi atmadım
senin için, senin için, gençliğimi mi yakmadım.

sen gamzelim sen... sen ne yaptın?
ben senin için deli divane olurken sen sadece dalga geçtin
ben ise, ben ise her gece , resmine bakarak, dualar ederek uyudum.
sen ise üç beş kuruş için sahte aşklar ile dolup taştın.

Senin için yapacağımı yaptım,
olmadı, olmadı,
artık elimde kalan tek birşey var
o da senin için yanıp tutuşan
üç kuruşluk bir kurşunluk canım kaldı
onu da mı feda edeyim Gamzelim...


Tufan Yıldız

pusucukurt 01-06-2008 03:40

Yangın Var

Sevgili Kardeşim Rafet Baştav'a

Yangın var, bağrım yanık, herkes şaka sanıyor,
Yanıyor avuçlarım bir kor gibi yanıyor.
Ya... Rabbim neydi bu hal, başa gelenler neydi?
Ya ben cehennemdeyim, ya Cehennem bendeydi,
Denizlere atılsam deniz kurtarmaz beni,
Ufuklara uzansam ufuk da sarmaz beni.


Osman Yüksel Serdengeçti

pusucukurt 01-06-2008 03:43

Hadi İnkâr Et

Kolaylaştır gel kalbimin ölümünü
Sözlerin cellat olsun, bağlama gözümü
Bitecekse senin elinden bitsin
Çıkmaz mı bütün yollar, yok mu hiç çözümü...

Bu gurur niye, ömür bitiyor
Gözlerin sözlerine mühür olmuyor
Kim kazanmış ki yürekle savaşı
Kandır kendini, zafer hep sevenin oluyor...

Hadi inkâr et, sevmedim de
Bir an bile düşüm olmadın de
Sığındığın liman ben değil miydim
Sen sabahı olmaz gecemdin de...

Kırılmaz zincir mi var kollarında
Yoksa yerin mi yok artık hayatımda
Uçurum olursa yolların bana
Neye yarar pişmanlık bir zaman sonra...


İbrahim Ethem Bingül

pusucukurt 01-06-2008 03:45

~ Güzel Yüzlüm ~

Sendin yağmura güneşi sevdiren,
Kelebeği rengarenk giydiren.
Ve sendin yüzümü güldüren.

Yüreğim bir kuştu ve sen kanatları...

Baharıma çiçek olup açtın,
Gözlerimde yaş olup aktın.
Ve sen beni bir çırpıda silip attın.

Oysa...
Oysa,yüreğim bir kuştu ve sen kanatları...

Gözlerinde gördüm o büyük okyanusu,
Tam arkamda duruyordu.
Oysa,oysa uzaklaşan ben değil; İstanbul'du...

Ayrıldık...

Ama başka şehirlere,yeni limanlara doğru
dümen kırdığım;
Bu uzun,hala sonu gelmeyen yolculukta
Beni yalnız bırakmadın.

Gittiğim yerlerde ben,hep seni yaşadım
Sen Ey Güzel Yüzlüm benim...

A Bahar Çelik

pusucukurt 01-06-2008 03:46

Sen Aglama,Ben Olurum Üzülen
Sevgi Dolu Bakisinda Ezilen
Gözlerinden Yagmur Gibi Süzülen
Tek Bir Damla Gözyasina Kiyamam

Her Gecen Gün Sana Özlem Duyarim
Ben Askini Ibadetim Sayarim
Sunu Bilki Hayatima Kiyarim
Tek Bir Damla Gözyasina Kiyamam

Git Giyorsan Hayatimdan,Giderim
Buymus Derim Alinyazim Kaderim
Inan Sana Binkez Yemin Ederim
Tekbir Damla Gözyasina Kiyamam...

alıntı

pusucukurt 05-06-2008 08:23

Merhaba anne,
Yine ben geldim.
Merak etme okuldan çıktımda geldim.
Annelerde babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
Ali "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder" demişti de
Onun için söylüyorum.
Geçen hafta öğretmen,
Sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte
Öğretti sağımı solumu.
Ben biliyorum artık anne sağım neresi, solum neresi
Ağrıyan yanımın neresi olduğunu
Şimdi iyi biliyorum anne.
Hani geçen geldiğimde
Şuram acıyor işte şuram demiştim de
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
Bak şimdi söylüyorum
Şuram işte,
Sol yanım çok acıyor anne.
Hem de her gün acıyor anne her gün.
Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü.
Elinden tutup okula getirdi.
Yakası da danteldi.
Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi.
Bende ağladım,
Ağladım hiç de utanmadım.
Öğretmen ne oldu dedi.
Düştüm dizim çok acıyor dedim.
Yalan söyledim anne.
Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne.
Bugün bende saçım örülsün istedim.
Babam ördü ama onunki gibi olmadı.
Dantel yaka istedim.
Babam "Ben bilmem ki kızım" dedi.
Bari okula sen götür dedim.
"kızım, iş" dedi.
Bende banane dedim, ağladım.
"kızım, ekmek" dedi babam.
Sustum ama okula giderken yine ağladım anne.
Ha bide sol yanım yine çok acıdı anne.
Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi.
Zeynep "annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş" dedi.
Babam hepsini birlikte yıkıyor.
Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
Uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
Üzülmesin diye söylemiyorum ama
Arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
Biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
Hava kararıyor, ben gideyim anne.
Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
Kim bozuyor toprağını,
Çiçeklerini kim koparıyor.
İzin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
Eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne. >>
Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne her gelişimde aldığım topraklarını
Şu kavanozda biriktirdim.
Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
Her sabah onu öpüyor kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne
Bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
Ha unutmadan,
Öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben babama yazdıracağım.
Öğretmen anlarsa çok kızar ama banane kızarsa kızsın.
Ben seni hiç görmedim ki neyi, nasıl anlatacağım anne.
Senin adın geçince sol yanım acıyor anne.
Hiç bir şey yutamıyorum.
Bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
Kağıda da böyle yazamam ya anne.
Ben gidiyorum anne,
Toprağını öpeyim, sende rüyama gel beni öp.
Mutlaka gel anne,
Sen rüyama gelmeyince sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne. >>
Sol yanım acıyor anne.
İşte tam şurası,
Sol yanım çok acıyor anne.
Seni çok özledim,
Anne çook...

pusucukurt 05-06-2008 08:24

Bana Şimdi Sus Deme

Bana şimdi sus deme,
Kaç zaman içime attım seni.
Yalandan gülerken yüzüm,
Gizliden gözyaşıma kattım seni.
Bana şimdi sus deme,
Görmek istemiyorsan kapat gözlerini,
Kanıyorum; çare olmadığın gibi,
Vurma bir de acı sözlerini.
Gün gelir sevdam nefretim olursa,
Sınırlar tutamaz isyanımı.
Bilinmezi yol bilirim,
Yakar giderim sol yanımı.
Bana şimdi sus deme,
Sustukça çığlıklarım çığ olacak,
Gökyüzü dar gelecek sesime,
Bana şimdi sus deme,
Gün gelir elbet unuturum seni,
O gün ne sen kalırsın bende,
Ne de ben kalırım bu bedende,
Ama ne olur gülüm,
Bana şimdi sus deme.


alıntı

pusucukurt 05-06-2008 08:24

Bir Anlamı Var Bu Hayatın


Mademki yaşamak zorundasın,
Sende zorluk çıkaracaksın hayata.
Mesela bir gün uçacaksın mutluluktan,
Bir gün kahrolacaksın acı çekmekten.
Öfkeni silah yaparak korkusuzca yürüyeceksin
Halden anlamayanların üzerine.
Severek Kerem misali öldüğün gibi
Kavga ederek ölmesini de bileceksin.
Ve öğreneceksin atalarından,
Kahramanca savaşmasını ve insanca yaşatmasını.
Yine de gülmesini dünyanın her yıkılmasından sonra,
En çok da sevmesini bileceksin.
Yelkenin yönünü açık denizlere ayarlamayı,
Koşmayı her ümidin peşinden bileceksin.
Dostunun sıcaklığını duyacaksın
Bir bardak çay tadında.
Keyif alacaksın,
Güneşin üzerinde gezinmesinden.
Yine de unutmayacaksın;
Her günün umuda battığını,
Her güneşin ümitle doğduğunu…


alıntı

pusucukurt 05-06-2008 08:25

Olmadı Sevdiğim

Olmadı sevdiğim olmadı
Bu son gidişin olmadı
Aklımdan geçmezdi böyle olacağı
Arkandan göz yaşı dökeceğimi bilmezdim

Oysa seni unutmaya yeminler ettmiştim
Hesaplarımın tutmayacağını bilemedim
Olmadı sevdiğim olmadı
Seni unutamadım

Silemedim hayatımdan seni
Kalbimden söküp atamadım hayalini
Olmadı sevdiğim olmadı
Bu asi yürek unutamadı seni


alıntı

pusucukurt 06-06-2008 19:41

ÜÇ DİL

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Ana avrat dümdüz gideceksin

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin

En azından üç dil

Birisi ana dilin

Elin ayağın kadar senin

Ana sütü gibi tatlı

Ana sütü gibi bedava

Nenniler, masallar, küfürler de caba

Ötekiler yedi kat yabancı

Her kelime arslan ağzında

Her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla

Kök sökercesine söküp çıkartacaksın

Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek

Her kelimede bir kat daha artacaksın

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Canımın içi demesini

Canım ağzıma geldi demesini

Kırmızı gülün alı var demesini

Nerden ince ise ordan kopsun demesini

Atın ölümü arpadan olsun demesini

Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini

İnsanın insanı sömürmesi

Rezilliğin dik alası demesini

Ne demesi be

Gümbür gümbür gümbürdemesini becereceksin

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Ana avrat dümdüz gideceksin

En azından üç dil

Çünkü sen ne tarih ne coğrafya

Ne şu ne busun

Oğlum Mernuş

Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun

Bedri Rahmi Eyüboğlu


Türkiye`de Saat: 22:09 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580